Cihan KAYA/DALAMAN (Muğla), (DHA) - MUĞLA'nın narenciye üretiminde lokomotif kentleri Dalaman, Köyceğiz ve Ortaca'da üreticiler, giderlerini karşılayamamaktan yakındı. Üreticiler, buna rağmen pazar ve marketlerde ürünlerin yüksek fiyatla satıldığına dikkat çekti.
Narenciye üreticileri, portakal, mandalina ve limon fiyatlarının 10 yıldır artmadığını; ancak maliyetlerin katlanarak, büyüdüğünü söyledi. Dalında mandalinanın kilo fiyatının 25 kuruşa düştüğünü belirten üreticiler, buna rağmen alıcı bulamadıklarını dile getirdi. Üreticinin yaşadığı sıkıntıları, Muğla'nın narenciye üretiminde lokomotif ilçelerinden Dalaman ve Ortaca'nın ziraat odaları başkanları anlattı.
'ÇİFTÇİLERİMİZ MAĞDUR OLUYOR'
Çiftçinin çok fazla dayanma gücünün kalmadığını vurgulayan Dalaman Ziraat Odası Başkanı Tevfik Tayfun Tuncay, "Son zamanlarda narenciye fiyatlarının pazarlarda çok pahalı olduğu haberleri yapılmakta. Bunlarla ilgili biz üreticiler çok üzgünüz. Çiftçilerimiz bu ürünleri tüketiciye sunmak için canla başla, çok zor şartlarda çalışarak yetiştiriyor ve tüketiciye sunuyor. Bu pahalılık kesinlikle üreticinin yapmış olduğu bir şey değil. Günümüzde bir sigara 13-14 lira olduğu, bir ayakkabının 100 ila 300 lira olduğu bir yerde, çiftçi binbir emekle, çiçekten hasat zamanına kadar gelmesinde çok yüksek girdi maliyetiyle ürettiği ürünlerini satıyor. Pazarda portakal ve mandalinanın kilosunun 3 ila 5 lira olması çiftçinin suçu değil. Çiftçilerimiz de bundan dolayı mağdur oluyor. Bugün çiftçimize başta hükümet olmak üzere herkesin sahip çıkması gerekmektedir. Burada en çok zarar gören kesim üreticiler ile tüketiciler oluyor. Üretici ağaç başına 5 kilo gübre veriyor. Dönümüne 300 lira su parası harcıyoruz. Gübre, su ve zirai ilaca güç yetmiyor. Yetiştirdiğiniz ürün ise para etmiyor. Fiyatlarımız sürekli düşüyor, girdilerimiz sürekli artıyor. 4-5 sene sonra bu ürünleri yiyemeyiz. Üreticilerin çoğu bankalara borçlu. Çiftçi kredi taksitlerini ödemek için çalışıyor. Birçok üreticinin arazileri bankalara ipotekli" diye konuştu.
'ÜRETİCİ AZ ÜRÜN ALDI, AZ KAZANDI'
Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü ise "Geçen yıllara göre tüketiciler, pazarlarda yaş sebze ve meyvenin daha pahalı olduğunu söylüyor; ama bu, üreticinin cebine yansımıyor. Rekoltenin düşük olması nedeniyle üretici, bu yıl daha az ürün aldı. Geçen yıla göre üretici, daha az para kazandı; çünkü girdiler çok fazla" dedi. Çöllü, en çok tüketici ve üreticinin zarar gördüğünü, narenciye satışından ise aracının kar ettiğini belirtti.
'PARA KAZANMAYI UNUTTUK, ELİMİZDEKİNİ MUHAFAZA ETME DERDİNDEYİZ'
Dalaman'da portakal, nar, limon ve domates üreten Mehmet Orhan, bu yıl limonu kilosu 1 liradan, 'Washington portakalı'nı ise 50- 60 kuruştan sattığını belirterek, yüzde 5 fireyi de göz önünde bulundurduklarında, portakalın kilosundan 20 kuruş kazandıklarını söyledi. Gübre, ilaçlama, mazot ve diğer masrafları karşılayamadıklarını belirten Orhan, "10 dönümlük yere, 3 bin liralık gübre harcadık. Hastalıklara karşı ilaçlama yapıyoruz. Bunların masrafı belli. Kısacası elimize hiçbir şey kalmıyor. Parayı aracı götürüyor. İhracat yapılıyor; ama üreticinin eline geçen para çok düşük. İstanbul'da, pazarda portakal, en düşük 3 liradan marketlerde ise 2 katı fiyata satılıyor. Neden çiftçiye sahip çıkılmıyor?" diye konuştu.
Mazot ve gübre giderlerinin sürekli arttığını, ürün fiyatlarının ise aynı kaldığını vurgulayan Orhan, "15 dönüm portakal ve mandalina dikili arazim var. Şu ana kadar 10 bin lira para harcadım. Sattığım ürünümden de 10 bin lira aldım. 10 yıl önce işçinin yevmiyesi 10 lira, mazot 40 kuruştu. Şimdi yevmiye 50 lira, mazot 5 lira. Çiftçinin bunun altında kalkması, artık mümkün değil. Para kazanmayı çoktan unuttuk, elimizdekini muhafaza etmenin derdindeyiz" dedi.