TBB Başkanı Çakar'dan kredi kartları ve kura yönelik açıklama

Okuma Süresi: 5 Dakika
TBB Başkanı Çakar'dan kredi kartları ve kura yönelik açıklama
Doviz.com
24.01.2024 09:39

TBB Başkanı Çakar, dolar/TL'nin bu yıl enflasyondan fazla artmayacağı kanaatinde olduğunu belirtirken, kredi kartları yoluyla yapılan harcamalara yönelik bir aksiyon alınabileceğini söyledi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Ziraat Bankası'nın İstanbul Finans Merkezi'ndeki genel müdürlük binasında düzenlenen toplantıda, ekonomi ve bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendirerek, 2024'e ilişkin beklentilerini paylaştı.

2022 ve 2023'ün, bütün dünyada "enflasyonla mücadele yılları" olarak geçtiğini ifade eden Çakar, küresel ekonomide ciddi bir yavaşlama olduğunu, büyümenin sorun olmaya başladığını ifade etti.

Türkiye'nin büyüme konusunda her zaman pozitif ayrıştığını, 1923-2022 yılları arasında Türkiye'nin ortalama büyümesinin 4,8 olduğunu, 2003-2023'teki büyümenin 5,4 olarak öngörüldüğünü kaydeden Çakar, Türkiye'de büyümenin 2023'te muhtemelen yüzde 4,5 olarak gerçekleşeceğini, 2024'te de yüzde 4 olarak öngörüldüğünü, yurt dışında yaşanan gelişmeler nedeniyle büyümenin iç talep kaynaklı olduğunu, bunun çok arzu edilen bir durum olmadığını söyledi.

OVP'yi çok gerçekçi bulduğunu ifade eden Çakar, enflasyon konusunda bir miktar iddialı olmakla birlikte bütün olarak bakıldığında ciddi, tutarlı ve öngörülebilir program olduğunu vurguladı.

"Avrupa ve Amerika'dan çok ciddi anlamda kaynak girişi bekliyorum"

TBB Yönetim Kurulu Başkanı Çakar, ABD ve Avrupa'nın faiz indirimiyle beraber Türkiye gibi sermaye akımları olacağını düşündüğünü ifade ederek, "Bu da bizim kur üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Avrupa ve Amerika'dan çok ciddi anlamda sermaye girişi bekliyorum. ABD ve Avrupa'daki faiz indirimleriyle beraber o zaman ciddi bir akış olacak." dedi.

Yurt dışı finansman boyutuna bakıldığında Çakar, seçim öncesi dönemde 2,1 milyar dolar çıkış, seçim sonrası dönemde, Mayıs-Aralık 2023'te ise 11,5 milyar dolar giriş olduğunu aktararak, "Yani 2023'ü 9,3 milyar dolar girişle kapattık. Bu yıl menkul kıymet ihraçlarından 1,5 milyar dolar giriş oldu. Bunlar ciddi anlamda girişin olduğunu gösteriyor." dedi.

Türk bankacılık sektörünün yurt dışı borçlanmasının 116 milyar dolar olduğunu, bunun 78 milyar dolarının kredi, 19 milyar USD para piyasalarından alınmış borçlar, 19 milyar dolarının da menkul kıymet ihracıyla sağlanmış olan kaynaklardan oluştuğunu bildiren Çakar, sektörün önceki yıllarda yurt dışında borçlanma yaparken dönem dönem zorluklar yaşanabildiğini ancak şu anda borçlanma ve talep noktasında hiçbir sorun kalmadığını söyledi.

Kredi notları konusuna da değinen Çakar, son zamanlarda gerek ülke gerekse bankalar ve şirketlerle ilgili güzel haberler aldıklarını ifade etti.

"Seçim sonrası dönem, Türkiye'ye olağanüstü bir fırsat sunuyor"

TBB Yönetim Kurulu Başkanı Çakar, seçim sonrası dönemin Türkiye'ye olağanüstü bir fırsat sunduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"4,5 yıllık istikrarlı bir dönem sunuyor. Bunu mutlaka fırsata çevirmek ve değerlendiriyor olmamız lazım. Çünkü hiçbir seçimin olmadığı bir dönemden bahsediyoruz. Küresel konjonktürün de artık bu problemleri kısmen aştığı bir dönem olacak. Bunlar olduğunda o dönemi mutlaka 'doğru reformlar dönemi' olarak değerlendirmek lazım. Yapısal bazı problemlerimize tamamen eğileceğimiz ve bunları yöneteceğimiz bir dönem olarak değerlendirmek gerekiyor. Seçim sonrası dönemde, özellikle mart sonrası enflasyon noktasındaki kararlı duruşun devam edeceği kanaatindeyim. Enflasyonun yönetilmesi konusundaki kararlı duruşun devam edeceği kanaatindeyim. Fiyat istikrarını sağlamadan finansal istikrarı sağlayamayız. Finansal istikrarın olmadığı bir ekonominin geleceği olamaz. Doğru bir finansal istikrar için öncelikle bu fiyat istikrarını, enflasyonu makul seviyelere çekme zorunluluğumuz var. Seçim sonrası uygulanan net bir kararlı duruş var. Bu kararlı duruşta Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile ekonominin bütün paydaşlarının tam bir mutabakatla ve toplumsal bir sözleşme içerisinde hareket ettiğini görüyoruz. İş dünyasının da programın arkasında olduğunu söyleyebilirim. Bizim de bunun arkasında net ve kararlı duruşu göstermemiz lazım. Çünkü OVP bizim için çok önemli bir yol haritası, çok önemli bir çıpa, gerçekçi bir yaklaşım. Bizim seçim sonrası yeni bir hikayemiz var. Bu hikayeye şu anda bütün taraflar inanıyor, arkasında duruyor. Biz zaten bu hikayeden vazgeçemeyiz, bunu sonuçlandırmamız lazım."

