Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin (TÜRMOB) yayımladığı "Türkiye'de Korona Salgınının Sektörlere Etkileri Raporu"na göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle en büyük daralma ve kayıplar hizmet sektöründe, özellikle turizm ve ona bağlı faaliyet kollarında yaşandı.
TÜRMOB'dan yapılan yazılı açıklamaya göre çalışma kapsamında dayanıklı tüketim malları, tekstil ve konfeksiyon, otomotiv, madencilik, inşaat, turizm, gıda, perakende, tarım, ulaşım ve taşımacılık gibi temel sektörlerin salgından ne düzeyde etkilendikleri irdelenirken, sorunların çözümüne yönelik öneriler yer aldı.
Raporda, dayanıklı tüketim malları, tekstil, otomotiv ve madencilik gibi stratejik sektörlerin salgın sürecinden nasıl etkilendiklerine ilişkin tespitlere yer verildi.
Söz konusu tespitler ışığında, şu değerlendirmeler paylaşıldı:
"Dayanıklı tüketim malları sektörü, gelir azalmasından en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor. Sektör, talepteki daralmanın yanı sıra üretim daralmasıyla karşılaştı. Tedarik zincirlerinin bozulması ihracatı olumsuz etkilerken, kur artışı ve tedarik problemleri, maliyetleri artırdı. Sektör, nisanda yıllık bazda yüzde 49 küçüldü.
Tekstil ve konfeksiyon sektörü, son yıllarda rekabet gücünü korumak açısından sıkıntı çekiyor. Salgın döneminde insanların tekstil ve konfeksiyon taleplerinde azalmalar meydana geldi. Fabrikaların kapalı kalması üretimi de düşürdü. Sektör, nisanda yıllık bazda yüzde 60,3 küçüldü.
Otomotiv sektörü, salgından en fazla etkilenen sektörlerden biri oldu. Mart ve nisan aylarında üretim neredeyse dururken, satışlar ise eldeki stokların katkısı ile azalarak da olsa sürdü. Açıklanan yeni kredi paketleri ile otomotiv satışlarının artırılması hedefleniyor. Ancak, otomotiv satışlarında temel belirleyici unsurun gelir artışı olduğunun unutulmaması gerekiyor. Sektör, nisanda yıllık bazda yüzde 77,6 küçüldü.
Madencilik sektörü, salgından ilk olumsuz etkilenen sektör oldu. Sektörün mali yüklerinin aşağı çekilmesi, maden arama, üretme ve pazara ulaşım faaliyetlerinin desteklenmesi, sektördeki KOBİ niteliğindeki yerli firmalara rekabet gücü kazandırılması önem taşıyor. Sektör, yıllık bazda yüzde 14,5 küçüldü.
Turizm sektörü, salgının radikal biçimde etkilediği sektörlerin başında geliyor. Tüm dünyada turizm hareketleri 2020 başından itibaren neredeyse durdu ve ne zaman eski yoğunluğunu kazanabileceği öngörülemiyor. Ülkeye yıllar boyunca turist gönderen ülkeler henüz Türkiye uçuşlarına izin vermedi. Ayrıca sektörün finansal açıdan sıkıntıları devam ediyor. Sektör için 2020 kayıp yıl olarak değerlendirilirken, asıl beklentiler 2021 yılına yönelik olarak oluşturulmaya çalışılıyor. Turizm ve bağlı sektörlerin eski günlerine dönmesinin 2021 sonrasına kaldığı tahminleri yapılıyor."
İnşaat ve gıda
Raporda, inşaat sektöründeki daralmanın yılın ilk çeyreğinde de sürdüğü belirtilerek, bununla birlikte, döviz üzerindeki baskı ve Türk lirası mevduat faizlerinin düşürülmesi ile konut kredisi faiz oranlarındaki gerilemenin mevduat sahiplerini gayrimenkul alımına yönlendirdiğine işaret edildi.
Gayrimenkul fiyatlarındaki artışın konut projelerinde canlanma yarattığı ifade edilen raporda, 2020'nin sektör açısından daralmayla sonuçlansa dahi 2021 yılında sektörde pozitif büyüme beklenebileceği kaydedildi.
Salgın döneminde gıda sektörünün öneminin arttığı vurgulanan raporda, ihracat fazlası veren sektörün salgına bağlı olumsuz ekonomik gelişmelerin yaşandığı süreçte, yurt içi talep artışına bağlı olarak kendisini korumasına karşın ihracatın durması nedeniyle küçülme yaşadığı belirtildi. Raporda, sektörde maliyetlerin birikmiş olması nedeniyle fiyatlarda artış olasılığının bulunduğu da aktarıldı.
