
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın yargılandığı davada mahkeme yeni kararını açıkladı. Ümit Özdağ'ın tutukluluğuna devam kararı verilirken, savcı mütalaasında 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis istendi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Zincirleme biçimde basın ve yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan yargılandığı ve tutuklu bulunduğu dosya kapsamında, 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle bugün hakim karşısına çıktı.
Çağlayan Adliyesi 18. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi gereken duruşma, salon kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle Silivri Cezaevi 2 numaralı duruşma salonuna alındı.
Özdağ, mahkemedeki savunmasında, "Konuşmam boyunca kanıtları ile, değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi, davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana stratejik göç mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım" dedi.
Duruşmada savunma yapan Ümit Özdağ, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini, kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarında, olayları yatıştırmak için sosyal medya platformu üzerinden paylaşım yaptığını söyledi. Bu paylaşımlar nedeniyle birçok "trol" hesaptan saldırıya ve hakarete uğradığını belirten Özdağ, fiillerinin hepsinin hukuka uygun olduğunu dile getirdi.
"Uyarmasaydım hukuka aykırı davranmış olurdum"
Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi'nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin göç konusunda Türkiye'ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ, "Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan'dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum" diye konuştu.
"Asıl gerekçe PKK görüşmelerine yönelik eleştirilerim"
Davaya konu olan konuşmasında ortaya delilleri koyarak geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukuka uygun şekilde geri dönmelerini savunduğunu kaydeden Özdağ, yargılanmasının asıl gerekçesinin PKK ile sürdürülen görüşmelere yönelik eleştirileri olduğunu ileri sürdü.
Özdağ, "Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak'ta Ankara Başsavcılığı'nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir" diye konuştu.
4 yıla kadar hapis istemi
Savcı ise Özdağ'ın savunmasını tamamlamasının ardından Özdağ için 1,5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Öte yandan Özdağ'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşmanın ise 17 Haziran tarihinde gerçekleşeceği bildirildi.