Volkswagen, diğer birçok Avrupalı otomobil üreticisi gibi, Çinli rakiplerinin artan rekabeti, elektrikli araçlara (EV) yönelik talebin yavaşlaması ve son dönemde gerileyen Alman ekonomisi ile zorlu bir süreçten geçiyor. Almanya'daki üretim tesislerinde çalışan işçiler, önerilen önemli maliyet azaltma önlemleri hakkında yönetimle gerçekleştirilen müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından greve gitme kararı aldı. Sendika, Aralık ayının başından itibaren grevlerin hem mümkün hem de gerekli olduğunu duyurdu.
RTE News'e göre, "Volkswagen, bu çatışmanın süresi ve şiddeti hakkında belirleyici olacak olan müzakerelerde, ülke genelindeki VW iş gücünün greve hazır olduğunu" belirtti. Şirket, Almanya'daki en az üç fabrikasını kapatmayı ve on binlerce çalışanını işten çıkarmayı planladığını açıkladı. Kalan işçilerden ise maaşlarında %10'luk bir kesintiyi kabul etmeleri talep ediliyor.
Volkswagen, son üç ay içinde ikinci kez kâr uyarısında bulunmasının ardından, tüm bölümlerini ve bazı görevleri dışarıdan hizmet sağlayıcılara devretmeyi planladığını ifade etti. Hali hazırda faaliyette olan fabrikaların küçültülmesi de gündemde. Volkswagen AG'nin baş müzakerecisi Arne Meiswinkel, Ekim ayında yaptığı açıklamada, şirketin çalışanlarından %10'luk bir maaş kesintisini kabul etmelerini istediğini belirterek, "Avrupa'daki otomobil endüstrisindeki mevcut eğilimler bizi büyük ölçüde endişelendiriyor" dedi.
Meiswinkel, Volkswagen markasının son çeyrek rakamlarındaki kötüleşmenin, yalnızca %2,1'lik bir kâr marjıyla açık bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayarak, "Bu seviyede kalmaya devam edersek geleceğimizi sürdüremeyiz. Başarılı operasyonlar, iş güvencesinin sağlanması için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, iş gücü maliyetlerimizi düşürmek zorundayız" şeklinde konuştu. İşçi konseyi ise, üst yönetimin ikramiyelerinden feragat etmesinin maliyetleri azaltma yollarından biri olabileceğini öne sürdü.