Tarımın stratejik önemine vurgu
Raporda, perakende, tarım ve taşımacılık sektörlerinin durumuna ilişkin ise şu tespitler yapıldı:
"Perakende ticaret sektörü güven endeksinde gerileme sürüyor. Sektörün ekonomik büyümeye ve refah artışına katkısının yanı sıra, yarattığı istihdam da önem taşıyor. Sektörün ağırlıklı olarak küçük esnaf ve işletmelerden oluştuğu dikkate alındığında, bu kesim, salgın sürecinde oluşan yüklerin ortadan kaldırılabilmesi ya da taşınabilmesi için özellikle kamu desteklerine ihtiyaç duyuyor. Sektörün, salgın sonrası dönemde e-ticaret ile büyümeye daha fazla önem vermesi bekleniyor.
Tarım sektörü, stratejik önemi nedeniyle Kovid-19 döneminde büyük ilgi gösterilen sektörlerden birisi oldu. Salgının yarattığı belirsizlik ortamında tarımsal üretim sektörü ile tarımsal sanayi sektörünün birbirlerine ne kadar bağımlı olduğu görüldü.
Taşımacılık sektörü hem yurt içi hem de yurt dışı gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Yurt içindeki ekonomik yavaşlama, çevre ülkelerde yaşanan ekonomik ve politik istikrarsızlık sorunları ve salgın nedeniyle oluşan ekonomik duraklamalar taşımacılık sektörünün gelecek beklentilerini olumsuz etkiledi. Ülkede, başta havacılık sektörü olmak üzere ulaşım sektörünün desteklenmesi gerekiyor."
Raporda, salgının kontrol altına alınmasıyla sektörlerde ve endekslerde toparlanma işaretlerinin görülmesine karşın sektörel destek ve teşviklere büyük ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
TOBB, TÜRMOB, TÜSİAD gibi sivil toplum örgütleri ve kamunun bütün ilgili kurumlarının katıldığı, sektörlerin sorunlarına çözüm arayan, öneri sunan platform ve çalışma guruplarının oluşturulmasında yarar bulunduğu rapordaki öneriler arasında yer aldı.
Bu aydan itibaren ilk olumlu tepkileri vermesi beklenen sektörlerin inşaat (konut), otomotiv ve taşımacılık şeklinde sıralandığı raporda, bu sektörlerin teşviklerden ve ucuz kredilerden yararlandırılmaları halinde söz konusu olumlu tepkilerin sürmesinin beklendiği belirtildi.
Raporda, diğer sektörlerde ise toparlanmanın gecikmeli gerçekleşebileceği, muhtemelen 2020 yılını kayıplarla tamamlayabilecekleri kaydedildi.
"Toparlanma işaretleri her sektörde görülüyor"
TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, raporun ayrıntılarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, salgın sürecinden dünyadaki bütün ülke ekonomilerinin olumsuz etkileneceğini belirtti.
Salgın dolayısıyla dünyada resesyon yaşanacağına dair sinyaller alındığını ifade eden Kartaloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu süreçte, bazı sektörlerde daralma oranlarının çok yüksek olacağı öngörülürken, bazı sektörler ise krizden çok az etkileniyor, hatta büyüme imkanı elde edebiliyor. Yaptığımız çalışma, en büyük daralma ve kayıpların hizmet sektöründe, özellikle turizm ve ona bağlı faaliyet kollarında yaşandığını ve bu faaliyet kollarının 2020 yılını zor geçireceklerini gösterdi."
Ekonomik daralmanın asıl etkisini nisan-mayıs döneminde gösterdiğine dikkati çeken Kartaloğlu, şunları kaydetti:
"Bu süreçte, sektörel faaliyet kollarının hemen tamamı krizden etkilenmiş ve alınan önlemlere rağmen küçülmeler yaşanmıştır. Sektörlere ilişkin yaptığımız ayrıntılı analiz ve değerlendirmelerde, her sektörün salgın sürecinden olumsuz etkilendiği, bu krizden çıkmak için ucuz finansmana erişim olanakları yanında, doğrudan enerji, istihdam, vergisel ve benzeri desteklere ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. Salgının nispeten kontrol altına alınmasıyla mayıs ayından itibaren başlayan ekonomik toparlanma işaretleri her sektörde görülüyor. Ancak, normalleşme gerçekleşse bile bütün sektörlerin 2020 öncesi günlerine kısa vadede dönmeleri zor görünüyor."
(AA)