Tüketici dernekleri, TBMM gündeminde yer alan fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren düzenlemeyi olumlu buldu.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi yasalaştığında fahiş fiyat uygulayanlara ilişkin cezalar 100 bin liradan 1 milyon liraya, stokçuluk cezası ise 1 milyon liradan 12 milyon liraya çıkarılacak.
Ticaret Bakanlığı, bu hükme bir takvim yılı içinde en az 3 defa aykırı hareket ederek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini 6 güne kadar kapatmaya yetkili olacak.
Söz konusu düzenlemeyle, malları süresinde teslim veya monte etmeyenler hakkında 2 bin 200 lira, mal ve hizmetin satışından kaçınanlar hakkında da 2 bin 200 liradan az olmamak üzere, satışından kaçınılan mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam satış fiyatının yüzde 10'u kadar idari para cezası uygulanacak.
Üretici ve ithalatçılarca satış sonrası hizmet yeterlilik belgesi alınmaması durumunda 1 milyon 115 bin lira, Bakanlıkça oluşturulan sisteme kayıt yapılmaması veya kaydın güncellenmemesi durumunda ise her bir servis istasyonu için 18 bin lira idari para cezası kesilecek.
"Caydırıcı etkisi olacak"
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, fahiş fiyat ve stokçuluğun ölçütünün belirlenmesi koşuluyla kurallara aykırı davrananlara ekonomik ve hukuki açıdan ceza uygulanmasının isabetli olduğunu söyledi.
Cezaların amacının, stokçuluk ve fahiş fiyatla satış yapmak isteyen işletmeleri caydırmak ve piyasayı korumak olduğunu belirten Kılıç, "Bir takvim yılı içinde en az 3 defa aykırı hareket ederek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerinin 6 güne kadar kapatılacak olması, kurallara aykırı hareket eden işletmeler açısında caydırıcı bir etkiye sahip olabilir." ifadelerini kullandı.
Kılıç, fahiş fiyatla satışın önüne geçmek için denetimlerin artması ve tüketicilerin fahiş fiyat bildirimlerinin teşvik edilmesi gibi diğer önlemlerin de alınmasının önemine işaret etti.
Tüketicilerin sık mağdur olduğu durumlardan birinin de satış sonrası mal ve hizmetlerin yasal süre içinde teslim edilmemesi olduğunu bildiren Kılıç, "Örneğin, bir düğün için alınan gelinlik veya ev mobilyası gibi ürünlerin belirlenen süre içinde teslim edilmemesi, tüketicileri hem maddi hem de manevi açıdan zor durumda bırakabilir." diye konuştu.
Kılıç, tüketici mağduriyeti oluşmaması için servis istasyonlarının yeterlilik belgesine sahip olmasının da önemli olduğunu aktararak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu düzenlemeler tüketicilere güven verir ve hizmet kalitesini garanti altına alır. Kurala uymayan işletmelere verilen cezalar yetersizdi ancak yapılan düzenlemelerle bu olumsuzlukların önüne geçilebilir. Ceza miktarlarının artırılmasıyla birlikte, denetimlerin sıklaştırılması, tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve şikayet mekanizmalarının bilinirliğinin artırılması gibi diğer önlemlerin de alınması önemlidir. Bu şekilde, tüketicilerin haklarının korunması ve işletmelerin sorumluluklarının yerine getirilmesi sağlanabilir."
"Düzenlemeleri destekliyoruz"
Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük de piyasada Kovid-19 salgını ve Ukrayna-Rusya Savaşı sonrasında özellikle emtia ürünlerine yönelik stokçuluk faaliyetlerinin arttığını belirterek, "Özellikle stokçuluk ve fahiş fiyat artışı yapan, kötü niyetli davranan kişi ve firmalara karşı düzenleme ihtiyacı vardı. Mevcut durum piyasada fiyatların olması gerekenden daha fazla artmasına yol açıyordu." dedi.
Türk Ticaret Kanunu'nun yalnızca ticari işletmeleri ve kesimleri değil, aynı zamanda tüketicileri de yakından ilgilendirdiğine işaret eden Küçük, bu kapsamdaki düzenlemelerin piyasa işleyişi ve rekabet koşullarını bozmayacak şekilde yapılmasının önemli olduğuna dikkati çekti.
Küçük, hem üretici hem de tüketici açsından yerinde bir düzenleme yapıldığını bildirerek, "Biz serbest piyasa şartlarının yerine getirilmesini tabii ki istiyoruz. Ancak burada vatandaşın ve kamunun yararı da göz ardı edilmemeli. Serbest piyasa ekonomisi var diye bir ürünü herkes istediği fiyat satamamalı." ifadelerini kullandı.
Ticaret ile Hazine ve Maliye bakanlıklarının denetimlerine rağmen fahiş fiyat artışlarının sürdüğüne işaret eden Küçük, şunları kaydetti:
"Artan ceza tutarları, caydırıcılık açısından daha etkili olacak. Gerekirse tamamen ticaretten men edilmesi bir daha hiçbir şirket ortağı olamaması gibi daha ağır yaptırımlar getirilmesi lazım. Ayrıca cezaların da uygulanabilir olması gerekiyor. Serbest piyasa ekonomisinin, tam rekabetçi piyasa şartlarının oluşmasını istiyoruz ancak tarım ve gıda gibi stratejik ürünlerde, insan sağlığını ve hayatını doğrudan ilgilendiren konularda kamu birimleri gerektiğinde müdahaleci olmalı. Dolayısıyla fahiş fiyat ve stokçuluğa ilişkin düzenlemeleri dernek olarak destekliyoruz."