Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, Türkiye’nin makroekonomik istikrarı sağlaması ve öngörülebilirliği artırması durumunda 2025 yılında 13,5 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım (UDY) çekebileceğini belirtti.
Basın mensuplarıyla bir araya gelen Aksoy, Türkiye’deki uluslararası yatırımların 2024 yılı performansı ve 2025’e ilişkin beklentiler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İlk tahminlere göre 2024 yılında küresel çapta uluslararası doğrudan yatırımların toplamda 1,38 trilyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini ifade eden Aksoy, Türkiye’nin 2024’ün ilk 11 ayında 9,6 milyar dolarlık UDY akışı sağladığını, yıl sonu itibarıyla bu rakamın yaklaşık 11 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini aktardı.
Aksoy, Türkiye’nin küresel UDY piyasasındaki payının şu an yüzde 0,8 seviyesinde olduğunu belirterek, "Hedefimiz olan yüzde 1,5'lik paya ulaşmamız için bugünün şartlarında yaklaşık 20 milyar dolara karşılık geldiğini unutmamamız lazım." dedi.
Hollanda, Türkiye'ye en fazla yatırım yapan ülke
Aksoy, Türkiye’nin 2024’ün 11 ayında uluslararası yatırımlarının büyük bölümünü Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden aldığını belirterek, "Ülke paylarında en fazla yatırım yüzde 20 ile Hollanda'dan sağlandı. Onu sırasıyla yüzde 13’le Almanya, yüzde 11’le ABD takip ederken, Körfez ülkelerinden ise yüzde 6’lık yatırım alındı." dedi.
Daha iyi bir düzenleyici çerçevenin yatırım çekmek açısından kritik olduğunu vurgulayan Aksoy, Türkiye’nin düzenleyici performansını ve risk göstergelerini iyileştirmesi, daha öngörülebilir bir yatırım ortamı oluşturması halinde UDY girişlerinde önemli bir artış sağlanabileceğini belirtti.
Türkiye'nin veri ekonomisindeki rolü güçleniyor
Kişisel verilerin yurt dışına aktarımını düzenleyen Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nda (KVKK) AB ile uyumlu bir değişiklik yapıldığını hatırlatan Aksoy, "Haziran ayındaki değişiklikle yeni mevzuat çerçevesinde 1.545 adet standart sözleşme imzalandı. 2023 ile kıyasladığımızda ülkemiz daha liberal ve rekabetçi bir veri paylaşım sistematiğine kavuşarak, ticareti kolaylaştıracak şekilde şirketlere önemli avantajlar sağladı." ifadelerini kullandı.
Bu gelişmeyle Türkiye’nin küresel veri ekonomisindeki konumunun güçlendiğini belirten Aksoy, "YASED olarak yaptığımız analizlerde bu değişimin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) üzerinde yıllık 4 milyar avroluk bir etkisi olacağını düşünüyoruz." dedi.
Yeşil dönüşüm finansmanında belirsizlikler sürüyor
Aksoy, dünya genelinde şirketlerin yeşil dönüşüm süreçlerinde finansman açısından zorluklarla karşılaştığını belirterek, "Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk günden itibaren petrol tabanlı bir yaklaşımı açıklaması, yeşil araçlara geçiş hedeflerinden vazgeçmiş olması motivasyon kırıcı oluyor." diye konuştu.
Şirketlerin sürdürülebilirlik yatırımları konusunda belirsizlik yaşadığını ifade eden Aksoy, yeşil dönüşümün hız kazanması için küresel ölçekte net politika ve teşvik mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Şirketler 2025’te ılımlı büyüme bekliyor
YASED Başkanı Engin Aksoy, 275 üye şirketin CEO’larının katılımıyla gerçekleştirilen YASED PULSE anketine ilişkin verileri de paylaştı. Aksoy, "Önümüzdeki yılla ilgili ne beklediklerini üyelerimize sorduk, anket sonuçlarına göre, 2025 yılı için şirketlerimizin genel olarak ılımlı bir büyüme beklentisi var. Döviz kurlarıyla ilgili kaygılar bir miktar azalsa da vergi yükü gibi konular hala gündemimizde önemli bir yer tutuyor." dedi.
Şirketlerin mevcut ekonomik koşullarda yatırım kararlarını daha stabil tutma eğiliminde olduklarını belirten Aksoy, "Ancak makroekonomik istikrarın sağlanması ve öngörülebilirliğin artması halinde yatırımcı güveninin artacağı aşikar ve ülkemize 13,5 milyar dolarlık yatırım gelebileceği üyelerimiz tarafından ifade ediliyor." diye konuştu.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 48’inin önümüzdeki 6 aylık dönemde büyümeye devam edeceğini öngördüğünü aktaran Aksoy, "Üyeler, 2024’te Türkiye’nin büyümesinin biraz daha az olacağını beklediklerini açıklarken, 2025’te CEO’larımız küresel ekonomiden daha hızlı büyüme beklediklerini söylediler. Yani dünya genelinden fazla ama geçmiş yıla göre düşük bir beklenti hakim." ifadelerini kullandı.
Türkiye uluslararası yatırımlardan daha fazla pay alabilir mi?
Türkiye’nin uluslararası yatırımları çekebilecek potansiyeli olduğunu vurgulayan Aksoy, "Geçtiğimiz 6 ayda dünyadaki yatırımlara baktığımızda, Polonya, Romanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Mısır, Hindistan ve İspanya gibi ülkelere verilen bir kısım uluslararası yatırımı ülkemiz de alabilirdi diye düşünüyoruz." dedi.
Geçmiş yıllarda Türkiye’nin rekabetçilik açısından maliyet avantajına sahip olduğunu, ancak bu avantajın zamanla azaldığını belirten Aksoy, "Maliyet avantajında bir gerileme yaşadık ama uluslararası doğrudan yatırımları sadece maliyet avantajıyla çekmek çok doğru bir yaklaşım değil." ifadesini kullandı.