Son yıllarda aktif silahlı çatışmaların sayısında büyük artış meydana geldi. Bu çatışmaların çoğunda çok sayıda insan hayatını kaybetti. The Economist ise 2026'ya girilmesine sayılı gün kala gelecek yılın en tehlikeli bölgelerini listeledi. Son 10 yılda dünyadaki aktif silahlı çatışmaların sayısı hızla artarken bazı gerilimler henüz açık savaşa dönüşmese de hem bulunduğu bölgeyi ve hem de dünyayı derinden sarsma potansiyeli taşıyor. The Economist dergisi de bu risklerin en yüksek olduğu 2026 yılında yakından izlenmesi gereken 7 çatışma alanını listeledi: Çin–Tayvan Listenin ilk sırasında Çin ve Tayvan arasındaki gerilim yer aldı. ABD'nin eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin 2022 yılında Tayvan'a düzenlediği ziyaretin ardından başlayan gerilim, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Tayvan'a askeri müdahale tehdidiyle birlikte üst seviyeye çıkmıştı. Rusya'nın Ukrayna savaşında karşılaştığı zorlukların Çin'i durdurmuş olabileceğini dile getiren The Economist, Trump yönetiminin Tayvan'a desteğinin zayıflamasının Beijing'i yeniden harekete geçirebileceğini söyledi. Bununla birlikte doğrudan işgal yerine abluka ihtimalinin daha yüksek olduğu aktarılan analizde, böyle bir senaryoda Çin ile ABD ve müttefiklerinin karşı karşıya gelme riskinin bulunduğu bildirildi. Hindistan–Pakistan Bu yıl Hindistan'da 26 turistin öldüğü saldırı iki ülkeyi son yılların en ciddi krizine sürüklemişti. Karşılıklı sınır ötesi saldırılar düzenlenmiş, ihtilaflı bölge Keşmir'de 50'den fazla kişi öldürülmüştü. Bunların ardından ABD öncülüğünde ateşkes sağlanmış olsa da Economist bunun "kırılgan" olduğunun altını çizdi. Dergi, Pakistan'da Savunma Bakanı Asım Münir'in yetkilerinin artması ve Hindistan'ın ekonomisinin hızla büyümesinin yarattığı askeri uçurumun iki ülkeyi ince bir çizgi üzerinde tuttuğunu savundu. İlgili analizde, ABD'nin Hindistan ile girdiği gümrük savaşının da arabuluculuk faaliyetlerini zorlaştırdığı aktarıldı. Rusya–Ukrayna Rusya'nın kayıplarının 2. Dünya Savaşı'ndaki Amerikan kayıplarını aştığını belirten The Economist, savaşın yıpratma denklemine dönüştüğünü paylaştı. Savaşta iki farklı risk senaryosu olduğuna dikkat çeken dergi, Ukrayna cephesinde ya da siyasetinde çöküşün meydana gelmesinin Rusya'nın hız kazanmasını sağlayabileceğini ya da Rus ekonomisinin petrol tesislerine yönelik saldırılar nedeniyle büyük kayıplar yaşayabileceğini söyledi. The Economist, her iki senaryoda da küresel güvenlik açısından büyük sonuçların ortaya çıkacağını belirtti. İsrail–Gazze Gazze’de savaşın yeniden başlamasının göz ardı edilmeyecek bir ihtimal olduğunu savunan The Economist, Gazze’nin yerle bir olduğunun altını çizerken, İsrail’in bölgenin yarısını kontrol etmeye devam ettiğini paylaştı. Bu gelişmeler ışığında ekimde sağlanan ateşkesin her an bozulabileceğine dikkat çeken The Economist, bu durumda en olası senaryonun bölünmüş bir Gazze olacağını aktardı. Ancak, Trump yönetiminin barış planına yatırım yapmaya devam etmesi halinde bölge için umutların canlı kalmaya devam edeceği savunuldu. Ayrıca uluslararası barış gücünün bölgede konuşlanmasının da kentin yeniden inşasına yönelik umutları artırabileceği ifade edildi. Kongo–Ruanda hattı Ruanda ise bu yıl Kongo'daki M23 isyancılarını desteklemiş hatta Goma'nın ele geçirilmesi sürecine de bizzat asker göndermişti. The Economist analizinde, Kongo'nun doğusundaki etnik gerilimler ve zengin yeraltı kaynaklarının tam teşekküllü bir savaşı tetikleyebileceği belirtildi. Altın ve kobalt gibi madenlerin de iki ülke arasındaki gerilimi gelecek yıl daha da artırabileceği öngörüldü. Sudan Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaş şiddetini korurken arada kalan milyonlarca sivil güvenli bölgelere kaçma mücadelesi veriyordu. The Economist, Sudan ve HDK'yı destekleyen bölgesel aktörlerin tavırlarının çatışmanın devamı üzerinde belirleyici rol üstleneceğini paylaştı. Venezuela- ABD The Economist listesinde son olarak Venezuela- ABD gerilimi yer aldı. Trump yönetimi, uyuşturucuyla mücadele adı altında Venezuela açıklarına büyük bir askeri yığınak yapmış, bu hareketin amacı ise Maduro rejimini sıkıştırmak olarak açıklanmıştı. Hava saldırılarının olası olduğuna dikkat çeken The Economist, Maduro'ya yönelik özel operasyonların seçenekler dahilinde bulunduğunu aktardı. İlgili analizde Venezuela'nın Guyana'daki Essequibo bölgesine yönelik hak iddialarında geri adım atmamasının da ABD ile doğrudan karşı karşıya gelme riskini artırdığı paylaşıldı. [news_id:791706]