Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanı Adnan Polat, Türkiye-Macaristan arasındaki ticaretin her yıl artarak güçlendiğini belirterek, "Pandemi sürecinden önce iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması ve 6 milyar dolara ulaşması için hedef belirlenmişti. Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve tüm dünyada yaşanan bu sürecin etkilerine rağmen bu hedefe ulaşılabileceğini düşünüyorum." dedi.
Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Macaristan'ın Avrupa Birliği (AB) içinde Kovid-19 salgını sürecini en iyi yöneten ve bundan en az zararla çıkan ülkelerin başında geldiğini belirterek, Macaristan'ın salgından en düşük ölçekte etkilenen ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
IMF verilerine göre, 2020 yılında yüzde 3,1 küçülme ile Macaristan'ın AB içinde salgın sürecinde en az küçülme beklenen ülke olduğunu ifade eden Polat, söz konusu ülkede, 2021 yılında da yüzde 4,2’lik bir büyüme öngörüldüğünü dile getirdi.
Polat, bu başarıda Orban hükümetinin ivedilikle olağanüstü hal ilan etmesi ve hızlı kararlar alıp hemen uygulamaya geçmesinin etkili olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Macaristan, virüs yayılım gösterirken sınırlarını çok çabuk kapattı ve böylece vaka sayılarını kontrol altına almayı başardı. Budapeşte havalimanının, İstanbul veya Milano’nun aksine uluslararası uçuşlar için transfer merkezi (hub havalimanı) statüsünde olmaması da bir avantaj oldu ve AB dışından ülkeye giriş çıkışlar sınırlı kaldı. Macaristan’da hayat büyük oranda normale döndü. Temmuz başı itibari ile Türkiye ile karşılıklı uçuşların başlaması öngörülüyor ama tabii ki bu planların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini salgının önümüzdeki dönemdeki seyri belirleyecek."
"Ticaret hacminin 6 milyar dolara ulaşması hedefine ulaşılabilir"
Polat, Türkiye-Macaristan arasındaki ticaretin her yıl artarak güçlendiğini belirterek, "Makine ve elektrik, otomotiv, tekstil, kimyasal, plastik ve hayvansal ürünler iki ülke arasındaki ticaretin temelini oluşturuyor. Pandemi sürecinden önce iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması ve 6 milyar dolara ulaşması için hedef belirlenmişti. Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve tüm dünyada yaşanan bu sürecin etkilerine rağmen bu hedefe ulaşılabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.
Kovid-19 salgını sonrasında sınırların açılmasıyla yine aynı şekilde ticaretin büyüyerek devam edeceğini tahmin ettiklerini ifade eden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Salgın döneminde Macaristan’ın ihtiyacına ilk cevap veren ülkelerden biri Türkiye oldu, medikal maske kumaşı ve dezenfektan üretimi için kimyasal ham maddeler Türkiye’den tedarik edildi. DEİK/Türkiye-Macaristan İş Konseyi, Macaristan’a tıbbi malzeme yardımında bulundu. Bu süreçte Macaristan ve diğer AB ülkeleri en yakınlarındaki üretim gücü yüksek mal tedarik edebilecek ülkenin Türkiye olduğunun farkına vardılar. Sınırlar kapanırken ve Çin’den çoğu malzemenin tedariki zorlaşırken, Türkiye’nin imdada yetişmesi, ülkemizin Avrupa için önemini bir kez daha ortaya koydu."
Polat, Macaristan'ın, Avrupa içerisinde yatırım için Hollanda ve İsviçre’den daha avantajlı fırsatlar sunan bir ülke olduğuna işaret ederek, "Alman ve Avusturyalı iş insanları Macaristan’ı önemli bir yatırım, üretim ve dağıtım merkezi olarak kullanıp yarı mamul ürünlerini Macaristan’a göndererek, orada son tüketiciye hazır hale getirdikten sonra AB başta olmak üzere bütün dünyaya satıyor. Bizim iş insanlarımız da Macaristan’a aynı perspektiften bakmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Macaristan'ın, 510 milyon nüfuslu AB pazarına ve AB’nin ikili ticari anlaşmalarının bulunduğu üçüncü pazarlara Türkiye’den ürün ve hizmetlerin satılabilmesi için açılan bir kapı olduğuna işaret eden Polat, akıllı şehir teknolojileri, tarım teknolojileri, sağlık ekipmanları, içme suyu ve atık su teknolojileri alanında Macar firmalarının çok ileri olduğunu, bu potansiyel görülüp hayata geçirilebilirse ikili ticaret hacminde 6 milyar dolar hedefine rahatlıkla ulaşılabileceğini söyledi.
Polat, bu anlamda görevin iki ülkenin iş adamlarına düştüğüne dikkati çekerek, "Benzer şekilde Türkiye de Macar firmaları için büyük olanaklar sunuyor. Türkiye’den firmaların Macaristan üzerinden AB’ye ulaşabilmeleri gibi Macar firmaları da Türkiye üzerinden Afrika’ya ulaşabilirler, hâlihazırda iki ülkenin Afrika’da ortak yatırımları bulunuyor." dedi.
