TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, büyümeden fedakarlık yaparak enflasyonun düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi ve yatırım, istihdam, ihracat ile OVP'ye yönelik iş dünyasının bakış açısını paylaştı.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan Türkiye’nin ihracat gücünü artırması için kendi markasını yaratması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim emek ve enerjisi yoğun işleri orta ve uzun vadede sorgulamamız gerekiyor. Yoksa aynı sarmaldan kurtulamıyoruz. Türkiye’nin ucuz iş gücü ve rekabetçi kurla ihracatı artırması söz konsu değil. Bu geçen yüzyılın stratejisiydi. Çin’le Hindistan arasına bakın, Türkiye ile rekabet edebilecek bir ülke yok. Bizim marka yaratmamız gerekiyor. Türkiye’nin Cezayirle Bangladeş’le rekabet etmemesi lazım. Türkiye’nin rakibi Avrupa ülkeleri olmalı” ifadelerini kullandı.
“Yüzümüzü doğuya dönmemiz gerekiyor”
Orhan Turan şu anda yapılan planlamaların olumlu ilerlediğini vurgulayarak, “Bizim başkasının tasarrufuna ihtiyacımız var çünkü büyümek isteyen bir ülkeyiz ve cari açığımız var bu sebeple yabancı sermayeye de ihtiyacımız var. Bizim yönümüzü bir miktar Doğu’ya dönmemiz lazım. Çok batıya belki baktık. Asıl üretim ve genç nüfus burada. Aslına bakarsanız bir miktar da geç kaldık. Çin’de aslında Türk iş dünyası daha etkin ancak Hindistan’da geride kaldık. Suudi Arabistan’daki 5 trilyonluk yatırımın Türk ihracatını pozitif etkileyeceğini düşünüyorum. Yüksek teknoloji gerektiren yatırımlarda iş kapmamız zor olabilir ancak onun dışındaki yatırımlardan yoğun pay alabileceğimizi düşünüyorum. İnşaat sektörü ve müteahhitlikte pek rakip tanımıyoruz. -50’de de +50’de de çalışıyoruz bu alanda biz.
Şu anda müteahhitler birliği de bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Suudi Arabistan yatırımları ile ilgili Türk şirketlerinin adımlarını şu anda görüyoruz. Son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin yüzde 40’ı gayrimenkule geliyor. Bizim sıfırdan yatırım yapan firmalara sermayeyi çekmemiz lazım.” dedi.
“Enerjiyi kendimiz üretmeliyiz”
Yeşil dönüşümün ihracat üzerindeki kritik etkisine de vurgu yapan Turan, “Türkiye için cari açığı fazla ülkeler için enerji korkunç derecede önemli. 2022 fiyatlarıyla bizim enerjiye ödediğimiz para 96 milyar dolar. O sebeple bizim için enerji çok stratejik bir konu. Bu enerjinin yüzde 40’ını sanayide kullanıyoruz. Alman firması bir bardağı 2 birim enerjiyle üretirken ben 4’le üretiyorsam rekabet şansım yok. Enerji verimliliği potansiyelimiz yüzde 40’a varıyor sanayide. Bu ithal ettiğimiz bir şey olduğu için çok kritik bir durum.
Dünyada hala yüzde 13 yenilenebilir enerji halen. Biz de Avrupa ile eş zamanlı olarak tasarrufumuzu artırıyoruz ancak. Enerjiyi çeşitlendirmemiz gerekiyor, özellikle yenilenebilir enerji konusunda.
AB’nin rekabet stratejisi bu yeşil dönüşüm aslında. Çin’le rekabet edemediği alanlarda AB daha rekabetçi hale gelmek için enerji tüketimini düşürmeye çalışıyor çünkü onlar da enerji konusunda dışa bağımlı.
Enerjiyi kendimiz üretmemiz ve kaynağını verimli kullanmamız bizi daha rekabetçi hale getirecek. Aksi halde ihracatta rekabet etmemiz daha zor hale gelecek. Enerji verimliliği işi memleket meselesidir. Yaklaşık 130 milyar dolar enerjiye para ödüyoruz biz. Fiyatlandırmanın önümüzdeki süreçte maliyete oranlı olmasını bekliyoruz. Ek vergi olacak ve orada da bir fon oluşacaksa bunun ‘Yeşil Dönüşüm’e harcanması gerekiyor” dedi.
“Büyümeden fedakarlık edip enflasyonu düşürmek gerekiyor”
Orhan turan, “Finansmana erişimde henüz rahatlama yok. Erişemiyorduk, şimdi biraz erişim olmasına rağmen maliyetler çok fazla arttı. Bizim şirketlerimizin nakit akışlarını bozmamamız lazım. İhracatın finansmanında dün artış yapıldı bunun daha da önünü açmamız lazım. Bizim önceliğimiz enflasyonla mücadele. Biz OVP’deki büyümeyi iyimser bulduk. Bu büyümeyle enflasyon nasıl düşer bilemiyoruz. Gerekiyorsa büyümeden fedakarlık yaparak enflasyonu düşürmemiz gerekiyor. Türkiye’nin tekrar tek haneyi görmesi için 2-3 yıla ihtiyacı var” açıklamasını yaptı.