Küresel piyasalar resesyon riski ve enflasyon endişeleri arasında karışık bir seyir izlerken, bugün gözler Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikası kararlarına çevrildi.
Dünya genelinde ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebilecek gelişmelerin artması piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Dün, ABD'de açıklanan bilançolarda şirket karlılıklarının beklentileri geride bırakması risk iştahını desteklerken, teknoloji hisseleri dün New York borsasındaki yükselişe öncülük etti.
Makroekonomik verilerden alınan işaretler ise ülkede resesyon riskinin devam ettiğine işaret ediyor.
Dün, ABD'de açıklanan verilere göre, ikinci el konut satışları, konut fiyatlarının rekor seviyeye çıkması ve faiz oranlarının artmasıyla haziranda aylık bazda yüzde 5,4 azalışla Haziran 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Ülkede mortgage (konut kredisi) başvuruları da geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla yüzde 6,3 azalırken, mortgage talebi 22 yılın en düşük seviyesine indi. ABD'de 30 yıllık mortgage kredi faizleri ortalama yüzde 5,82 ile son 14 yılın zirvesine yakın seyrediyor.
ABD konut piyasasında baş gösteren durgunluk emareleri piyasalarda risk iştahını törpülerken, ABD'nin ekonomik yapısı gereği konut piyasasındaki daralma ülkede resesyonun habercilerinden biri olarak görülüyor.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) temmuzda 75 baz puanlık faiz artışıyla yetineceğine ilişkin beklentiler devam ediyor.
Para piyasalarında Fed'in temmuzda yüzde 66 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı fiyatlanırken, eylül toplantısında bankanın yüzde 50 ihtimalle 75 baz puan ve yüzde 33 ihtimalle 50 baz puanlık faiz artışı yapılacağı öngörülüyor.
Söz konusu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,59, Nasdaq endeksi yüzde 1,58 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,15 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne karışık seyirle başladı.
Avrupa'da gözler bugün ECB'nin faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarına çevrildi.
Bankanın politika faizini en az 25 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakılırken, hafta başından bu yana güçlenen 50 baz puan faiz artışı beklentisi, avro/dolar paritesinin son 20 yılın en düşüğünden yükselmesine önemli katkı sağladı.
Avro/dolar paritesi, hafta başından bu yana yaklaşık yüzde 1,4 değer kazanmasının ardından şu sıralarda 1,0220 seviyesinden işlem görürken, ECB'nin kararlarının paritede oynaklığı artırması bekleniyor.
Bölgede güçlü kalmaya devam eden enflasyon ECB'nin politika alanını daraltırken, enerji arzındaki sıkıntılar ise Avrupa'da resesyon riskini artırmayı sürdürüyor.
Avrupa Birliği (AB), dün, Rusya'dan doğal gaz akışının kesintiye uğraması ihtimaline karşı hazırladığı acil durum planı kapsamında bütün üye ülkelerden gaz tüketimlerini yüzde 15 azaltmalarını talep ederken, Rusya'dan altın ve mücevher ithalatına yasak getirecek kararı içeren yeni yaptırım paketini de onayladı.
Alman basınında çıkan haberlere göre 11 temmuzda bakıma alınan Kuzey Akım 1 boru hattından tekrar doğal gaz verilmeye başlanması ise, bölgede konuya ilişkin risk algısının sınırlı da olsa düşmesine yardımcı oldu.
Dün, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,20, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 0,44, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,27 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,60 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.
Asya'da pay piyasaları karışık bir seyir izlerken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) para politikasında değişikliğe gitmedi.
BoJ, para politikasına ilişkin açıklamasında, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de bırakırken, bu yılki büyüme tahminini ise düşürdü.
Japonya ekonomisine yönelik belirsizliklerin devam ettiğini kaydedilen açıklamada, bankanın ekonomiyi desteklemeyi sürdüreceği belirtildi.
Öte yandan, banka, şirketlerin fiyatlardaki baskıyı tüketici fiyatlarına yansıttığını kaydederek Japonya için yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 2,3'e yükseltti.
Çin'de artmaya devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları ekonomi üzerindeki baskıyı gittikçe artırırken, tedbirlerin çoğalmasının ekonomik toparlanmayı sekteye uğratabileceğinden endişe ediliyor.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 yüzde 0,29 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,78 yükselirken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,55 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi ise yüzde 0,82 değer kaybetti.
Yurt içinde, gözler bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikası kararlarına çevrilirken, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bankanın politika faizini yüzde 14'te sabit bırakacağını öngörüyor.
Dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,93 artışla 2.525,20 puandan tamamladı. Dolar/TL ise dün yüzde 0,2 artışla 17,6041'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,5890 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde ayrıca para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ECB'nin faiz kararının yanı sıra ABD'de haftalık işsizlik başvuruları ile Philadelphia Fed imalat endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.550 puanın direnç, 2.490 seviyesinin destek konumunda olduğunu bildirdi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
14.00 Türkiye, TCMB'nin faiz kararı
14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri
15.15 Avro Bölgesi, ECB'nin faiz kararı
15.30 ABD, haftalık işsizlik maaşı başvuruları
15.30 ABD, temmuz ayı Philadelphia Fed imalat endeksi
15.45 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Christine Lagarde'ın basın toplantısı