Ons altın, ABD Merkez Bankası'nın bu haftaki politika toplantısı öncesinde yatırımcıların temkinli bir duruş sergilemesiyle 2 bin dolar seviyesinin altına geriledi.
Cuma günü yatırımcıların güvenli liman alımlarını hızlandırmasıyla mayıs ortasından bu yana ilk kez 2.000 dolara ulaşan ons altın, yeni haftanın ilk gününde bu seviye üzerinde tutunamadı ve yeniden psikolojik seviyenin altına düştü.
Nirmal Bang Commodities Araştırma Müdürü Kunal Shah ise altın fiyatlarının cuma günü jeopolitik gerginliklerin eşiğinde yükseldiğini belirtti.
Ancak, Gazze'nin kara işgaline uğramasının piyasalar tarafından da sindirildiğini söyleyen Shah, bu durumun haftanın ilk gününde bir miktar kar alımına yol açtığını ifade etti.
Bugünkü gerilemenin aşağı yönlü bir trend olmadığını da belirten Shah, ons altında 30 ila 50 dolar arasındaki hareketlerin normal karşılanması gerektiğinin altını çizdi.
Öte yandan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının 24. gününde, bölgeye asker gönderme planlarının olmadığını duyururak, İran'a Gazze'deki duruma karışmaması çağrısında bulundu.
Harris’in bu söylemleri ise gerilimin bölge geneline yayılabileceği endişelerini yatıştırarak, güvenli liman alımlarının azalmasına ve altının haftanın ilk işlem gününde gerilemesine destek oldu.
Gözler Fed toplantısında
Piyasa katılımcıları ise Orta Doğu’da yaşanan gerilimler ile birlikte ABD Merkez Bankası'nın çarşamba günü açıklayacağı politika kararını beklemeye başladı. Fed'in faiz oranlarını değiştirmemesi beklenirken, piyasaların odağında ise Başkan Jerome Powell'ın konuşmaları olacak.
City Index kıdemli analisti Matt Simpson da konuyla ilgili paylaşımında, "Güçlü ekonomik veriler, Orta Doğu çatışmasına ilişkin endişeleri artırmasına rağmen Fed'i şahin tonunu korumaya zorlayacağı anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Reuters anketine göre ise enflasyon baskıları gelecek yıl dünya ekonomisini zorlamaya devam edecek. Bu ise faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalabileceğine işaret ediyor.
Altın enflasyona karşı bir koruma olarak görülse de, yüksek faiz oranları getirisi olmayan altının cazibesini azaltma eğiliminde bulunuyor.
