Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Kurul, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar ile artan riskleri dikkate alarak, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek doğrultusunda tüm politika araçlarını kararlılıkla kullanacağını vurgulamıştır." ifadelerine yer verildi.
Metinde öne çıkan ifadeler şöyle:
Küresel ekonomi üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma göstermiştir. Ancak, son dönemde artış gösteren Covid-19 vakaları nedeniyle önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler yükselmiştir. Son dönemde Avrupa ülkelerinde salgına bağlı kısıtlamaların artırılması dış talep ve ihracat görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Salgının ve sağlık önlemlerinin tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası etkilerine yönelik belirsizlikler devam etmektedir. Yaygın aşıya geçilmesinin gecikmesine bağlı olarak normalleşmenin uzun sürmesi durumunda, küresel ekonomideki toparlanma yavaş seyredebilecek ve küresel risk iştahında dalgalanmalar gözlenebilecektir.
Ham petrol fiyatları, salgın öncesindeki seviyelerinin altında seyretmekle birlikte, bir önceki PPK dönemini takiben artış kaydetmiştir. Buna ek olarak, başta endüstriyel metaller ve tarımsal ürünler olmak üzere enerji dışı emtia fiyatlarındaki yükseliş eğilimi tüketici enflasyonu üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmaktadır. Döviz kurlarının yanı sıra uluslararası fiyatlardaki gelişmeler özellikle gıda ve temel mal gruplarında enflasyon eğilimini olumsuz etkilemektedir.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları tarihsel düşük seviyelerdeki seyrini sürdürürken, gerek merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanlarının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir.
Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları bir önceki PPK dönemine kıyasla, iyileşen risk algısına bağlı olarak, artarak devam etmiştir. Ancak, Çin hariç tutulduğunda, Kasım ayında borçlanma senedi piyasalarına girişler sınırlı bir miktar artarken, hisse senedi piyasalarına yönelik akımlar görece zayıf seyrini korumuştur. Gelişmiş ülkelerde politika faizlerinin düşük seviyelerini koruyacağına dair algının pekişmesi ve olası teşvik paketleri, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarını olumlu etkileyebilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir.
Yurt içi iktisadi faaliyet üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma kaydetmiştir. Eylül ayı verileriyle sanayi üretim endeksi bir önceki aya kıyasla yüzde 1,7, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 30,3 oranında artarak salgın öncesi seviyelerini aşmıştır. Ciro endeksleri ile birlikte değerlendirildiğinde, iktisadi faaliyet üçüncü çeyrekte finansman koşullarına duyarlı ve iç piyasaya yönelik üretim yapan sektörler öncülüğünde, sektörler geneline yayılan bir artış kaydetmiştir. Buna karşılık, turizm bağlantısı güçlü mal ve hizmet sektörlerinde zayıf görünüm devam etmiştir.
İktisadi faaliyetteki toparlanma devam etmektedir. Bununla birlikte, öncü göstergeler ve yüksek frekanslı veriler, Ekim ayı ortalarından itibaren iktisadi faaliyetin ivme kaybetmeye başladığına işaret etmektedir. Yakın dönemde, Avrupa’daki salgına bağlı kısıtlamaların etkisiyle ihracatta yavaşlama gözlenirken, iç talep nispeten güçlü seyretmektedir. Diğer yandan, artan vaka sayıları nedeniyle getirilen kısmi kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmak üzere iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlikleri artırmaktadır.