Merkez Bankası Enflasyon Tahminini Yükseltti

Okuma Süresi: 6 Dakika
Merkez Bankası Enflasyon Tahminini Yükseltti
Doviz.com
31.07.2018 10:56

İstanbul, 30 Temmuz (DHA) – Merkez Bankası yılın üçüncü enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 8.4’ten yüzde 13.4’e yükseltti.

Banka 2019 için enflasyon tahmini ise yüzde 6.5’ten yüzde 9.3’e yükseltti.

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya Ankara’da yaptığı sunumda konuşmasında şunları söyledi:

“Enflasyonu düşürmeye odaklı, sıkı bir politika duruşu ve güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörmekteyiz.

“Bu çerçevede, enflasyonun 2018 yıl sonunda yüzde 13,4 olarak gerçekleşeceğini, 2019 yıl sonunda yüzde 9,3’e, 2020 yıl sonunda ise yüzde 6,7’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz.

“Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2018 yılı sonunda yüzde 12,5 ile yüzde 14,3 aralığında (orta noktası yüzde 13,4), 2019 yılı sonunda yüzde 7,6 ile yüzde 11,0 aralığında (orta noktası yüzde 9,3), 2020 yılı sonunda ise yüzde 4,8 ile yüzde 8,6 aralığında (orta noktası yüzde 6,7) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

“Tahminleri oluştururken para politikasındaki sıkı duruşun uzun bir süre korunacağı bir çerçeveyi esas aldık.

“Enflasyon tahminlerinde küresel büyüme ve gelişmiş ülke para politikaları görünümü ile enerji, ithalat ve gıda fiyatları da önemli rol oynuyor.

“Küresel büyüme görünümündeki olumlu seyrin önümüzdeki dönemde de devam etmesini, ancak yılın ikinci çeyreğinde küresel büyüme hızının Nisan Enflasyon Raporu varsayımlarımıza kıyasla daha düşük bir düzeyde gerçekleşmesini bekliyoruz. 

“Bu çerçevede, orta vadeli tahminleri oluştururken ihracat ağırlıklı küresel büyüme patikası varsayımımızı 2018 yılı için sınırlı bir miktar aşağı yönlü güncelledik.

“Nisan Enflasyon Raporu sonrasında gerçekleşen Fed ve ECB toplantılarında alınan kararlar küresel para politikası normalleşme hızının önceki rapor dönemine göre bir miktar arttığına işaret ediyor.

“Bu çerçevede, orta vadeli tahminleri oluştururken dışsal olarak aldığımız yurt dışı faiz patikası varsayımını sınırlı bir miktar yukarı çektik.

“Ayrıca önümüzdeki dönemde küresel risk algılamalarında mevcut duruma kıyasla ek bir bozulma olmayacağını varsaydık.

“Ham petrol fiyatlarında yılın ikinci çeyreğinde kaydedilen yükselişe bağlı olarak, orta vadeli tahminlerde kullanılan ham petrol fiyatları varsayımı 2018 yılı için ortalama Nisan Enflasyon Raporundaki 68 dolardan 73 dolara, 2019 yılı için ise 65 dolardan 73 dolara yükseltildi.

“ABD doları cinsinden ithalat fiyatlarının yıllık ortalama artış oranlarına dair varsayım da son dönem gelişmelerine bağlı olarak 2018 ve 2019 yılı için yukarı yönlü revize edildi.

“İşlenmemiş gıda fiyatları enflasyonu 2018 yılı ikinci çeyreği sonunda yüzde 23,2’ye ulaşarak Nisan Enflasyon Raporu varsayımımızın oldukça üzerinde gerçekleşti. “Önümüzdeki dönemde bazı sebze ve meyve ürünlerinde fiyatların yeni ürün arzı ile birlikte düzeltme yapmasıyla işlenmemiş gıda enflasyonunun tarihsel ortalama değerlerine yakınsayarak yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini varsaydık.

“Buna bağlı olarak, gıda enflasyonu varsayımını 2018 yıl sonu için yüzde 7’den yüzde 13’e, 2019 yıl sonu için ise yüzde 7’den yüzde 10’a güncelledik.

“2018 yılsonuna dair tüketici enflasyonu tahmini Nisan Enflasyon Raporu’na göre 5 puan yukarı yönlü güncellenerek yüzde 13.4’e yükseltildi.

“Söz konusu güncellemenin 2.3 puanı petrol fiyatları ve döviz kuru kaynaklı gelişmelere bağlı olarak Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları varsayımının yukarı çekilmesinden kaynaklandı.

“Bu güncellemede, akaryakıt dışı enerji fiyatları üzerindeki petrol ve kur kaynaklı maliyet unsurlarının etkileri de dâhil edildi.

“Yüzde 7’den yüzde 13’e güncellenen gıda fiyatları ise, yılsonu tüketici enflasyonu tahmini güncellemesine 1.4 puan katkıda bulunmakta.

“Yılın ikinci çeyreğindeki yüksek oranlı tahmin sapması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma enflasyon tahminine 1.3 puan katkıda bulunuyor.

“ÖTV artışı sonucu alkollü içecek fiyatlarındaki artış da güncellemenin 0.1 puanlık kısmını oluşturuyor.

“Ayrıca, bir önceki Rapor dönemine göre aşağı yönlü güncellenen çıktı açığı 2018 yılsonu tahminini 0.1 puan aşağı çekiyor.

“Diğer taraftan, 2019 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 6.5’ten yüzde 9.3’e yükseltildi. Nisan Enflasyon Raporuna göre 2.8 puanlık yukarı yönlü güncellemeye petrol ve Türk lirası cinsi ithalat fiyatları varsayımının yukarı yönlü güncellenmesi 1.5 puan katkıda bulunurken, gıda fiyatı varsayımının yüzde 7’den yüzde 10’a çıkarılması 0.7 puan katkıda bulunuyor.

