Hilal Sarı / İstanbul, 26 Mart (DHA) - Garenta CEO’su Özgür Maraş, Avrupa’da araç kiralama sektöründeki hacmin yarısının ticari araç kiralama olduğunu vurgulayarak Türkiye’de henüz mevzuat olmadığını, özellikle lojistik sektöründe kara taşımacılığı için çok büyük bir pazar olan ticari araç kiralamanın mevzuatlaştırılması gerektiğini söyledi.
Araç kiralama sektöründe faliyet gösteren Garenta'nın CEO’su Özgür Maraş, ticari araç kiralamanın lojistik sektörünün finansman koşullarını rahatlatacağını vurgulayarak, “Yıllardır konuşulan ama bir türlü hala efektif hale gelmeyen ticari araç kiralama hususu var. Devlet çok küçük bir adım attı; ama, Avrupa’daki kiralama hacminin yarısından fazlası ticari araçlarla ilgilidir. Türkiye’de şu anda ticari işlem yapamıyoruz çünkü konuya ilişkin bir mevzuat yok ve ticari araç kiralamaya yetkin değiliz. Ticari araç kiralama çok büyük bir pazar” dedi ve şunları söyledi:
“Mehmet Şimşek’i dinledik. Türkiye’nin büyümesi gereken alanlardan birinin lojistik olduğunu söyledi. Lojstik sektörünün de en önemli parçalarından birisi karayolu taşımacılığı. Karayolu taşımacılığının finans imkanını artıracak bir husus olacak ticari araç kiralaması.”
Araç kiralama sektörünün döviz kurlarındaki artıştan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Maraş, DHA’ya şu değerlendirmeleri yaptı:
"Döviz kurlarındaki artış Garenta olarak işimizi çok etkiliyor çünkü sattığımız ürün tamamen dövizle ithal edilen ve dövizle fiyatlaması yapılan bir ürün. Yurtiçindeki üreticiler bile ihracat yaptığı için, fiyatlar onlarda da dövize karşı hassas.
"Çünkü ihracatı yaptığında onun da karşılığında döviz kurundan lira alıyor. Otomotiv sektörü aslında tamamen dövize endeksli çalışan bir sektör.
"Bizi iki türlü etkiliyor. Birincisi maliyetleri artırıyor; çünkü, 2017 yılında araç fiyatları ortalama yüzde 25 arttı ve bunun büyük bir kısmı döviz kaynaklı bir artış. ÖTV ve vergi artışları da var ama büyük kısmı dövizden.
"Bizim ilk alım maliyetimizi etkilediği gibi onun sonucunda çıkan kiralama fiyatları da artıyor. Türkiye’de insanlar yüzde 80 oranında dövizli kiralama tercih ediyor. Lira cinsinden kiralama hala yüzde 20’lerde. Bu sefer de müşterinin aylık ödeyeceği lira tutar artıyor. Eskiden 300 euro’ya aldığı aracın bugünkü fiyatı da artıyor. Bu da müşterinin alım gücünü aşağı çekiyor.
"Filo kiralama sektöründe 2017 yılında daralma olmadı. Yüzde 10 bir büyüme oldu ama filo kiralama sektörünün büyümesi yavaşladı. Eskiden yüzde 20’lere yakın büyümeler gösterirken, geçen yıl sadece yüzde 10 civarında bir büyüme gösterdi.
"Bugünlerdeki en büyük sıkıntılardan birisi ikinci el araç fiyatları. Çünkü bizim maliyetimizin ana kalemlerinden biri de arabanın eskimesi olarak ifade ettiğimiz ‘değer kaybı’. 100 bin liraya bir araba alıyorsunuz, 3 yıl kiralıyoruz, 3 yıl sonra da satıyoruz.
"Buradaki önemli maliyet kalemi aslında aradaki fark. Bugünlerde dövizdeki artış ve diğer sebeplerle sıfır araç fiyatları çok hızlı arttı. Ama ikinci el artışları aynı oranda olmadı. Bu da bizim kira maliyetlerine negatif yansıyor.
"Ayrıca araçlar kiradan döndüğünde satmayı planladığımız fiyatlardan daha düşük fiyatlara satabildiğimiz için karlılık üzerinde de negatif bir etkisi var. Kiralamadan dönen aracı 70 bine satmayı planlarken 67 bine satmanız gerekebiliyor, araç başı 3 bin lira zarar ediyorsunuz. Sektörün 370 bine yakın araç kiraladığını düşündüğünüzde bunlar çok büyük rakamlar.
"Sektördeki büyümenin devamı için kar marjından kesmek zorunda kaldı. Müşterilerin fiyatlarına euro bazlı zamlar yapmak zorunda kaldık. 300 euro olan kira 330 euroya çıkmaz zorunda kaldı.
"Onun üzerine bir de kur farkını eklediğinizde aslında kira artışları yüzde 30-40’ları buluyor. Bu herkesi çok zorluyor. Müşteri bizi, biz maliyetleri ve araç aldığımız firmaları zorluyoruz. Sektörde herkes birbirini zorlamakla meşgul.”