Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, cari açığın kapanması noktasında önemli bir fırsatın ülkenin önüne geldiğini belirterek, "Cari açığın kapanmasının temeli de kur artışını sağlayarak değil, böyle bir hedefimiz yok." dedi.
Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen yılın dördüncü Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nın ardından ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Son faiz indiriminde arz koşulları, çekirdek enflasyon ve talepteki gelişmelere işaret ederek, buralardaki gelişmelere göre hareket edeceklerini belirttiklerini anımsatan Kavcıoğlu, uluslararası emtia fiyatları, gıda fiyatlarında yukarı yönlü hareketler, tedarik zincirlerindeki sorunlar gibi sıkıntıların Türkiye'deki enflasyonu da yukarı yönlü tetiklediğini söyledi.
Kavcıoğlu, son 1 yılda sıkı para politikası uygulayarak faizi yukarı yönlü yükselttiklerine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu politikamızı devam ettiriyoruz. Dolayısıyla enflasyondaki artışı, arz şoklarından arındırarak, bugün geldiğimiz noktada indirime gitme nedenimiz bu arızi sıkıntıları arındırarak kendimize bir alan orda gördük. Bu arz şoklarının geçici olduğunu diğer Merkez Bankaları gibi biz de düşünüyoruz. Dolayısıyla gelişmelere göre yıl sonuna kadar buralardaki değişimleri arkadaşlarımız çalışıyor, onların yapacağı çalışmalar sonunda geçici olan bu durumun bize ne kadar imkan sağlayacağını, ne yönde gelişim göstereceğini hep beraber göreceğiz. Arkadaşlarımızın yapacakları çalışmalar ve bize sunacakları bilgiler ışığında kararımızı vereceğiz. Bütün kararları ekiplerimizin çalışması sonucu veri odaklı ve analizlere dayalı alıyoruz. Merkez bankalarının geçici olarak düşündüğü bu arz sıkıntılarını aynı şekilde değerlendiriyoruz. Bu minvalde de gelişmeleri takip edip kararlarımızı veri odaklı ve analize dayalı olarak vereceğiz."
"Türkiye'nin fırsatı kaçırmaması gerekiyor"
Mevcut noktaya son 1 yılda sıkı para politikası uygulanarak gelindiğini vurgulayan Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonda, Türkiye'de gıda ve enerjiye dayalı artış söz konusu. Dolayısıyla buradaki talep ve arz şoklarını analiz ederek, ayrıştırarak bu noktada faiz indirimine gittik. Türkiye'de pandemi sonrası uyguladığımız sıkı para politikasıyla da ticaret, krediler ve yatırımlarda, yatırım iştahı çok fazla artmasına rağmen daralma olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye'nin bugün bulunduğu konuma bakınca, pandemi sonrası aşılamayla birlikte çok büyük ivme yakaladı. İhracatta üretim üssü haline gelmek üzere çok büyük talep var. Özellikle tedarik zincirlerinde yaşanan uluslararası sıkıntılarda Türkiye önemli şekilde ayrışıyor ve öne çıkıyor. Sahada firmalarla yapılan çalışmalara göre çok büyük bir yatırım iştahı var. Bu yatırım iştahını yerine getirmede en önemli şey finansmana erişim. Bu noktada Türkiye'nin bu fırsatı kaçırmaması gerekiyor. Diğer ülkelerde hala kapanmalar yaşanırken ve ölüm sayıları artarken Türkiye pandemi sürecini büyük başarıyla yönetti ve yönetmeye devam ediyor."
Kavcıoğlu, Türkiye'nin en önemli problemlerinden birinin cari açık olduğuna dikkati çekerek, "Cari açığın kapanması noktasında önemli bir fırsat Türkiye'nin önüne gelmiştir. Cari açığın kapanmasının temeli de kur artışını sağlayarak değil, böyle bir hedefimiz yok. Cari açık, Türkiye'de uzun yıllardır yüzde 5 hedeflenerek büyüme ve büyümenin finansmanı sağlanmaya çalışılmıştır. Bu nedenle büyümenin sürdürülebilir finansmanı için yurt dışı kaynak ihtiyacı sorun olmuştur. Bu da Türkiye'de finansal istikrarla çelişkili bir durum olmuştur." ifadelerini kullandı.
Cari açığın kapatılmasının üretimden geçtiğini düşündüklerini anlatan Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin üretimini artırıp tedarik ve üretim sıkıntılarının yaşandığı ortamda bu fırsatı kaçırmaması lazım. Merkez Bankası olarak kurla değil, bizim elimizdeki reeskont kredilerindeki faiz oranlarını düşürerek, vadeleri uzatarak ihracatın ve üretimin artması noktasında destek vermeye çalışıyoruz. Şuna inanıyoruz, cari fazla verdiğimizde finansal istikrar ve fiyat istikrarını sağlamış olacağız. Türkiye'nin uzun yıllardır uyguladığı yüzde 5 cari açık, yüzde 5 büyüme ve yüzde 5 enflasyon politikası fiyat istikrarı ile çelişmiştir, sürdürülebilir olmamıştır. Merkez Bankası üzerine düşeni yapıyor, yapmakta ve yapacaktır. Tamamen veri analizi yaparak, sahada ve firmalarla yapılan görüşmelere göre, çok büyük sipariş, çok büyük yatırım ve üretim iştahı var. Dolayısıyla ihracatı artırıp cari fazla verince Türkiye'nin finansman sorunu daha net şekilde çözülmüş olacak. Bu da fiyat istikrarını sağlamış olacaktır. Dolayısıyla, doğru yöntem, doğru yol budur. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. İnşallah bu dönem de fırsat olarak ihracatın artırılması ve cari dengenin sağlanmasıyla Türkiye fiyat istikrarını sağlamış olacaktır. Bunu yaparken parasal duruşumuzda enflasyonu ve üzerindeki riskleri gözeterek hareket ettiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Cari denge üzerinde kur artışını da diğerlerini de değerlendirmenizi önemle rica ediyoruz."
Kavcıoğlu, Türkiye'de uzun süredir yüzde 5 cari açık iddiasının fiyat istikrarını sağlayamamasını tartışmak gerektiğini belirterek, "Fiyat istikrarının bu yönde sağlanacağını tartışmak lazım. Bu yönde bizlere destek verilmesi lazım. Merkez Bankası burada üzerine düşeni, reeskont kredilerinde sağladığı imkanlarla yerine getiriyor ve getirecektir. Kur yükselmesi, ihracat artışı, ithalatın ihracatı karşılama oranında, cari açıkta sağlanan denge, ihracatın dünya üzerinde yüzde 1'in üzerine çıkmasını sağlamıştır. Bunların hepsi fiyat istikrarının sürdürülebilir hale gelmesini sağlayacaktır, enflasyonda düşüşünü sağlayacaktır." diye konuştu.
Erken Uyarı Sistemi'ni bitirdiklerini de bildiren Kavcıoğlu, "Tarım ve Orman Bakanlığı, Rekabet Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi ve diğer ilgili kuruluşlarla, Gıda Ortak Platformu gibi bundan sonraki fiyat gelişmeleri ve ürün rekoltelerinde, diğer paydaşların da katılımıyla, bu yöndeki çalışmalarımız daha sağlıklı şekilde sürecek. Fiyatlar noktasında önemli katkı yapacağını düşünüyorum." dedi.