Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyonu kontrol altına almak için atacağı adımların ülkeyi resesyona sokacağı endişesiyle negatif bir seyir izliyor.
Küresel piyasalarda resesyon korkusu gittikçe güçlenirken, birçok varlıkta satış eğilimi derinleşiyor.
Dün, New York borsasında endekslerin yüzde 4 civarında değer kaybetmesinin ardından S&P 500 endeksi ocak ayındaki zirvesinden yüzde 20 gerileyerek teknik açıdan ayı piyasasını teyit etti.
Tahvil piyasalarında da etkili olan satış eğilimi dünya genelinde tahvil getirilerini uzun zamandır görülmeyen bölgelere taşırken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,36 ile son 11 yılın zirvesine çıktı. ABD'nin 3, 5, 10 ve 30 yıllık tahvillerinde tersine dönen getiri eğrisi de bu eğilimini sürdürüyor.
Piyasalarda bu gelişmelerle artan dolar talebiyle dolar endeksi 105,2 ile yaklaşık 20 yılın zirvesine yükseldi.
Fed yetkililerinin daha önce olasılık dışı olarak nitelendirdikleri 75 baz puanlık faiz artışının dün fiyatlamalara dahil olmasının ardından bu sabah itibarıyla para piyasalarında Fed'in faiz kararına ilişkin en güçlü beklenti konumuna gelmesi dikkati çekiyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yüzde 96 ihtimalle bugün başlayacak ve kaarrları yarın açıklanacak toplantısında 75 baz puan faiz artıracağı tahmin ediliyor. Öte yandan, dünkü fiyatlamalar sonrası Fed'in politika faizini 2023'ün ortası itibarıyla yüzde 4'e çıkaracağı öngörülmeye başlandı.
Küresel piyasalardaki satış baskısı kripto paralarda da etkili olurken, Celsius ve Binance gibi kurumların dün para çekilmesini bir süre askıya alması kriptolardaki satışı derinleştirdi. Bitcoin, dün yüzde 15 değer kaybetmesinin ardından yeni günde 20.846 ile Aralık 2020'den bu yana en düşük seviyesini gördü.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 3,89, Nasdaq endeksi yüzde 4,68 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,79 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yüzde 1'e yakın yükselişle başladı.
Avrupa'da artan enflasyon endişesi henüz resesyon korkusunu ABD'de olduğu kadar tetiklemese de, fiyatlamalar Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikası kararlarında beklediği alana sahip olamayacağına işaret etmeye başladı.
Buna göre, para piyasalarında ekim itibarıyla 125 baz puan faiz artışının olacağı öngörülürken, bu durumda ECB'nin en az 2 kez 50 baz puan faiz artıracağı tahmin ediliyor.
Bölge ekonomilerinin 10 yıllık tahvil faizleri dün artan satış baskısıyla 2013'ten bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, İtalya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4'ü aştı.
Söz konusu durum aşırı borçlu olan İtalya ve Yunanistan gibi bazı Avrupa ülkeleri için problem teşkil ederken, ECB konuyu yakından takip ediyor.
ECB yetkilileri şahin açıklamalarını dün de sürdürürken, tahvil piyasalarında dün artan satış baskısı sonrası BoE'nin perşembe günkü toplantıda 25 baz puandan daha fazla faiz artırabileceği ihtimali de güçleniyor.
Söz konusu gelişmeler bölgede pay piyasalarında satıcılı bir seyir hakim olurken, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 2,43, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 1,53, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,67 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 2,79 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.
Asya borsaları da küresel piyasalara paralel satıcılı seyrederken, Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) getiri eğrisi hedefini korumak için tahvil alımlarını artırması satış baskısını törpüledi.
BoJ dünya genelinde oldukça agresifleşen şahin politikaların aksine güvercin duruşunu korurken, dün BoJ'un getiri eğrisi kontrolündeki hedeflerine sadık kalamayacağına yönelik endişeler tahvil piyasalarındaki satış baskısının şiddetini artırdı.
Buna göre, dolar karşısında değer kaybetmeye devam eden yeni korumak amacıyla henüz bir adım atmayan bankanın, tahvil alımlarına ara verebileceği iddia edilse de, banka bugün uzun dönemli varlıklar da olmak üzere tahvil alımını artırdı.
Söz konusu adım endişe içindeki tahvil piyasalarında kısmen de olsa rahatlama sağlasa da, para piyasalarında bugün yüzde 0,25 seviyesinde bulunan Japonya'nın 10 yıllık tahvil faizinin 3 ay sonra yüzde 0,31'e çıkacağı fiyatlanıyor.
Öte yandan bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Japonya'da sanayi üretimi nisanda aylık yüzde 1,5, yıllık ise yüzde 4,9 gerilerken, kapasite kullanımı değişim göstermedi.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,5 değer kaybetti.
Yurt içinde, dün küresel piyasalara paralel satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,30 azalışla 2.510,14 puandan tamamladı.
Dolar/TL ise dün yüzde 0,8 artışla 17,2628'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,2650 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Almanya'da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve ZEW endeksleri, İngiltere'de işsizlik ve ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verilerinin takip edileceğini belirterek, yarın açıklanacak Fed'in faiz kararına kadar piyasalarda oynaklığın devam edebileceğini kaydetti.
Yatırımcıların bu süreçte temkinli davranması gerektiğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.480 ve 2.440 seviyelerinin destek, 2.560 puanın direnç olarak öne çıktığını söyledi.
Piyasada öne çıkanlar şöyle:
09.00 İngiltere, nisan ayı işsizlik oranı
09.00 Almanya, mayıs ayı TÜFE
12.00 Almanya, haziran ayı ZEW ekonomik güven endeksi
12.00 Avro Bölgesi, haziran ayı ZEW ekonomik güven endeksi
15.30 ABD, mayıs ayı ÜFE