Kredi kartlarında düzenleme beklentisi

Geçen yıl kredilerin 11,6 trilyon lira olarak şekillendiğini, 12 aylık değişime bakıldığında kredilerdeki büyümenin 2023 sonunda yüzde 54 olduğunu belirten Çakar, "Kredilerde 2023 Haziranda büyüme oranı yüzde 59'du. Yılın ikinci yarısında kredilerde bir yavaşlama, söz konusu. Bu özellikle TL kredilerde net olarak görülüyor." dedi.

Ayrışan tek kalemin kredi kartı olduğunun altını çizen Çakar, "Kredi kartları yoluyla yapılan harcamalardaki artış göze çarpmaktadır. Kredi kartlarındaki enflasyon etkisini de yönetmek adına burada bir düzenleme olabileceği kanaatindeyim. Bunun birkaç tane yöntemi var; faiz oranı, taksit sınırlaması ya da kişinin harcayabileceği tutar konusu... Bu konuda bir aksiyon alınacağı kanaatindeyim." diye konuştu.

"Makro ihtiyatı tedbirlerin kademeli olarak kaldırılacağını düşünüyorum"

Bugün itibarıyla sermaye anlamında sıkıntıda olan bir banka bulunmadığını da vurgulayan Çakar, Merkez Bankası'nın makro ihtiyatı tedbirlerinin önümüzdeki dönem itibarıyla kaldırılacağını düşündüğünü kaydetti.

Çakar, "Makro İhtiyari tedbirlerin 2025 yılına gündemimizde olmayacağını düşünüyorum. Bunun takvimini belirleyecek olan Merkez Bankası rezervleri, uluslararası konjonktür, enflasyonun durumudur. Rezerv kompozisyonu, önümüzdeki dönem itibarıyla makro ihtiyati tedbirlerin kaldırılması, normalleştirilmesi ve sadeleştirilmesi konusunda belirleyici olacak. Artık piyasada hayat normalleşiyor. Fiyat, talep, müşteri ve banka ilişkisinde artık şekillenmeye başladı. Bizim gündemimiz artık iş olmalı. Yılın ikinci yarısı itibarıyla Türk bankacılık sektöründeki gündemin artık müşteri, iş, bilanço, proje olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Bireylerin döviz talebinin normal seyrinde olduğunu belirten Çakar, düşük faiz ortamında şirket bilançolarının çok iyileştiğini, o dönemde bazı firmaların da yeniden yapılandırma ile ülke ekonomisine kazandırıldığını söyledi.

Futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılmasına ilişkin bir soru üzerine Çakar, yapılandırmanın devam ettiğini, şimdiye kadar taksitleri aldıklarını bildirdi. Çakar, "Bazı kulüplerde borçların tamamının neredeyse ödenmesi noktasına gelmiş durumdayız. Futbol kulüplerinden paramızı tahsilinde sorun yaşanmasını öngörmüyoruz. dedi.

"Enflasyonun üzerinde bir kur beklentisi olmayacak"

Alpaslan Çakar, yaptırımlara ilişkin görüşmelerinin olup olmadığının sorulması üzerine, bankacılık sektöründe uyum mekanizmasının çok iyi olduğunu vurgulayarak, " Türk bankacılık sistemindeki tüm bankalar bu kural setine uygun hareket ediyorlar. Tamamen uluslararası normlarla tam entegre hareket ediliyor. Uluslararası normlara muhalif bir pozisyon alma durumu hiçbir zaman söz konusu olmadı." diye konuştu.

Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinin uzun süre devam edeceğini düşündüğünü ifade eden Çakar, "Onun için ülkeler arası ticari ilişkileri korumak önemli ama kural seti içerisinde hareket edeceğiz." dedi.

Çakar, TL'nin cazip olmasıyla ilgili, "TL niye cazip? Çünkü kurun artık önümüzdeki dönem itibarıyla TL'den daha fazla getirmeyeceği konusunda genel bir kanaat oluşmaya başladı. Yani enflasyonun üzerinde bir kur artışı beklentisi olmayacak. Borsa çok ciddi bir yatırım aracı. TL cinsinden faiz oranı, doğru bir alternatif olmaya başladı." dedi.

REKLAMI KAPAT X