Japonya merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu R&I, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu BB- olarak teyit etti ve not görünümünü "negatif"ten "durağan"a yükseltti.
R&I, bu karara gerekçe olarak Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyelini, mali disipline bağlı kalınmasını, mali dengenin iyileşmeye devam etmesini, sıkı para politikasının sürdürülmesini, makroekonomik istikrar sürecini ve cari açığın daralması ile döviz rezervlerinin artmasını gösterdi.
Genç nüfus ve güçlü büyüme potansiyeli
R&I'nin yayımladığı raporda, genç nüfus yapısıyla desteklenen Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğu vurgulandı. Raporda, hükümetin mali disipline bağlı kalarak politikalarını sürdürdüğü ve mali dengenin iyileşmeye devam ettiği, dolayısıyla kamu borç oranının düşük seviyede kalmasının beklendiği ifade edildi.
Enflasyon ve makroekonomik istikrar
Merkez Bankası’nın fiyat istikrarına önem verdiği ve sıkı para politikasını sürdürdüğü belirtilen raporda, bu politikanın ekonomide yavaşlamaya yol açmış olsa da enflasyon oranını düşürdüğü ve makroekonomik istikrar sürecinin devam ettiğine işaret edildiği kaydedildi. Ayrıca, cari açığın daralması ve döviz rezervlerinin artmasıyla birlikte dış cepheye ilişkin endişelerin azaldığı belirtildi.
R&I, bu değerlendirmeler ışığında Türkiye'nin Yabancı Para İhraççı Notunu BB- olarak teyit etti ve Not Görünümünü Negatif'ten Durağan'a çevirdi.
2023 yılında güçlü büyüme, 2024’te yavaşlama bekleniyor
Raporda, 2021 yılından bu yana reel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH), özel tüketim ve ihracattaki toparlanmanın desteğiyle güçlü bir büyüme gösterdiği ifade edildi. Şubat 2023'te meydana gelen depremin sanayi üretimine zarar verdiği, ancak yeniden yapılanma talebinin ekonomiye olumsuz etkisini bir ölçüde hafiflettiği belirtildi. Güçlü özel tüketim sayesinde 2023 yılında yüzde 5,1'lik bir reel GSYH büyüme oranı elde edildiği bildirildi.
Para politikası ve enflasyon beklentileri
Merkez Bankası’nın 2023 yılının ortalarından itibaren para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesi ve baz etkisiyle birlikte enflasyonda düşüş sürecinin başladığı, yıllık enflasyon oranının Ağustos 2024'te yaklaşık yüzde 52'ye gerilediği raporda vurgulandı. Parasal sıkılaştırmanın etkisiyle iç talebin yavaşlama sinyali verdiği, Avrupa ekonomisindeki toparlanmayla birlikte ihracatın artmasının beklendiği, ancak ekonomik büyümenin bir önceki yıla göre daha zayıf olacağı tahmin edildi.
Hükümetin 2024 yılı için reel GSYH büyüme oranını yüzde 3,5 olarak öngördüğü, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ise büyüme oranını yaklaşık yüzde 3,4 olarak tahmin ettiği belirtildi.
Kamu maliyesi ve borç sürdürülebilirliği
R&I, mevcut ekonomik yavaşlamanın bir ekonomik uyum süreci olduğunu değerlendirirken, ülkenin büyüme potansiyeliyle birlikte ekonominin 2025 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde büyümeye başlamasını beklediğini ifade etti. Raporda, merkez bankasının mevcut politika duruşunu koruyup koruyamayacağına ve enflasyonu başarılı bir şekilde kontrol edip edemeyeceğine dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.
Cari açık ve döviz rezervleri
Cari işlemler dengesi sürekli açık vermeye devam ederken, açığın GSYH'ye oranının 2022'de ulaştığı zirveden düşerek 2023'te yüzde 4,0'e gerilediği ifade edildi. 2024 yılında açığın muhtemelen yavaşlayan iç talebi yansıtacak şekilde daha da daralacağı öngörülüyor. Döviz rezervlerinin artış eğiliminde olduğu ve swap işlemleri hariç net döviz rezervlerinin fazlaya dönüştüğü belirtildi. Ancak rezervlerin kısa vadeli dış borçla karşılaştırıldığında yeterli seviyeye ulaşmadığı, döviz likiditesi açısından kırılganlığın önemli ölçüde iyileştiği kaydedildi.
Hükümetin mali politikaları ve beklentiler
Merkezi hükümetin mali açığının 2022 yılında GSYH'nin yüzde 0,9'una gerilediği ve faiz dışı denge fazlası verdiği belirtilirken, 2023 yılında depremin ardından yeniden inşayı desteklemeyi amaçlayan hükümet harcamalarının yükü nedeniyle mali açığın yüzde 5,2'ye yükseldiği ifade edildi.
Haziran 2023'te Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek'in liderliğinde, hükümetin mali konsolidasyona yönelik girişimlerde bulunduğu, 2024 yılında kamu yatırımları dâhil olmak üzere mali harcamaların azaltılması ve rasyonelleştirilmesini amaçlayan yeni politikalar ile vergi reformları paketini uygulamaya karar verdiği bildirildi. Hükümetin 2024 yılı için mali açığı yüzde 4,9 olarak öngördüğü, 2025 yılında ise yeniden inşa harcamalarının azaltılmasıyla bu oranın yüzde 3,1'e düşmesinin beklendiği belirtildi.
Genel devlet borcu ve sürdürülebilirlik
Genel devlet borcunun GSYH'ye oranının 2023 yılı sonunda yüzde 29,3'e düştüğü, kamu borç oranının aşağı yönlü bir seyir izlemesinin muhtemel olduğu ve borcun sürdürülebilirliği açısından önemli bir endişe bulunmadığı ifade edildi. Hükümet, kamu borç oranının 2024 yılında yüzde 25,6'ya düşeceğini öngörüyor.