Dün itibariyle $7289 değerini görüp sonrasında aşağı yönlü harekete geçerek günü $7000’in altında kapatan Bitcoin, sadece son bir ay içerisinde $5000, $6000 ve $7000 sınırlarını geçerek kırılması zor bir rekora koşuyor. Teknik analizlerde yer alan direnç noktalarını görmezden gelerek yükselmeye devam eden Bitcoin’in, nereye kadar bu hızda büyüyeceği ise merak konusu. Bunu anlamak için de öncelikle, bu hızlı artışın altında yatan sebeplere bakmak gerekiyor.
2009’dan bu yana yer yer değer kazanıp değer kaybeden ama uzun vadede hep büyüyen Bitcoin’in, alışılagelmemiş değer artışının ilk sebeplerinden biri olarak kitle kabulü görmeye başlaması gösterilebilir. Bitcoin, ana akım medyada her geçen gün kendisine daha çok yer bulup hakkında daha çok yazılıp çizilmesiyle popülerliğini hızla arttırıyor. Mevcut kripto para borsalarının ve Bitcoin cüzdanlarının kullanıcı sayılarındaki artışa bakılacak olursa da her gün on binlerce yeni kullanıcı kripto para ekosistemine katılıyor. Her yeni katılımcının beraberinde getirdiği para ile de başta Bitcoin olmak üzere, tüm kripto para hacmi hızla artıyor.
Yalnızca birey katılımı değil, aynı zamanda yüksek sermayeli fonların da sanal paralara ilgi göstermesi, büyümeyi oldukça güçlendiriyor. En son dünyanın en büyük opsiyon, vadeli işlemler ve emtia borsaları grubu olan CME Group’un, Bitcoin vadeli işlemler sözleşmelerinin alım satımını başlatacağını duyurmasıyla birlikte, yüksek hacimli işlemlerin en somut göstergesi gerçekleşmiş ve kripto paralara Wall Street ilgisi de bu vesileyle resmileşmiş oldu. Bu haberin ardından, sadece kripto para borsalarından biri olan Coinbase’in, tek bir günde 100 bin civarında yeni üye alması da bu yönelimin halk üzerindeki etkisini açıkça ortaya seriyor.
Ancak Bitcoin, bu zamana kadar hep hızlı yükselişlerinin ardından, gerçek değerini bulabilmek için sağlam düzeltmeler yapan bir para birimi oldu. Sağlıklı büyüme için de bunun gerekli olduğu söylenebilir. Ne kadar düzeltme yapmadan büyümeye devam ederse, düzeltme olduğu zaman o kadar sert bir düşüş de kaçınılmaz olur. Bu nedenle, bu seviyelerden alım yapan, özellikle kısa pozisyonda işlem yapan ve kaldıraç kullanan yatırımcıların temkinli olmasında fayda var.
Ayrıca bu yükseliş, yaklaşık 16 Kasım tarihinde gerçekleşmesi beklenen ve Bitcoin ekosistemini tamamen ikiye bölebilecek kadar güçlü fikir ayrılıklarının sebebi olan Segwit2x zincir ayrılığından, yeni katılımcıların pek de haberdar olmadığı sonucunu bizlere gösterebilir. Çünkü sonuçları bu kadar tahmin edilemez ve bir o kadar da Bitcoin’in geleceği için önemli bir olayın, yatırımcıları daha ihtiyatlı davranmaya yönlendirmesi beklenir.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, kısa vadede Bitcoin’in nası bir seyir izleyeceği tamamen sürprizlerle dolu olacaktır. Her yatırımcının kendi araştırmasını yapıp ona göre bir strateji belirlemesi ve Bitcoin’in bu dönemsel politik dramasını, nasıl bir pozisyon alarak izleyeceğine önceden karar vererek takip etmesi gerekir. Bu sayede beklenmeyen kayıpların önüne geçebilmek de daha mümkün hale gelir.
