Suriye, 2011’den bu yana iç savaş ve uluslararası yaptırımlar nedeniyle kopmuş olduğu küresel finans sistemine dönüş için önemli bir adım atarak SWIFT ödeme ağına yeniden bağlanma sürecini başlattı.
Suriye ekonomisi, 2011’de Beşar Esad rejiminin halk ayaklanmalarına yönelik baskılarıyla başlayan iç savaş ve ardından uygulanan uluslararası yaptırımlar nedeniyle ciddi tahribata uğramıştı. Ancak Aralık 2024’te Ahmed Şara liderliğindeki muhalif ittifakın Esad’ı devirmesinin ardından ülkede hem siyasi hem ekonomik yapıda köklü bir dönüşüm süreci başladı.
Geçtiğimiz ay ABD'nin Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırmasıyla yeni hükümet, dış yatırım çekmek ve ticari entegrasyonu sağlamak için serbest piyasa yanlısı reformlara hız verdi.
Suriye Merkez Bankası Başkanı Husrieh, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin geniş kapsamlı bir planı devreye aldı.
Yeni Merkez Bankası Başkanı Abdulkader Husrieh tarafından açıklanan kapsamlı reform planı, yalnızca ödeme sistemlerini değil, para politikasından dış ticarete ve Körfez ülkeleriyle mali işbirliğine kadar geniş bir alanı kapsıyor.
Financial Times’a konuşan Husrieh, "Yeniden inşa ve altyapı için beklenen doğrudan yabancı yatırımlar göz önüne alındığında, ülkenin finans merkezi olarak markasını güçlendirmeyi hedefliyoruz, bu çok önemli" ifadesini kullandı. Ancak sürecin henüz başında olduklarını vurgulayarak, "Önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, önümüzde hala çok iş var" dedi.
IMF ve Körfez ülkeleriyle temaslar derinleşiyor
Yeni yönetim, yalnızca reformlarla değil aynı zamanda uluslararası finans kuruluşlarıyla işbirliklerini artırarak da süreci desteklemeyi hedefliyor. Suudi Arabistan ve Katar’ın, borç silme ve kamu maaş ödemeleri gibi konularda Suriye’ye destek verdiği bildirildi.
Öte yandan IMF ve Dünya Bankası ile de yeniden temas kurulurken, hükümet ekonomik toparlanmayı güçlendirmek adına İslami finans sistemine dayalı sukuk gibi yeni araçların geliştirilmesi için çalışma yürütüyor.
