Marmara Denizi’nde 2020 yılında büyük bir çevre felaketine yol açan müsilaj, 2025 yılında yeniden ortaya çıktı. Özellikle Çanakkale Boğazı çevresinde yoğunlaşan müsilaj, balıkçıları büyük bir çıkmaza sürüklerken deniz ekosisteminin geleceği için endişeleri artırıyor.
Çanakkale Boğazı’nda etkisini artıran müsilaj, deniz yüzeyini ve tabanını kaplayarak balık avcılığını ciddi anlamda sekteye uğrattı.
Balıkçılar, müsilajın ağlara yapışarak onları tamamen kullanılamaz hale getirdiğini belirtirken, denize bırakılan ağların çıkartılamadığını ve bu durumun büyük maddi kayıplara yol açtığını dile getiriyor.
Marmara Denizi'nde müsilaj nedeniyle avcılık neredeyse imkânsız hale gelirken, balıkçı tekneleri Karadeniz ve Ege'ye yönelmek zorunda kaldı fakat müsilajın Kuzey Ege’ye kadar ulaştığı ve Gökçeada ile Saros Körfezi’nde de etkisini göstermeye başladığı belirtiliyor.
Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği (DEM-BİR) Çanakkale-Tekirdağ Bölge Birliği Başkanı Naci Karabiber, "Şu anda Çanakkale Boğazı’nda müsilaj yoğun bir şekilde görülüyor.
Marmara Denizi'nden akıntılar ve fırtınalarla birlikte Kuzey Ege’ye doğru yayılan müsilaj, Gökçeada ve Saros Körfezi'ne kadar ulaştı. Şu anda sadece Bozcaada ve Küçükkuyu bölgelerinde müsilaj yok ama bu durum, balıkçılar için yeni bir sorun yarattı.
Balıkçılar, temiz su bulabilmek için belirli bölgelere yöneliyor, bu da balık popülasyonu üzerinde büyük bir av baskısı oluşturuyor." ifadeleriyle yaşanan krizin boyutunu gözler önüne serdi.
BALIKÇILARIN TEKNE MOTORLARI DA TEHLİKEDE
Müsilaj sadece avcılığı durma noktasına getirmekle kalmadı, aynı zamanda balıkçı teknelerinin seyir yapmasını bile zorlaştırdı. Müsilajın deniz tabanında çamur gibi birikerek teknelerin su soğutma sistemlerini tıkadığı belirtiliyor.
Karabiber, "Balıkçılığı bırakın, tekneler seyir bile yapamaz hale geldi." sözleriyle durumu özetlerken, Tekirdağ Hoşköy'de bir balıkçının ağlarını denizden çekemediğini ve müsilajın ağları tamamen kullanılamaz hale getirdiğini ifade etti.
Marmara Denizi'nde artık çalışan balıkçı kalmadığına dikkat çekilirken, teknelerin mecburen Karadeniz ve Ege'ye yöneldiği ancak müsilajın bu bölgelere de yayılmaya başladığı vurgulanıyor. Müsilajın teknelere verdiği zarar, balıkçıların ekonomik kayıplarını daha da artırıyor.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARI: "MARMARA ÖLÜ BİR DENİZE DÖNÜŞEBİLİR"
Marmara Denizi’nde müsilajın yeniden ortaya çıkmasıyla birlikte uzmanlar acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.
Karabiber, "Marmara Denizi'nde müsilajın önüne geçmek için daha önce bir eylem planı oluşturulmuştu fakat bu plana uyulmaz ve kirliliği önleyici adımlar atılmazsa, Marmara Denizi tamamen ölü bir denize dönüşebilir.
Şu anda yaşanan durum, yıllardır biriken çevresel kirliliğin ve aşırı avlanmanın bir sonucu. Deniz ekosisteminin kendini yenilemesine izin vermezsek, deniz canlılarını kaybetme riskiyle karşı karşıyayız." şeklindeki açıklamalarıyla sürecin ciddiyetine dikkat çekti.
Denizlerdeki ekosistem tahribatının durdurulması için mevcut kirliliğin önlenmesi, sanayi ve evsel atıkların denize karışmasının engellenmesi ve sürdürülebilir balıkçılık politikalarının hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Uzmanlar, Marmara Denizi’nin kaderinin bugünden atılacak adımlara bağlı olduğunu belirtiyor. Eğer acil tedbirler alınmazsa, sadece balıkçılar değil, tüm deniz ekosistemi ve kıyı bölgelerindeki yaşam da büyük bir tehdit altına girebilir.
