(DHA) - Türkiye'de 2018 yılında toplam 12 milyar dolar tutarında 256 adet birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirildi.
Deloitte Türkiye’nin yayınladığı “2018 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu” verilerine göre, birleşme ve satın alma işlemi sayısı 2017’ye göre yüzde 13 azalırken, toplam işlem hacmi yüzde 17 arttı.
Stratejik yatırımcıların ve büyük ölçekli az sayıdaki işlemin öne çıktığı 2018’de en büyük on işlem toplam yıllık işlem hacminin yüzde 63’ünü oluşturdu.
Yabancı yatırımcılar 74 adet işlem ile 7.6 milyar dolara tekabül eden işleme imza atarken, Türk yatırımcıların işlem hacmi ise 182 adet işlem ile yaklaşık 4.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Yabancı ve Türk yatırımcıların toplam yıllık işlem hacmine katkısı sırasıyla yüzde 63 ve yüzde 37 olurken, buna karşılık işlem sayısına olan katkıları ise sırasıyla yüzde 29 ve yüzde 71 olarak gerçekleşti.
2015 yılındaki 62 işlemden 2018 yılında 36’ya gerileyen Avrupalı yatırımcılar, son yıllarda işlem sayılarında görülen düşüşe rağmen bir kere daha yabancı yatırımcılar arasında en yüksek işlem sayısını gerçekleştirerek, toplam yabancı yatırımcı işlem sayısının yüzde 49'unu oluşturdu.
Kuzey Amerikalı yatırımcılar yılı 16 işlem ile tamamlarken, Asya Pasifik ve Körfez menşeili yatırımcılar, sırasıyla 13 ve 9 işlem ile daha sınırlı katkı sağladı.
İşlem değeri bakımından, BAE, Danimarka ve Tayvan menşeili yatırımcılar öne çıkarken, işlem sayısında ise, ABD, Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa ve İsveç menşeili yatırımcılar ilk sıralarda geldi.
Finansal yatırımcılar yaklaşık 1 milyar dolarlık işlem hacmi ve 105 adet işlem ile yıllık işlem hacmi ve işlem sayısı bakımından önceki yıla göre sırasıyla yüzde 62 ve yüzde 28 düştü.
Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Lideri Başak Vardar, yatırımcıların satın almalar yapmaya devam edeceklerine inandıklarını belirtti ve ekledi:
“Yatırımcı iştahını azaltan ve satın alma süreçlerini sekteye uğratan değişken makroekonomik koşullar, geçtiğimiz yıl Türkiye’de birleşme ve satın alma pazarını oldukça zorladı.
“Bununla birlikte, yabancı stratejik yatırımcılar uzun vadeli bakış açılarıyla öne çıkarak, nokta atışı yatırımlar yaptılar.
“Önümüzdeki dönemde, global ekonomik yavaşlama beklentisi, ticaret ortamındaki belirsizlik, Türk şirketlerinin yüksek borçluluk seviyesi ve mevcut makroekonomik ortam ihtiyatlı bir yaklaşıma yol açsa da, yatırımcıların stratejik bir perspektif ile Türkiye’de satın almalar yapmaya devam edeceğine inanıyoruz.
“Teknoloji, finansal hizmetler, altyapı, gayrimenkul ve enerji sektörlerinde bazı büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşmesini bekliyoruz.
“Üretim, enerji, kimya ve yiyecek ve içecek sektörleri de hareketli olacaktır.”