Güneş ATAGÖZ/ÇEŞME (İzmir), (DHA)- İZMİR'in Urla ilçesinin Uzunkuyu köyündeki, dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi olduğu öne sürülen 'Köstem Zeytinyağı Müzesi' açıldı. Türkiye'nin ikinci sanayi müzesi özelliğini de taşıyan mekanın üst katına gelecek yıl Sabun ve Hijyen Müzesi açılacak.
Ortopedi Uzmanı Doç.Dr. Levent Köstem tarafından yıllar süren uğraş sonucunda açılan Köstem Zeytinyağı Müzesi, 20 bin metrekare alan içerisinde, 5 bin 650 metrekare kapalı alanda, Anadolu topraklarında bugüne kadar kullanılan tüm zeytinyağı ezme sistemlerini 1/1 ölçekte sergiliyor. Özellikle Ege ve Urla yarımadası ile Anadolu zeytinciliği ve kültürünü tanıtmayı amaçlıyor. Dünya Zeytin Günü kapsamında düzenlenen açılış törenine, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sezai Uçarmak, Urla Kaymakamı Önder Can, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, Çeşme Belediye Başkanı CHP'li Muhittin Dalgıç, Urla Belediye Başkanı CHP'li Sibel Uyar, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Başkanı Ümmühan Tibet, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
'TÜRKİYE TARIMLA KALKINIR'
Müze açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ülkenin tarımla kalkınacağına vurgu yaparak, potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi ve şöyle konuştu:
"Ne yaparsanız yapın, ne kadar iyi yaparsanız yapın, tanıtamıyorsanız, belirli bir kaliteyi tutturamıyorsanız önemi yok. Ayrıca, katkılı ve çeşitli problemleri olan ürünleri bir kişi bile yapsa, üç kişi de yapsa, binlerce müessesenin kirlendiğini hepimiz biliyoruz. İzmir'de 2 yıldır tanıtım yapıyoruz. Fuarlar da çok önemli. Türkiye'de ilk defa zeytin ve zeytinyağı fuarını biz yapıyoruz. Aklın ve bilimin rehberliğinde, kontrolü de elden bırakmıyoruz. Bizim insanımızın en büyük zaafı, kontrol konusunda biraz zayıf olmasıdır. İdare edelim diyerek, aslında kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz. Kontrolü elden bırakmadan, ürünleri giderek kaliteli kılmaya çalışarak, çuvalla toplanan zeytinin ve zeytinyağının kalitesi düştüğü için, üreticiye zeytin kasası dağıtıyoruz. Biz bir taraftan, bakanlıklarımız bir taraftan, 'Türkiye eğer kalkınacaksa tarımla kalkınır' anlayışıyla hareket ediyoruz. Büyüyecekse, tarım potansiyelini kullanarak büyüyecek. Sanayiye, turizme, hizmet sektörüne yatırım için sermaye yaratacaksa, tarımla yaratacak. Bu ülkenin tarım potansiyeli çok fazla. Hayvancılık ve tarım çok önemli. Biz, elbirliğiyle geliştirebilirsek, katma değer üretebilirsek hem kalkınacak sermayeyi bulacağız hem de kimseye muhtaç olmayacağız. Vatandaşın da refah düzeyini arttıracağız. Bunu, İzmir'de ve ülkemizde, merkezi ve yerel yönetimle birlikte başaracağımıza inanıyorum. Yeter ki, birbirimize sımsıkı sarılalım. Başımızdaki problemleri, birlik ve beraberlik içinde defedelim."
'ZEYTİN KUTSAL BİR BİTKİ'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk da zeytin ve zeytinyağı ile ilgili dünyaya örnek bir müzede bulunduklarını vurgularken, "Zeytin dediğimiz bitki, semavi kitaplara göre kutsal bir bitki. Mutlaka bu bitkinin mahsulünün de, insan sağlığı üzerinde ciddi anlamda etkisi var. Bundan da faydalanmamız lazım" diye konuştu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sezai Uçarmak da dünyada sıralamaya girecek bir müzeyi hizmete açtığı için Levent Köstem'e teşekkür ederek, "Bu müzenin önemli bir kültürel değer olacağını biliyorum. Zeytin ve zeytinyağı, hassas bir konu. Türk zeytinyağının bir marka olarak Amerika'da bir dergide yayınlanması, Avrupa'da, 'Türkiye'de kaliteli zeytinyağı varmış' denilmesi gerçekten çok önemli" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN İKİNCİ SANAYİ MÜZESİ'
Köstem Zeytinyağı Müzesi'nin kurucusu Doç. Dr. Levent Köstem ise eşi Güler Köstem ile birlikte 17 yıldır müzeyi kurmak için mücadele ettiklerini vurgulayıp, şunları söyledi:
"Anadolu'yu dolaşarak gerekli malzemeleri toplamak için çok çalıştık. Bu müzeyi örnek yer yapmayı çok arzu ettik. Bir müze kavramında yaptığımız zeytinyağı müzesi, dünyanın en büyük müzesi oldu. Bir takım arkadaş, dostlarımızın da bilgi desteği ile müzemizi yaratmaya çalıştık. Aslında burada iki müze olacak. Birisi; Zeytinyağı Müzesi, seneye de üst katta Sabun ve Hijyen Müzesi'ni açacağız. Şu anda açtığımız, Zeytinyağı Teknoloji Müzesi. Burası, Koç'un açtığı müzeden sonra, Türkiye'nin ikinci sanayi müzesi. Ama sadece Zeytinyağı Müzesi olarak açtık. Bütün amacımız; burada çocuklara eğitim verebilmek. Burasını bir eğitim kurumuna dönüştürmek istiyorum. Zeytin, sanat, kültür, tarih ve el becerilerini geliştirmeye yönelik bir çalışma hedefliyoruz. Burası sadece müzeden oluşmuyor. Arka tarafta modern bir zeytinyağı fabrikamız var. Restoran, satış dükkanları, sanat atölyeleri, çocuk beceri salonları ve bir butik otelimiz de var. Ayrıca 7 dönüme yakın çocuk tarım bahçemiz var. Muayenehaneme gelen çocuklara, 'Elma ağacı gördün mü?' diye soruyordum. Çocuk 7 yaşına gelmiş, elma ağacını görmemiş. Çocuklar için çok çeşitli meyve ağaçları diktim. Bizlere tarım dersinde öğretilenleri öğrensinler istedim. Buranın sürekliliğini sağlamak için eşimle birlikte, Köstem Kültür Eğitim ve Müzecilik Vakfı'nı kurduk."
Konuşmaların ardından, sembolik olarak açılış kurdelesi kesildi. Etkinlik, alternatif tıp uzmanı Dr. Ender Saraç, kardiyolog Prof.Dr. Murat Gençbay, araştırmacı-yazar Sefa Taşkın ve televizyon yapımcısı Coşkun Aral'ın sunumları ve müzik gösterileri ile sona erdi.
FOTOĞRAFLI