Merkez Bankası, "öncü göstergelerin gıda enflasyonunun artmaya devam edeceğine işaret ettiği" ve "enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu" uyarısında bulundu.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 14 Eylül günü yaptığı toplantıya ilişkin özetlerde, enflasyondaki yükselişte, "işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumsuz baz etkisinin yanı sıra işlenmiş gıda fiyatlarındaki grup geneline yayılan artışlar"ın belirleyici olduğu vurgulandı ve şöyle denildi:
"Eylül ayına ilişkin öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki bazın da etkisiyle artmaya devam edeceğine işaret ediyor.
"Enerji fiyatları Ağustos ayında petrol ve diğer girdi fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak yüzde 2.03 ile yüksek bir oranda arttı.
"Böylelikle, bu grupta yıllık enflasyon son iki ayda yukarı yönlü bir seyir izleyerek yüzde 10.54’e ulaştı.
"Özetle, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler ve çekirdek enflasyon göstergelerine ilişkin gelişmeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturuyor."
Merkez Bankası toplantı özetlerinde iç talepteki iyileşme devam ederken Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürdüğü de vurgulanarak, "Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendiriyor denildi ve şu konuların altı çizildi:
"Küresel iktisadi faaliyette son dönemde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler kaynaklı olarak bir toparlanma eğilimi gözleniyor.
"Tüketici ve reel kesim güven endekslerindeki iyimser görünümün yanı sıra, küresel finansman koşullarının elverişli olmaya devam etmesi ve emtia fiyatlarının istikrara kavuşmasının da katkısıyla, küresel iktisadi faaliyetteki olumlu seyir devam ediyor.
"Küresel iktisadi faaliyetteki mevcut olumlu tabloya rağmen, önümüzdeki döneme ilişkin aşağı yönlü riskler de bulunuyor.
"Özellikle Fed’in (ABD Merkez Bankası) faiz artırımı ve bilanço küçültme politikalarına dair açıklanan normalleşme sürecinin beklentilerin ötesinde bir hızda hayata geçmesi durumunda, finansal piyasalarda gözlenen yüksek risk iştahı ve düşük oynaklık döngüsünün tersine dönmesi mümkündür.
"Böyle bir durum, gelişmiş ülkelerde menkul kıymet fiyatlarında dalgalanmalar yaratarak büyüme eğilimini zayıflatabilecektir.
"Ayrıca, jeopolitik gelişmelerin de etkisiyle risk iştahının azalması gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında da dalgalanmalara yol açabilecektir.
"İktisadi faaliyet ve işgücü piyasasına ilişkin veriler bir arada değerlendirildiğinde bazı sektörlerde toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği desteğin azaldığı değerlendiriliyor.
"Gıda grubundaki baz etkileri, beyaz eşya ve mobilya sektöründeki geçici vergi indirimlerinin Ekim ayında geri alınacak olması ve giyim grubundaki yöntem değişikliği kısa vadede enflasyonda dalgalanmaya ve çekirdek enflasyonun geçici olarak yükselmesine neden olacak gelişmeler olarak öne çıkıyor.
"Yılın sonlarından itibaren enflasyon görünümünde kademeli bir iyileşme gözlenmesi beklenmekle birlikte, bu iyileşmenin hızı ve niteliği yakından takip edilecek.
Bu çerçevede Kurul Eylül ayındaki toplantısında, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar verdi ve Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde borç verme faiz oranını yüzde 12.25’te sabit tuttu.
"Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecek."