Türk Dil Kurumu (TDK), 2025 yılının kelimesi/kavramı için başlattığı oylamanın sonuçlarını açıkladı. Türk Dil Kurumundan (TDK) yapılan açıklamaya göre, TDK ve Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) iş birliğiyle alanında uzman isimlerden oluşan Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen 5 kelime/kavram, Türk Dil Kurumu internet sitesinde halk oylamasına sunuldu. Yapılan oylama sonucunda Türk Dil Kurumu tarafından halkın katılımıyla belirlenen 2025 yılının kelimesi/kavramı “dijital vicdan” oldu. Dijital vicdan, TDK sitesinde “Gerçek hayatta sorumluluk almayıp sosyal medyadaki paylaşım veya beğenilerle vicdanı rahatlatma eylemi.” olarak tanımlanıyor. Finale kalan diğer kelime/kavramlar ise şöyle açıklanıyor: Vicdani körlük: Birey ve toplumların ağır zulüm karşısında ahlaki duyarlılıklarını yitirerek kayıtsızlaşması. Eylemsiz merhamet: İyi niyete rağmen duygusal farkındalık ile sorumluluk alma arasındaki boşluğu görünür kılan ifade. Tek tipleşme: Bireylerin dil, düşünce, estetik ve mekân tercihleri açısından birbirine benzemesi durumu. Çorak: Kısır toprak anlamındaki kelime; manevi dünyadan küresel ısınma kaynaklı susuzluğa kadar geniş kapsamlıdır. 2024’ün kelimesi "Kalabalık Yalnızlık" olmuştu TDK ile Ankara Üniversitesince ilki 2024'te gerçekleştirilen halk oylamasında geçtiğimiz yıl “Kalabalık Yalnızlık” yılın kelimesi/kavramı olmuştu. Araştırmaların sosyal medya ve dijital teknolojilerin kullanımının artmasıyla insanların kendilerini daha yalnız hissetmeye başladıklarını gösterdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedilmişti: "Sosyal medya ortamında takipçi, beğeni sayılarının önem kazanması, sözde 'kalabalık' bir ortam oluşturulması yalnızlık hissine çözüm gibi algılansa da yalnızlık hissini artıran bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Dijital dünyanın gelip geçici ilişkiler önermesi, yalnızlık hissini derinleştirmektedir. Diğer yandan hayatın giderek artan hızı, artan insan hareketliliğiyle birlikte toplumsal bağların zayıflamasıyla bağ kurmakta zorlanan bireyler, kendilerini kalabalıklar içinde yalnız hissetmektedirler. Bireyin çevresinde insan sayısının fazla olması, kendisini yalnız hissetmediği anlamına gelmemektedir. Aynı ev içinde aile bireylerinin olması, aynı yemek masasında yalnız hissetmeyi engellememektedir." [news_id:757109]