İSTANBUL, (DHA) - SIĞINMACILARA yönelik önyargıyı kırmak, gündelik tartışmaların ötesine geçerek, konuyu temel insani değerler çerçevesinde ele almayı ve yanlış anlamalarla olumsuz propagandaların giderilmesini amaçlayan 'Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye Ekonomisi -Evrensel Tecrübe Işığında Bir Etkiyi Konuşmak' raporunun sonuçları açıklandı. Buna göre, Suriyeli sığınmacılar Türkiye ekonomisine net bir fayda sağladı.
Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) ile İstanbul Medipol Üniversitesi ortaklığında hazırlanan, 'Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye Ekonomisi -Evrensel Tecrübe Işığında Bir Etkiyi Konuşmak' raporunun sonuçları açıklandı. MÜSİAD Genel Merkez’inde düzenlenen basın toplantısına, UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Develioğlu, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Av. Kerim Altıntaş, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı. Doç. Dr. Faik Tanrıkulu ve Prof. Dr. Bekir Berat Özipek ve iş insanları katıldı.
"SURİYELİ SIĞINMACILARA YÖNELİK YANLIŞ ÖNYARGILARI KURUTMALIYIZ"
UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Develioğlu, İsrail'in Filistinlilere yaptığı katliamı lanetleyip, sessiz kalan uluslararası devletleri de kınayarak konuşmasına başladı. Çalışmanın amacının Suriyeli sığınmacılara yönelik önyargıyı kırmak olduğunu belirten Develioğlu, Mültecilere ilişkin dezenformasyonun toplum nezdinde kabul gördüğünü ifade etti. Develioğlu, "Suriyeli sığınmacılara yönelik ayrımcı önyargının kaynaklarından birisini kurutmak bakımından konuyu sadece etik, insani ve hukuki boyutlarıyla değil aynı zamanda iktisadi boyutuyla da ele alan daha fazla çalışmalara ihtiyacımız var. Çünkü sığınmacılarla ilgili olumsuz yaklaşımlar en fazla ekonomi alanındaki yanlış bilgi ve temelsiz algılardan kaynaklanıyor. Bu konudaki yaklaşım ve söylemin olumlu yönde değişmesi ve öncelikle hakkaniyetin en yalın haliyle ortaya konulması gerekiyor" dedi.
"SURİYELİ SIĞINMACILAR ARA ELEMAN İHTİYACINI CİDDİ ORANDA KARŞILADI"
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Av. Kerim Altıntaş ise, Türkiye için 'kardeşlik hukukunun' her şeyin önünde geldiğini vurguladı. Altıntaş, "Biz iş insanları derneğiyiz. Bizim temel ihtiyacımız ara eleman. Ülkemizde maalesef 'iş beğenmeme' sorunu var. İş insanlarımız bu ihtiyaçlarını Suriyeli sığınmacılar ile ciddi şekilde karşıladı. Tabi bunun yasal mevzuatı ve sisteminin oluşturulup daha da kolaylaştırılması lazım. Hükümetimiz inşallah bir ihtiyaçları da giderecektir. Suriyeli sığınmacıların ekonomiye olumsuz etkisi olduğunu düşünmüyorum. Bu insanlar üretmeye geliyorlar ve üretiyorlar. Raporda da açıklandı, kamplarda yaşayan insan sayısı çok fazla değil. Genelde bu insanlar şehirlerimizde yaşıyor. Ya kendi becerilerini geliştirerek ya da fabrikada çalışarak katkı sunuyorlar. Onun için yük oluşturduklarını düşünmüyorum" diye konuştu.
"KUDÜS FİLİSTİN’İN BAŞKENTİDİR"
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliama ilişkin olarak da konuşan Altıntaş, "ABD’nin, BLüyükelçiliği'ni Kudüs’e taşıma kararını meşru bir hakla protesto eden masum sivillere yönelik insanlık dışı saldırıları şiddetle kınıyorum.İsrail’in nobran ve hukuk tanımaz tavrına karşı her zaman mazlum Filistin halkının yanında yer alacağımızı ve Kudüs mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Tüm dünya şunu bilmelidir ki, Kudüs, Filistin’in başkentidir" ifadelerini kullandı.
"SURİYELİ SIĞINMACILAR EKONOMİK HAYATI CANLANDIRDI"
Raporu yayına hazırlayan Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Berat Özipek de, "Ekonomiye ilişkin etkilerini iki şekilde değerlendirmek mümkün. Gaziantep'teki ayakkabı imalatçıları ilk aşamada yeni gelenlerle beraber anlık olarak iş kaybı yaşandı. Ama onların gelmesiyle beraber ekonomiye sağlanan katkı, ekonomik dinamizm özellikle sınır illerimizde fiyatları düşürdü, ekonomik hayatı canlandırdı. İş ve istihdam imkanlarını da artırdı. Yani tablo ilk görülenlerden ibaret olmadı" dedi.
"GAZİANTEP TİCARET ODASI'NA KAYITLI SURİYELİ FİRMA SAYISI BİN 200"
Suriyeliler sadece trafik ışıklarında bazılarının gördüklerinden ibaret olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Özipek, "Kendi hayatlarını yeniden kurmak isteyen, ekonomik bakımdan başarılı, ticaret ve ihracat yapan, Türkiye üzerinden dışarıya mal alıp satan insanlar var. Gaziantep Ticaret Odası'na kayıtlı Suriyeli firma sayısı 2016 rakamları itibariyle bin 200'ü geçmişti. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre de yabancı şirketlerin oluşturduğu ekonomik faaliyetlerin içinde yüzde 25'lik payla Suriyeliler birinci sırada yer alıyor" diye konuştu.
"SIĞINMACILARIN EKONOMİK HAYATLARININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKMALIDIR"
"Rapora en fazla yansıyan görüş, ekonomi sadece durağan, birilerinin gelmesiyle pastanın paylaşılacağını ifade eden statik bir süreç değildir" diyen Prof. Dr. Özipek şunları söyledi:
"Ekonomi sıfır toplamlı bir oyun değildir. Tam tersine ekonomi yeni gelenlerle beraber iktisadi pastanın da büyümesi anlamına gelir. Dinamik bir süreçtir. Bu dinamik sürecin gereklerine uygun tutumlar alınmalıdır. Yasa oluşturucular bu konuda üstlerine düşeni yapmalıdır. Bu da ekonomik hayatın önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Mesela, Türkiye'de şirketler yüzde 10 Suriyeli yüzde 90 Türk işçi çalıştırıyor. Bu ekonomik hayatın doğal akışına aykırı. Ya da onların banka, kredi faaliyetlerinin zorlaştırılması bunu Türkiye'de ortaklar üzerinden yapmak zorunda kalmaları ekonomik üretkenliklerini azaltıyor. Türk ve Suriyeli iş insanlarının söyledikleri şuydu, 'Eğer bu konudaki mevzuat değişir, kısıtlamalar kaldırılırsa şu andaki ekonomik katkılarımızdan çok daha fazlası yapacak durumdayız'. Bunun önünü açmak gerekir."
Program, toplantının ardından düzenlenen iftar yemeği ile sona erdi.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)