Dünyada 2030'a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedeflenirken, Türkiye'nin bu büyüyen pazarda rekabet gücünü artırması için yenilenebilir enerji kapasitesini her yıl ortalama yüzde 16,4 oranında artırması gerekiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen "Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Çalıştayı" bu hedef doğrultusunda sektör temsilcileri ve ekosistem paydaşlarının bir araya gelmesini sağladı.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye'nin kurulu yenilenebilir enerji kapasitesinin 2023 sonu itibariyle 58,8 gigavat seviyesine ulaştığını belirtti. Bu kapasitenin önemli bir kısmı hidroelektrik santrallerinden oluşurken, toplam elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 42'ye ulaştığına dikkat çekti. "Özellikle güneş enerjisinde dikkat çekici artışlar kaydediyoruz. 2023 itibariyle güneş enerjisi kapasitemiz 9,7 gigavata ulaştı. Bu büyüklük ülkemizin güneş enerjisinde bölgesel lider olma hedefine önemli bir katkı sağlıyor. Rüzgar enerjisi kapasitemizi de 2023 itibariyle 10,3 gigavata çıkardık." dedi.
Türkiye'nin bu kurulumlarda yerli üretim ve tedarike önem verdiğini vurgulayan Gültepe, "Bu teknolojileri hem ülkemizde kullanıp, hem de dünyanın dört bir köşesine ihraç etmek istiyoruz. Bu anlamda başarılı bir grafik çizdiğimizi söyleyebilirim fakat küresel hedeflere ulaşmak için daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğini biliyoruz. Dünyada 2030'a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedefleniyor. Bizim de bu hedef kapsamında yenilenebilir enerji kapasitemizi yıllık ortalama yüzde 16,4 artırmamız gerekiyor. Bu gerçekten hareketle düzenlediğimiz çalıştayımızda sektör temsilcileri ve ekosistem paydaşlarımızla yol haritamızı belirleyeceğiz." diye konuştu.
Yenilenebilir Enerji ve Katma Değerli İhracat Potansiyeli
TİM Başkanvekili ve Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Çalışma Grubu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, sanayinin gelişiminde ve katma değerli ihracatın artırılmasında yenilenebilir enerjinin kritik bir rol oynadığını vurguladı. "2023’te yenilenebilir enerjinin büyüklüğü 1,2 trilyon dolara ulaşmış bulunuyor. Bu büyük pastadan Türkiye, yüzde 1,5 gibi çok küçük bir pay alıyor. 2023'te pazarın büyüklüğünün 2,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu tarihe kadar ülkemizin alüminyumunu, bakırını, paslanmazını, kimyasal grubunu birçok başlıktaki mevcut kaynaklarımızla dünyanın beklentilerini karşılayacak hale getirip katma değerli ihracatımızı artırabiliriz. İşte bu hedef doğrultusunda farkındalığı artırmak için buradayız." dedi.
Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin ise jeopolitik risklerin ülkeleri enerji başta olmak üzere kritik alanlarda kendine yeterli hale gelmeye ittiğini belirterek, "Stratejik Otonomi olarak adlandırılan bu arayışta enerjinin en kritik başlıklardan biri olduğunu görüyoruz. Türkiye başta olmak üzere bütün ülkeler enerjide bağımsızlığı stratejik bir konu olarak ele almak zorundalar." şeklinde konuştu.
