Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, düşük faiz politikasını uygulamanın dönemin şartlarında gerekli olduğunu belirterek, yeni isimlerin rasyonel politikalara dönebileceğine yönelik bir yazı kaleme aldı.
Müderrisoğlu, 2 yıldır uygulanan “düşük faiz” politikasını “Her dönemin kendine özgü şartları, gereklilikleri ve öncelikleri söz konusudur.” diyerek savundu.
Müderrisoğlu, pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı, deprem felaketi gibi sebepleri de gerekçe olarak göstererek şunları kaydetti:
“Bu kadar şok yaşayan bir ülkede, öncelik çarkların dönmesi ve istihdamın korunması olmalıydı. Bunun için epeyce risk de göze alındı. Gelinen noktada görüldü ki… “Tencerenin götüremeyeceği iktidar yoktur” diye söze başlayanlar… Eğer o tencere iyi kötü doluyor, insanlar bir işe gidiyor, evine ekmek götürebiliyorsa… Bilinen ezberlerin de bozulabildiğini anladılar!
Eğer Türkiye ekonomisi, şok üstüne şok yerken bir de dış dayatmalı yüksek faiz sarmalına girseydi toplu iflasların, ciddi iş kayıplarının yaşanması kaçınılmazdı. Dünya Bankası raporlarında da belirtildiği gibi işletmelerin kapanması; yılların organizasyonel birikiminin heba olması, milli kaynakların erimesi, yerli teşebbüs gücünün kırılması anlamına da geldiği için görünenden daha büyük maliyetlere sebep olmakta. Ayrıca, tek başına faiz artışının bir çare olmadığı, hatta kısır döngüye sebebiyet verdiği de bir gerçektir”