“Gerçekleşme etkisi ve ana eğilimdeki bozulma tahmini 1 puan yukarı çekiyor; çıktı açığının aşağı yönlü güncellenmesi ise 0.4 puan düşürücü katkıda bulunuyor.

“Bu çerçevede, yıllık tüketici enflasyonunun 2018 yılı üçüncü çeyreğinde sınırlı bir artış gösterdikten sonra son çeyrekte gerileyerek yılsonunu yüzde 13.4 değerinde tamamlayacağı tahmin edilmekte.

“Ülke risk priminde küresel ve yurt içi gelişmeler kaynaklı ilave bir artış olmadığı varsayımı altında, sıkı para politikası duruşunun ve enflasyon odaklı politika eşgüdümünün kararlılıkla sürdürülmesinin yanı sıra iktisadi faaliyet ve kredi büyümesinin daha ılımlı bir patikaya yakınsaması 2019 yılında enflasyondaki düşüş sürecini destekleyecektir.

“Enflasyonda ulaşılan yüksek seviye ve artan küresel riskler dikkate alındığında, mevcut durumda enflasyonla mücadelede ödünleşimlerin azaltılması ve ekonomimizin dayanıklılığının desteklenmesi bakımından maliye politikasının ve makroihtiyati politikaların dengelenme sürecine vereceği katkı kritik önem taşımakta.

“Bu noktada, para ve maliye politikası arasındaki eşgüdümün güçlendirilmesi açısından çeşitli etkileşim kanallarının ve iyileştirme alanlarının ortaya konulduğu kutu çalışmamızı okumanızı tavsiye ediyorum. 

“Tahminleri oluştururken, makro politika bileşiminin enflasyonu düşürme öncelikli olarak eşgüdüm içinde belirlendiği bir görünüm altında, Türkiye’ye dair risk algılamalarında son dönemde gözlenen olumsuz ayrışmanın büyük ölçüde geri alınarak Türk lirası üzerindeki değer kaybı yönündeki baskıların azaldığı bir çerçeve esas aldık.

“Bu doğrultuda reel kurda ılımlı bir değerlenme eğilimi varsaydık. Ayrıca, tahminleri oluştururken söz konusu politika eşgüdümünün enflasyon beklentilerinde uzun süredir devam eden bozulmanın önüne geçeceğini ve özellikle orta dönem enflasyon beklentilerinin kademeli olarak enflasyon hedefine yakınsamasına katkıda bulunacağını öngörüyoruz.

“İç talepteki ivme kaybının etkisiyle iktisadi faaliyet düzeyinin yılın ikinci yarısı itibarıyla enflasyondaki düşüşe katkı vermeye başlamasını beklemekteyiz.

“2019 yılında ise çıktı açığı Nisan Enflasyon Raporuna göre daha aşağıdan gitmekle birlikte, iktisadi faaliyetin kademeli olarak toparlandığı ve ana eğilimine yakınsadığı bir görünüm ima etmekte.

“Temmuz ayındaki PPK toplantısında iç talep koşullarındaki yavaşlama ile para politikasının gecikmeli etkilerinin izlenme gereğini dikkate alarak politika faizini değiştirmedik, bununla birlikte enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekerek sıkı para politikasının uzun bir müddet korunmasına karar verdik.

“Mayıs ve Haziran aylarındaki parasal sıkılaştırma ve Türkiye’nin risk priminde gözlenen artış, kur takası faizlerinin tüm vadelerde bir önceki Rapor dönemine göre yükselmesine neden oldu.

“Ayrıca, getiri eğrisi daha negatif eğim alarak gerek önceki Rapor dönemine göre gerekse emsal ülkelere kıyasla daha sıkı parasal koşullar ima eden bir görünüm sergiledi.

“Gelişmekte olan ülkelere yönelik bozulan risk algısına ilave olarak, jeopolitik gelişmeler ile yurt içindeki makroekonomik görünüme dair endişeler sonucunda, Türk lirasının ima edilen oynaklığı Nisan Enflasyon Raporu dönemine kıyasla belirgin şekilde yükseldi

“Ticari kredi büyümesi, kredi koşullarındaki sıkılaşma ve kredi talebindeki düşüş kaynaklı olarak yılın ikinci çeyreğinde yavaşlarken, tüketici kredileri büyümesi, konut kredilerindeki kampanyalara bağlı olarak bir miktar hızlandı.

“Yılın ikinci çeyreğinde belirgin şekilde bir sıkılaşmaya işaret eden finansal koşullar endeksine, başta getiri eğrisinin eğimi ve risk primindeki gelişmeler olmak üzere tüm bileşenler sıkılaştırıcı yönde etkide bulundu.

“Tüketici enflasyonu 2018 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyrek sonuna kıyasla 5.2 puan artarak yüzde 15.4 ile Nisan Enflasyon Raporu öngörüsünün önemli ölçüde üzerinde gerçekleşti.

“Benzer bir görünüm işlenmemiş gıda ve alkol-tütün dışı tüketici enflasyonu tahmininde de gözlendi.

“Yakın dönemde maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki oynaklık enflasyon üzerinde etkili oldu.

“Fiyat artışları alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdi. Türk lirasındaki değer kaybının yanı sıra, petrol ve emtia fiyatlarındaki artış da bu gelişmede etkili oldu. Talep koşullarının enflasyonu yükseltici etkisi bir miktar zayıflamakla birlikte yılın ikinci çeyreğinde de devam etti.”

REKLAMI KAPAT X