Fed'in agresif faiz politikasının etkisinin ekonomik verilerde görülmeye başlanmasıyla, salı günü ABD borsa endekslerinde sert bir yükseliş yaşandı. Düşen ABD 10 yıllık tahvil getirileri de yükselişin ivmesini artırdı.
Açıklanan veriler, konut fiyatlarındaki artışın yavaşladığını ve tüketici güveninin düştüğünü göstermişti. Normalde risk iştahını desteklemeyen bu tür ekonomik yumuşama işaretleri, Fed’in şahinliğini azaltabileceği beklentisini artırarak, riskli yatırım araçlarının yükselişine destek oldu.
Analistler kasım ayındaki para politikası toplantısından sonra, Fed’in aralık ayında bir yavaşlamaya gidip gitmeyeceği konusunda görüş ayrılığı içinde olsalar da, bu gelişmeler üç büyük ABD hisse senedi endeksinin, üst üste üçüncü seansta da yükselişine destek oldu.
S&P 500 ve Dow Jones %1,6 ve %1,1 yükseliş kaydederken, Nasdaq %2,2 yükselişle günü kapattı. Böylelikle, S&P 500, 12 Ekim kapanışındaki dip seviyesinden sonra yaklaşık %8 artış göstermiş oldu.
S&P 500'ün 11 ana sektörü arasında, enerji hariç tüm sektörler gün içinde kazanç sağlarken, gayrimenkul sektörü; konut fiyatlarındaki artışın beklentiler altında kalmasına rağmen en yüksek yüzdelik kazancı elde eden sektör oldu.
U.S. Bank Wealth Management'ın Araştırma Müdürü Bill Merz, uzun süredir yüksek seyreden enflasyonun Fed'in hedefine doğru inip inmeyeceğinin bir süre daha bilinmeyeceğini, ifade etti.
Merz ayrıca, "Dolarda ve ABD 10 yıllık tahvil getirilerinde geri çekilme görüyoruz. Bu faktörler bir araya gelerek borsa endekslerinde bir ralli oluşmasına yol açtı." dedi.
Dünkü seansın kapanmasından sonra ise, Microsoft ve Alphabet beklenenden daha zayıf gelen bilanço sonuçlarını açıkladı. Hisseler, bilançoların açıklanmasının ardından vadeli işlem piyasalarında sert bir şekilde düşmeye başladı. Bu durum S&P 500 endeksinin, vadeli işlemlerde yaklaşık %0,6 düşmesine yol açtı ve yatırımcıların bugünkü açılışı negatif bölgede beklemesine sebep oldu.
