Deniz Kılınç / İstanbul, 17 Temmuz (DHA) – Londra’dan iki eski bankacı, Birleşik Krallık genelinde regüle edilen kurumsal yatırımcılara yönelik ilk Dijital Varlık Ticareti Platformu ve kripto para birimi borsasını kuruyor.
Londra’lı iki eski bankacı tarafından kurulan Sovren Borsası ICO’sunun (Initial Coin Offering – Kriptopara Birimleri ilk Halka Arzı) bu yılın üçüncü çeyreğinde başlayacağı belirtilirken, şirketin, yapay zeka (AI) ve robotik süreç otomasyonu (Robotic Process Automation – RPA) teknolojileri yoluyla sipariş defteri ve komisyon hibridi ticaret motoru kullanan bir platfrom oluşturmayı hedeflediği vurgulandı.
Piyasaya sürümü için öz sermaye fonu ve Sovren kripto para birimi yoluyla maksimum 10 milyon dolar toplamayı hedefleyen Sovren (SVRN) platformu üzerinden yatırımcılar hisse senetleri, emtia ve menkul kıymetler yoluyla ticari işlemler gerçekleştirebilecek. Şirket açıklamasına göre platform aynı zamanda likiditeye ilişkin sorunların çözümünde akıllı otomasyon teknolojisi kullanacak ve ek koruma sağlanması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası işbirliğiyle üçüncü partili emanet hizmeti verecek.
Şirket açıklamasında ayrıca Sovren’in gün içinde hizmet verebilme ve düşük ticaret bedelleri hedefleriyle, bilinen bütün büyük kripto para birimleri ve euro, dolar, sterlin gibi yasal para birimleri yoluyla ticaret gerçekleştireceği yer aldı.
Birleşik Krallık Mali Tutum Otoritesi tarafından regüle edilecek olan platformun son aşamalarına gelindiğini ve piyasaya sürülmesi durumunda ülke genelinde ilk olacağını söyleyen Sovren ortak kurucusu ve CEO’su Avijeet Jayashekhar, şöyle konuştu:
“Londra dünyanın en girişimci finansal merkezlerinden birisi ve burada bir kripto para birimi borsası kurup geliştirmek çok mantıklı bir hareket oluyor. Soveren ekibinin, bu sürece sonradan akla gelen bir düşünce olarak değil, en başından düşünülmüş bir şekilde yaklaşması gerkektiğini anlayacak tecrübesi bulunuyor.”
Birleşik Krallık Blok Zinciri Birliği’in üyesi ve söz konusu teknolojinin finansal endüstriye yerleştirilmesi kapsamında 15 yıldan fazla tecrübesi bulunan Wynand de Jager, Soveren ortak kurucusu ve CTO’su ise platforma ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Merkezsizleştirilmiş ekosistemde finansı da ilgilendiren çeşitli olasılıklar ve fırsatlar var. Fakat şu anki kripto para birimi dünyasında yer alabilmek için oldukça teknik olmanız gerekiyor. Biz bunu değiştirmek istiyoruz.”
Jayashekhar, şöyle devam etti:
“Perakende satış başta olmak üzere, bankacılık sektörü oldukça rekabetli bir sektör. Bankalar da kripto para birimleri borsalarının sağladığı müşteri hizmeti verebilseydi, bu kadar uzun süre dayanamazlardı.
“Sisteme yerleştirilecek teknoloji aslında gerekli iyileştirilmelerin yapılmasını içeriyor fakat blok zinciri teknolojisinin merkezisizleştirilmiş doğası sebebiyle, söz konusu teknolokjinin yeni bir yolla yerleştirilmesi gerekiyor.
“Ben kariyerimin büyük bir kısmını bankalar ve NASDAQ gibi borsaların müşteri hizmetlerini geliştirecek teknolojilerin inşasında oluşturdum ve 2010 yılı başlarında AI ve RPA’in ortaya çıkmasıyla ben de yeni teknolojilerle ilgilendim.”
Sovren’in AI ve RPA teknolojilerini, müşteri hizmetleri eylemleri gerçekleştirilmesi, yatırımcıların daha iyi kararlar verebilmesi için verinin analiz edilmesi ve siber tehditlerin varlığının kontrol edilebilmesi için gözlem trafiği eylemlerinde kullanacağını belirten Wynand de Jager, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Duygusal zekaya sahip AI teknolojisini ön kısımda yazışma işlemlerini gerçekleştirme ve sürekli tekrar eden otomasyon hatalarının düzeltilmesinde ve arka kısımda ise müşteri alımları, uyumluluk, işlem gerçekleştirme süreci, hesapların aktive ve deaktive edilmeleri ve ticaret eylemlerinde kullanmayı hedefliyoruz.
“Platformun yanında tabi ki robot teknolojisinin gerçekleştiremeyeceği işlemlerin gözetimi için yetkin kişiler de görev alacak.”
Sovren’in en yüksek standartlarda oluşturulması için ekibe katıldığını belirten siber güvenlik uzmanı Luke Lynch ise, “İyi güvenlik hizmeti, oluşan tehditlere olabildiğince hızlı yanıt vererek gerçekleşiyor. Makinelerin veri öğrenebilmesi, model tanıyabilmesi ve sinir ağları yardımıyla, büyük bir etki yaratmadan söz konusu tehditleri ortadan kaldırabileceğiz.”