Türkiye’de Macaristan’ın ekonomik anlamda görünürlüğünün çok yüksek olduğunu belirten Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ankara’daki elçilikte iki ticaret ataşesi, İstanbul’daki konsoloslukta üç ticaret ataşesi bulunuyor. Ayrıca Macaristan İhracatı Teşvik Ajansı HEPA’nın ve Macar Eximbank’ın da İstanbul’daki konsolosluğun bulunduğu binada Türkiye merkez ofisi var. Bunun yanında HEPA Türkiye’nin Ankara, İzmir ve Bursa’da ofisleri var. Bütün bu ticari yapılanmanın amacı, Türkiye ile Macaristan arasındaki ticari hedef olan 6 milyar dolar rakamına ulaşılmasında Türk ve Macar iş camiası ile birlikte çalışmak ve her iki tarafa da destek vermek için ücretsiz hizmet sunuyor."
"Macaristan salgın döneminde bile yatırım çekmeyi başardı"
Adnan Polat, Macaristan'ın tüm dünyadan yatırım çeken bir ülke olduğunu, yüzde 9 ile AB içindeki en düşük kurumlar vergisi oranına sahip olması, stratejik lokasyonu ve çok yönlü yatırım teşvikleri vermesinin Macaristan’ı yabancı yatırımlar için cazip kıldığını anlatarak, "Aynı zamanda eğitimli ve nitelikli iş gücü oranı yüksek ve beş gün gibi kısa bir süre içerisinde kolayca iş kurulabilen bir ülke. Uluslararası şirketler Macaristan’ı üretim ve lojistik üssü olarak değerlendiriyorlar. Hâlihazırda mevcut doğrudan yabancı yatırım stoku 90 milyar doların üzerinde. Son yıllarda Avrupa ve Amerikalı yatırımcıların yanı sıra Uzak Doğulu yatırımcıların da Macaristan’a yatırım konusunda ilgisi yüksek." diye konuştu.
Türkiye’den Macaristan’da farklı sektörlerde yatırım yapan birçok önemli firma olduğunu belirterek Polat, "Polat Holding olarak bizim de Macaristan’da enerji, emlak sektörleri başta olmak üzere farklı alanlarda yatırımlarımız var. Türk iş insanlarının Macaristan’daki doğrudan ve dolaylı yatırımlarının toplamı yaklaşık 500 milyon avro seviyesinde ve devam eden yatırımlarla bu rakamın birkaç yıl içerinde 1,5-2 milyar avroya ulaşacağı tahmin ediliyor. Korona salgını döneminde bile yatırım çekmeyi başarmış bir ülke Macaristan. Son olarak Türkiye’den traktör kabini ve tarım ekipmanları üreticisi Balıkesir menşeli bir firma Macaristan’a yatırım yaptı." ifadelerini kullandı.
"Macaristan üzerinden iş yapmak çok büyük fırsatlar sunuyor"
Polat, Macaristan'ın AB pazarı ve AB’nin ikili ticari anlaşmalarının olduğu üçüncü pazarlara açılım sağlanması bakımından büyük bir fırsat sunduğunu aktararak, Macaristan’ın Avro Bölgesi'nde olmaması ve avro karşısında serbest kur uygulanan kendi para birimi forinte sahip olmasının da Türk iş insanları açısından cazip bir faktör olduğunu dile getirdi.
Macaristan'ın, AB içerisinde Türkiye’nin sıfır sorun yaşadığı bir ülke olduğunu belirten Polat, Macaristan hükümeti ile Türk hükümeti arasında en üst düzeyde iş birliği söz konusu olduğunu, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerde küresel ekonomik dalgalanmalar dışında hiçbir tehdit bulunmadığını vurguladı.
Türkiye'den Macaristan'a tekstil ürünlerinin ihracatının arttığını ifade eden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun yanı sıra otomotiv hem Türkiye hem Macaristan için büyük öneme sahip bir sektör, her iki ülkenin de güçlü olduğu bu alanda da ihracatın artacağını öngörüyorum. Macaristan’da sadece binek tipi otomobil üretimi mevcut, oysa Türkiye hafif ve ağır ticari araç klasmanında iyi bir tedarikçi konumunda. Macar firmaları AB’deki büyük firmaların üretici tedarik zincirlerine entegre olmuş durumda. AB üyesi ülkelerle ticareti geliştirebilmek için bu tedarik zincirine dahil olabilmek çok önemli. Türk şirketleri de bu tedarik zincirine dahil olmayı başarırsa büyük fırsat yakalar. Bunun için Macaristan üzerinden iş yapmanın çok büyük fırsatlar sunduğu kanaatindeyim."
(AA)