İktisatçı Mahfi Eğilmez, bugünkü köşe yazısında, para arzına yönelik merak edilen soruları yanıtladı. Pazertesi günü para arzı ve enflasyon ilişkisini mercek altına alan İktisatçı Mahfi Eğilmez, bugünkü köşe yazısında para arzına yönelik merak edilen sorulara yanıt verdi. Eğilmez, köşe yazısında şunları aktardı: "Para arzı nedir? Para arzı, bir dönemde ekonomide var olan para stokunu gösterir. Para stoku denildiğinde ilk anlaşılması gereken dolaşımdaki kâğıt para + madeni para + vadeli ve vadesiz mevduatlardır. Kâğıt para + madeni para miktarı Merkez Bankası ile Darphane’nin sorumluluğundadır. Vadeli ve vadesiz mevduatlar ise bankaların sorumluluğundadır. Para arzı birkaç şekilde ölçülür. En çok kullanılanı yukarıda değindiğimiz hali yani dolaşımdaki para ve mevduatlardan oluşan M2 para arzıdır. Enflasyona yol açan sorunlar nelerdir? (1) Para arzının enflasyon ve büyüme oranı toplamından hızlı artması. Piyasada mal az para çoksa enflasyon yükselir. (2) Kurun yükselmesi ithal girdi maliyetlerini ve dolayısıyla fiyatları artırır. (3) Üretimde kullanılan üretim faktörlerinin (emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilik) ve girdilerin (elektrik, doğalgaz, su, petrol türevleri vb.) fiyatlarının artması maliyetleri ve dolayısıyla fiyatları artırarak enflasyonun artmasına yol açar. (4) Geleceğe ilişkin beklentilerin bozulması. Üreticilerin daha yüksek fiyat talep ederek geleceğin belirsizliğine karşı kendilerini koruma isteği doğurur ve bu da enflasyonu olumsuz etkiler. (5) Kamu kesimi gelir gider dengesinin (büyük çoğunlukla bütçe dengesinin) gelirler aleyhine gelişmesi ve açık vermesi. Bu durum kamu kesimini daha fazla borçlanmaya yöneltir, bu da faizleri yükseltir ve şirketlerin finansman maliyetlerinin artmasına, bu artışın fiyatlara ve dolayısıyla enflasyona yansımasına yol açar. Para arzını artıran nedenler hangileridir? (1)Merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını artırması para arzını artırır. Merkez bankası ekonominin genel ihtiyacına bakarak piyasaya yeni para sürer. Bu şekilde piyasaya sürülen paranın enflasyon hedeflemesi yapılıyorsa hedeflenen enflasyon ve büyüme oranının toplamıyla uyumlu olması gerekir. (2) Bankaların kabul ettiği mevduat karşılığında kredi açması ve bunun tekrarlanması para arzını artırır. Bunu bir örnekle açıklayalım: Diyelim ki zorunlu karşılık oranı yüzde 10 iken bir kurum iki ay sonra başlayacağı bir inşaat için bankadan 100 milyon lira kredi almış ve söz konusu krediyi hemen kullanmayacağı için de aynı miktarda bankada mevduat açmış olsun. Bu durumda banka bu mevduattan yüzde 10 zorunlu karşılık ayırıp merkez bankasına gönderecek, kalan 90 milyon lirayı yeniden bir başkasına kredi olarak verebilecektir. Bu böyle devam edebilir ve böylece bu banka bu yolla teorik olarak kendisine yatırılan mevduatın misliyle üzerinde kredi vererek kaydi para (banka parası) yaratabilir. Para arzı nasıl kontrol edilebilir? (1)Dolaşımdaki para miktarından merkez bankası sorumludur. Dolayısıyla dolaşıma çıkarılan para miktarını azaltıp artırarak piyasadaki para arzını belirli bir düzeyde tutabilir. (2) Kaydi para bankaların sorumluluğundadır. Buna karşılık merkez bankası zorunlu karşılık oranlarını yükseltip düşürerek bankaların yaratabileceği kaydi parayı etkileme gücüne sahiptir. Yukarıda verdiğimiz örnekteki yüzde 10 zorunlu karşılığı yüzde 20’ye yükseltirse banka, kendisine yatırılan 100 milyon liradan 90 milyon değil 80 milyon lira kredi verebilir. (3) Ayrıca merkez bankası bankaların açacağı krediler için başka bazı kısıtlamalar da getirebilir. Öte yandan makro ihtiyati önlemler çerçevesinde yine merkez bankasıyla koordineli olarak BDDK, SPK ve finans alanıyla ilgili diğer kurumlar da bazı önlemler getirebilir.” [news_id:791341]