Türkiye’nin Suriye’ye yönelik kara yolu taşımacılığında 2025 yılının ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 60 oranında artış yaşandığı belirtilirken, sektör temsilcileri transit taşımacılığın yeniden canlanmasının ihracata doğrudan katkı sağlayacağını ve Türkiye’nin lojistik koridor ülke rolünü pekiştireceğini ifade etti. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aras, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı değerlendirmede, Suriye’deki güvenlik ve siyasi dinamiklerin toparlanmaya başlamasının karayolu taşımacılığına yansıdığını, Türkiye’nin bölgesel geçiş merkezi olarak etkinliğini yeniden kazanmaya başladığını belirtti. Aras, 2024 yılının ilk beş ayında Suriye’ye yaklaşık 70 bin kara yolu seferi düzenlendiğini, bu sayının 2025’in aynı döneminde 113 bine ulaştığını belirterek, “Suriye'deki taşımalarımızda yani sefer sayılarımızda 2024'ün ilk 5 ayına kıyasla yüzde 60'lık bir artış var. Bu sene 2025'in ilk 5 ayında ise Suriye'ye sefer sayımız yaklaşık 113 binde. Bu sayı, geçtiğimiz yılın ilk 5 ayında 70 binlerdeydi” açıklamasında bulundu. Aras, Türkiye açısından Irak ve Suriye’nin yalnızca siyasi değil aynı zamanda ekonomik bakımdan da stratejik önem taşıdığını vurgularken, bu bağlamda 27-29 Haziran tarihlerinde Türkiye’de düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nun hem sektöre hem ülkeye ciddi katkı sunduğunu söyledi. Aras, “Yaklaşık 40'a yakın ülkeden ulaştırma bakan yardımcıları, bakanlar, bürokratlar katılım sağladılar. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da oranın açılışını yaptılar. Forumda koridorların Türkiye'deki önemi bir daha gözler önüne serildi” sözleriyle etkinliğin çok taraflı boyutuna dikkat çekti. Lojistikte İyileşme Adım Adım Yükseliyor 2010 yılında Suriye’de patlak veren iç savaşın ardından Türkiye’nin bu ülkeye doğrudan taşıma yapamayıp mal sevkiyatlarını Cilvegözü Sınır Kapısı’nda sonlandırmak zorunda kaldığını hatırlatan Aras, 2011 yılı öncesinde yıllık yaklaşık 50 bin olan transit taşıma sayısının uzun süre durma noktasına geldiğini dile getirdi. Aras, “2011 yılından önce Suriye'deki transit taşımalarımız 50 bin sayısındayken 2011'den bu yana da bu sayı durmuştu. Irak için de aynı şeyi söyleyebiliriz” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın bölge ülkeleriyle yürüttüğü müzakereler sayesinde önemli mesafeler alındığını ifade eden Aras, bu kapsamda İzmir'den yüklenen bir aracın Irak üzerinden Körfez ülkelerine başarıyla ulaştığını ve Irak Tır Karne sistemine entegre edildiğini söyledi. Aras, Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği’nin (IRU) de bu alanda önemli katkılar sunduğunu belirtti. Transit Hattın Geleceği ve Bölgesel Etkisi İstanbul’da düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu sırasında Suriye ile transit taşımalar konusunda bir mutabakat zaptı imzalandığını belirten Aras, “Bunun, bizim transit taşımalarımız için çok önemli bir konu olduğunu gözlemliyoruz. 2011 yılından önce yapılan 50 bin transit sayısının 3'e, 4'e, 5'e katlayacağına inanıyorum” diyerek orta vadede taşımaların katlanarak artacağını dile getirdi. Bu gelişmenin temel nedenlerinden birinin deniz yolundaki belirsizlikler olduğuna işaret eden Aras, İsrail-Filistin savaşının yarattığı risklerin kara yoluna yönelimi artırdığını, Avrupa’dan gelen yüklerin Irak ve Suriye üzerinden Körfez ülkelerine taşınmasının sektör açısından hem stratejik hem de ekonomik değer taşıdığını belirtti. Bu bağlamda ihracatın artacağını ve ülkeye döviz girdisinin önemli ölçüde yükseleceğini vurguladı. UND Başkanı, geçtiğimiz hafta Konya’da yüklenen 3 transit aracın Irak üzerinden Ürdün ve oradan da Kuveyt’e gönderildiğini, bu sürecin sektör açısından ciddi bir deneme olduğunu belirtti. Türkiye Lojistikte “Koridor Ülke” Konumunu Pekiştiriyor Aras, Türkiye’nin transit taşımacılıkta giderek daha büyük rol üstlendiğini vurgulayarak, ulaştırma sektörünün bu yeni dönemi heyecanla beklediğini ifade etti. 2025 yılının ilk 6 ayına ilişkin genel bir değerlendirme yapan Aras, Suriye’ye yapılan taşımalarda yüzde 60’lık artış yaşanırken, Irak’a olan taşımalarda geçen yıla kıyasla yüzde 3’lük bir düşüş görüldüğünü belirtti. Bu düşüşün nedenini ise, daha önce Suriye'ye ulaşım sağlanamadığı için Kuzey Irak üzerinden sevkiyat yapılmasına bağladı. Aras, “Bu düşüşün asıl sebebi ise biz daha önce Suriye'ye gitmekte sorun yaşadığımız için Kuzey Irak'a malları götürüyorduk ve oradan Suriye'ye aktarılıyordu. Şimdi Suriye'deki dinamikler düzelmeye başlayınca aslında Irak'taki o yüzde 3'lük kayıp Suriye tarafına kaydı” dedi. Geçtiğimiz yıl Irak’a toplamda 493 bin sefer yapıldığını ve Suriye’ye 190 bin taşımanın gerçekleştiğini belirten Aras, bu yılın ilk 5 ayında Suriye’ye 113 bin seferin gerçekleştiğini tekrarlayarak, artış eğiliminin yıl genelinde süreceğini öngördüklerini söyledi. Türkiye'nin transit taşımacılıkla Avrupa'da üretilen mal ve ürünleri Irak ve Suriye üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerine taşıyacağını belirten Aras, ülkemizin aynı zamanda kendi ürünlerini de bu güzergah üzerinden kolaylıkla pazarlayabileceğini söyledi. Bu gelişmelerin ihracatı önemli ölçüde artıracağını kaydeden Aras, “Ülkemiz, konumu itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın da İstanbul'da gerçekleştirilen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'nda açıkladığı gibi koridor bir ülke. Böyle olmamızın sebebiyle ben de bir lojistikçi olarak etrafımızdaki problemleri çözersek lojistik sektörünün transit taşımacılığının, turizmden fazla bu ülkeye döviz girdisini sağlayacağına yürekten inanıyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
