(DHA) - Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Sosyal Güvenlik Komisyonu Başkanı Ali Duman, ehanımları için TBMM’ye sunulan teklifin yasalaşması halinde, ev hanımlarının "çalışmasa dahi borçlanarak emekli" olabileceğini belirtti.
DHA'nın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Duman, "Ülkemiz genelinde milyonlarca ev hanımı çalışmadıkları için emekli olamıyor" diye anımsattı ve ekledi:
"2008 yılından sonra çalışmaya başlayan kadınlar için ise emekli olup tam aylık alabilmeleri için 7,200 gün yani toplamda 20 yıl çalışmaları gerekiyor.
"Çalışma hayatına katılmayan veya emekli olacak süre kadar çalışamayan ev hanımları ise emeklilik gibi çok önemli bir sosyal haktan yararlanamamış oluyorlar.
"06.01.2020 tarih 2/2492 esas no ile TBMM Komisyonu'na sevk edilen yasa teklifine göre en az 25 yıl evli kalmak koşuluyla 50 yaşını doldurduğu halde emekli olamayan ev hanımlarının emekli olabilecekler."
Eğer yasa teklifi 2020 yılında yasalaşırsa 1995 yılı ve öncesinden bu yana evli kalan aynı zamanda 1970 yılı ve öncesinde doğan ev hanımlarının borçlanarak hemen emekli olabileceğine dikkat çeken Duman, yasalarımıza göre yurt dışında gurbetçi olarak ikamet eden Türk vatandaşı her kadının borçlanma yapmasına imkan varken, ülkemizde yaşayan kadınların da bu düzenlemeyi uzun zamandır beklediğini belirtti ve şu bilgileri verdi:
"Günümüz koşullarında kadınların hizmet olarak borçlanabilecekleri iki farklı yöntem bulunmaktadır. İlki analık borçlanması olarak en fazla 2160 gündür diğeri ise yurt dışında çalışılan yada ikamet edilen sürelerdir.
"Yılbaşından itibaren asgari ücrete gelen zamla beraber bu borçlanmaların tutarları da değişmiştir. 2020 yılı itibariyle yurtdışı borçlanmasının günlük asgari tutarı 44.14 lira, diğerlerinde ise 31.39 liradır.
"Yasanın kabul edilmesi halinde ev hanımlığı borçlanması yurtdışı borçlanması gibi değerlendirilirse hiç çalışması olmayan ev hanımlarında
7,200 gün için 317 bin 808 lira, analık borçlanması gibi değerlendirilirse de 226 bin lira ödenmesi gerekecek.
"Farklı bir yöntemle ev hanımlığı borçlanması için daha makul bir tutar belirlenirse faydalanabilecek kişi sayısı çok daha fazla olacaktır."