Türkiye'de en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 0,8 puan azalarak yüzde 46,7'ye gerilerken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,2 puan artarak yüzde 6,1'e yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.
Hane halkı kullanılabilir gelirinin, hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hane halkı büyüklüğüne bölünmesiyle elde edilen "eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine" göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2021'de bir önceki yıla kıyasla 0,8 puan azalarak yüzde 46,7 oldu.
En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,2 puan artarak yüzde 6,1'e çıktı.
Gini katsayısı azaldı
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı, 2021'de bir önceki yıla göre 0,009 puan azalışla 0,401 olarak tahmin edildi.
Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 10,6 artarak 76 bin 733 liraya yükseldi.
Öte yandan, Türkiye'de yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri de bir önceki yıla göre yüzde 11,9 artarak 33 bin 428 liradan 37 bin 400 liraya çıktı.
Yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, 2020’ye göre 6 bin 585 lira artarak 49 bin 297 lirayla tek kişilik hane halklarının oldu.
Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarının yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri 41 bin 753 lirayken, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarında bu değerin 38 bin 159 lira olduğu görüldü.
En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hane halkı fert gelirine sahip hane halkı tipi ise 29 bin 445 lirayla en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halkları oldu.
Toplam eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirleri içinde en yüksek payı, yüzde 47,1 ile bir önceki yıla göre aynı kalan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 23,9 ile önceki yıla göre 2,1 puanlık artış gösteren sosyal transfer geliri alırken, üçüncü sırayı yüzde 17,5 ile 2020'ye göre 0,2 puan azalan müteşebbis geliri aldı.
Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı 2020'ye göre 2,5 puan artarak yüzde 20,9 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı 1,7 puan azalarak yüzde 90 olarak gerçekleşti.
Yıllık ortalama esas iş gelirlerinde yükseköğretim mezunları ilk sırada
Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 68 bin 229 lira, lise ve dengi okul mezunlarında 47 bin 326 lira, lise altı eğitimlilerde 35 bin 344 lira, bir okul bitirmeyenlerde 25 bin 911 lira ve okur-yazar olmayan fertlerde 19 bin 835 lira olarak hesaplandı.
Yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 18,2 ile okur-yazar olmayan, en düşük artış ise yüzde 7,6 ile lise altı eğitimli fertlerde kaydedildi.
Esas iş gelirleri sektörel olarak incelendiğinde, en yüksek yıllık ortalama gelirin 51 bin 173 lirayla hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 32 bin 635 lirayla tarım sektöründe görüldü. Bir önceki yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 29,2 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 11,2 ile hizmet sektörü izledi. Diğer taraftan sanayi sektöründe yüzde 6,1, inşaat sektöründe ise yüzde 4,7 artış kaydedildi.
Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 136 bin 280 lira, ücretli-maaşlılarda 46 bin 846 lira, kendi hesabına çalışanlarda 37 bin 871 lira ve yevmiyelilerde 18 bin 6 lira olarak hesaplandı. Bu dönemde en yüksek artış yüzde 14 ile kendi hesabına çalışanlarda, en düşük artış ise yüzde 2,4 ile yevmiyelilerde oldu.
En düşük yoksulluk oranı yükseköğretim mezunlarında
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan (ortanca) gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2021’de bir önceki yıla kıyasla 0,6 puan azalarak yüzde 14,4 oldu. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı ise son yılda 0,6 puan azalarak yüzde 21,3 olarak gerçekleşti.
Tek kişilik hane halklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 4,4 puan azalarak yüzde 6,5, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında ise 0,4 puan azalarak yüzde 9,1 oldu. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 0,1 puan artarak yüzde 18,5’e çıktı. Tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 14,2’ye geriledi.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 24,1'i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,4'ü, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,8'i, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,5'i yoksul olarak kayıtlara geçti. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,5 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
"Sürekli yoksulluk" oranı
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor. Buna göre, 2021 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan artarak yüzde 13,8 oldu.
Oturulan konuta sahip olanların oranı 0,3 puan azalarak 2021’de yüzde 57,5 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 26,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,2, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14,6 olarak gerçekleşti.
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 34,3'ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 33,9'u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri gibi problemleri yaşarken, yüzde 23,4'ü trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Bir önceki yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 5,4 puan artarak yüzde 63,7 oldu. Nüfusun yüzde 6,6'sına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 23’üne çok yük getirdi. Hanelerin yüzde 60,8'i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 38,3'ü iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 33,4'ü beklenmedik harcamaları, yüzde 20,5'i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 62,9'u eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumu ile ilgili hane halklarının algılarını yansıtıyor.
Belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı, 2020 yılında yüzde 27,4 iken 2021 yılı anket sonuçlarında 0,2 puan azalarak yüzde 27,2 olarak gerçekleşti.