Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Gelişmiş ülkelerde politika faizlerinin düşük seviyelerini koruyacağına dair algının pekişmesi ve teşvik paketleri, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarındaki olumlu görünümü sürdürebilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir." ifadelerine yer verildi.
Kurulun 24 Aralık'taki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, kasım ayında tüketici fiyatlarının yüzde 2,3 arttığı, yıllık enflasyon 2,14 puan yükselerek yüzde 14,03 olduğu belirtildi.
Enflasyondaki yükselişin temel mal ve gıda gruplarından kaynaklandığı, hizmet ve enerji gruplarında sınırlı artışlar gerçekleştiği bildirilen özette, gıda enflasyonundaki yükselişte işlenmemiş gıda grubunun daha belirleyici olduğu, temel mal grubunda ise dayanıklı malların olumsuz ayrıştığı ifade edildi.
Özette, bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve eğilimlerinin arttığı kaydedildi.
Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonunun kasım ayında 4,57 puan artışla yüzde 21,08’e yükseldiği hatırlatılan özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
"İşlenmiş gıda enflasyonu 1,43 puan artışla yüzde 15,92 olurken, işlenmemiş gıda enflasyonu 8,24 puan yükselişle yüzde 27,02’ye ulaşmıştır. İşlenmemiş gıda enflasyonundaki artışta, mevsim geçişine bağlı arz yönlü unsurların yanı sıra birikimli döviz kuru etkileriyle taze meyve ve sebze önemli rol oynamıştır. Öte yandan, uluslararası tarımsal emtia fiyatları ve döviz kuru gelişmelerini takiben, diğer işlenmemiş gıda içinde önemli ağırlığa sahip olan yumurta ve tavuk kalemleri belirgin fiyat artışları sergilemiştir. Söz konusu gelişmeler işlenmiş gıdayı da olumsuz etkilemiştir. Ekmek ve tahıllardaki artış eğilimi kasım ayında hızlanmış, uluslararası fiyatlar ve döviz kuruna duyarlılığı yüksek olan katı ve sıvı yağlar kalemi güçlü fiyat artışlarıyla diğer işlenmiş gıda grubunda öne çıkmıştır."
"Enflasyon beklentilerindeki yükseliş aralık ayında devam etti"
Özette, enerji fiyatlarının kasım ayında yüzde 0,84 arttığı, grup yıllık enflasyonunun sınırlı bir yükselişle yüzde 4,28 olduğu belirtildi.
Uluslararası petrol fiyatlarındaki gelişmeleri takiben akaryakıt fiyatlarının yüzde 1,37 artarken, konut grubunda katı yakıt kalemindeki yüzde 3,44'lük artışın dikkati çektiği bildirilen özette, şunlar kaydedildi:
"Temel mal fiyatları kasım ayında yüzde 3,76 artmış, grup yıllık enflasyonu 3,23 puan yükselerek yüzde 15,32 olmuştur. Hızlı kredi genişlemesine bağlı olarak güçlü seyreden iç talep koşulları ve birikimli döviz kuru etkileriyle dayanıklı mal grubu enflasyonundaki yükseliş eğilimi belirginleşmiş ve grup yıllık enflasyonu 6,71 puan artışla yüzde 26,5’e ulaşmıştır. Aylık yüzde 9,7 oranındaki artışla otomobil fiyatları öne çıkmış; mobilya ile elektrikli ve elektriksiz aletlerdeki güçlü fiyat artışları da sürmüştür. Diğer temel mallar grubunda fiyat artışları hız kazanmış ve yıllık enflasyon 2,06 puan artışla yüzde 11,46 olmuştur. Diğer yandan, zayıf seyreden talep koşullarına bağlı olarak giyim ve ayakkabıda yıllık enflasyon düşmeye devam etmiş ve yüzde 0,76’ya gerilemiştir."
Toplantı özetinde, hizmet fiyatlarının kasım ayında yüzde 0,62 arttığı, grup yıllık enflasyonunun 0,5 puan yükselerek yüzde 11,42 olduğu belirtildi.
Yıllık enflasyonun, lokanta-otel, ulaştırma ve diğer hizmetlerde artarken, kira kaleminde yatay seyrettiği, haberleşmede ise gerilediği bildirilen özette, döviz kuru gelişmelerinin diğer hizmetler grubunda etkisini sürdürdüğü, kişisel ulaştırma araçlarının bakım ve onarımı, temel hastane hizmetleri ve dişçilik ücretlerinin yüksek fiyat artışlarıyla öne çıkan kalemler olduğu vurgulandı.
Özette, lokanta-otel fiyatlarındaki aylık artışın ise gıda fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak güçlendiği ifade edildi.
Enflasyon beklentilerindeki yükselişin aralık ayında devam ettiği kaydedilen özette, "Yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi 1,71 puanlık belirgin artışla yüzde 14,18’e ulaşmıştır. Orta vadeli beklentilerdeki güncelleme görece daha sınırlı kalmış; gelecek on iki ay beklentisi 0,07 puan artışla yüzde 10,84’e, gelecek yirmi dört ay beklentisi ise 0,04 puan artışla yüzde 9,24’e yükselmiştir." değerlendirmesi yapıldı.
"Küresel ekonomiye dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir"
"Küresel ekonomiye dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir." ifadesine yer verilen özette, ancak, aşıya dair olumlu gelişmelere karşın, son dönemde artış gösteren Kovid-19 vakaları nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin devam ettiği vurgulandı.
Özette, Avrupa ülkelerindeki salgına bağlı kısıtlamaların, dış talep ve ihracat görünümü üzerinde belirsizlik oluşturmakla birlikte, ihracattaki artış eğiliminin devam ettiği belirtildi.
Salgının ve sağlık önlemlerinin tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası etkilerine yönelik belirsizliklerin sürdüğü kaydedilen özette, ham petrol fiyatlarının, salgın öncesindeki seviyelerinin altında seyretmekle birlikte, bir önceki PPK dönemini takiben yüksek oranda arttığı ifade edildi.
Özette, buna ek olarak, başta endüstriyel metaller ve tarımsal ürünler olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarında süregelen yükseliş eğiliminin üretici enflasyonu kanalıyla tüketici enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırdığı aktarıldı.
Döviz kurlarının yanı sıra uluslararası fiyatlardaki gelişmelerin özellikle gıda ve temel mal gruplarında enflasyon eğilimini olumsuz etkilediği bildirilen özette, şu ifadelere yer verildi:
"Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları tarihsel düşük seviyelerdeki seyrini sürdürürken, gerek merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanlarının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir. Gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarında, iyileşen risk algısına bağlı olarak, bir önceki PPK dönemini takiben yüksek miktarlı girişler devam etmiştir. Çin hariç tutulduğunda, aralık ayında hem borçlanma senedi piyasalarına hem de hisse senedi piyasalarına girişlerin arttığı görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde politika faizlerinin düşük seviyelerini koruyacağına dair algının pekişmesi ve teşvik paketleri, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarındaki olumlu görünümü sürdürebilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir."