Seçim tarihi yaklaşırken, seçim sonuçlarına yönelik fiyatlamalar da piyasalarda görülmeye başlandı. Borsa İstanbul’da seçim sürecine kadar nasıl bir fiyatlama olabileceğini ise Tuncay Turşucu ve Gökhan Uskuay yanıtladı.
Ekonomim'den Şenay ZEREN'in haberine göre, Borsa İstanbul, 2022 yılında yaklaşık yüzde 200 prim yaparken, yatırımcısı bu yıl aradığını bulamadı. Uzmanlar, 2023 yılında benzer yükselişlerin yaşanmayacağı konusunda uyarılarını en başta yaparken; 2023 yılını da seçimden önce ve seçimden sonra olarak ikiye ayırmıştı.
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri 14 Mayıs tarihinde yapılacakken, seçimin ikinci tura kalması halinde de ikinci tur seçim tarihi 28 Mayıs olarak açıklandı. Uzmanlar ise seçime kadar Borsada oynaklığın süreceğine işaret ederken, 4500 puan ile 5500 puan arasında hareket edebileceğini öngörüyor. Buna göre seçime yaklaşık 6 hafta kalmış bulunuyor.
Bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı 24 Haziran 2018 tarihine bakarsak, öncesindeki 6 haftada Borsa İstanbul yaklaşık olarak yüzde 6 değer kaybetmişti. Ondan önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise, yani 1 Kasım 2015’te yine öncesindeki 6 haftalık süreçte yüzde 6 değer kazanmıştı.
Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi, 2023 yılının başından bu yana ise yatırımcısına yüzde 10 oranında değer kaybettirirken, Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketiyle borsada sert fiyatlamalar yaşandı.
Borsa İstanbul ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) aldığı bir dizi tedbirlerle, Borsa desteklendi. Bu güne baktığımızda ise, seçimin yaklaşmasıyla yatırımcılar pozisyonlarını belirliyor ve Borsa dışındaki alternatif yatırım araçlarını da değerlendiriyor. Seçim riskini almak istemeyen yatırımcıların, mevduat faizlerinin yüzde 30’lara yaklaşmasıyla bu yöne kaydığı ve Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) üst sınırın kalkmasıyla öncelikli tercihleri arasında bulunduğu gözlemleniyor.
"Borsa seçime kadar 4500-5500 arasında dalgalanır" - Tuncay Turşucu
"Seçimler piyasalarda her zaman belirsizlik yaratır. Belirsizlik piyasaların en sevmediği durumdur. Bu durum hisse fiyatlarında yüksek oynaklıklar yaratır. Belirsizlik karşısında yatırımcıların, portföy ve fon yöneticilerinin en makul hareketleri, oluşacak oynaklıklardan en az etkilenmek için hisse senedi risklerini belirli bir seviyeye indirmektir. Geçtiğimiz süreçte pek çok araştırma portföy yöneticisi yaptığı yorumlarda hisse oranlarını yüzde 50-60 seviyelerinden yüzde 30-40 seviyelerine çektiğini açıkladı. Bu elbette piyasada baskı yarattı. Ancak deprem sonrasında açıklanan destekler ve şirketlerin geri alımları bu satış baskılarını bir süre karşılamış görünüyor.
Belirsizlik nedeniyle hisse senedi fonlarında çıkış yaşanıyor
Özellikle ocak ayı sonundan bugüne, hisse senedi fonlarından net olarak 5,7 milyar TL çıkış yaşandığı görülüyor. Sadece son iki haftada yaşanan net çıkış 2,2 milyar TL seviyesinde oldu. Bu çıkışların hepsi belirsizlik nedeni ile fonların portföylerdeki hisse oranlarını düşürecek şekilde ayarlamaları ve katılım payı sahibi olan küçük hesap sahiplerinin endişe içerisinde fon satışları nedeni ile gerçekleşti diyebiliriz.
En önemli konu göz ardı ediliyor
Paranın gittiği adresin genel olarak yüzde 35’lere varan mevduat veya KKM hesapları olduğu görülüyor. Büyük ihtimalle 14 Mayıs tarihine kadar Borsadaki oynaklık devam edecek. 4500 – 5500 arasında bir dalgalanma beklentim var ve bunu bir süredir koruyorum. Ayrıca pek çok gelişme art arda geldiği için en önemli konu göz ardı ediliyor. 2022 yılında Borsa endeksi yüzde 200 yükseldi ve bu hareketin sindirilmesi ve kar düzeltmesi zaten bekleniyordu. Zaten böyle bir beklenti varken, deprem ve seçimlerin ayrıca etkisini yaşıyoruz.
Endeks yıl sonunda 6000 seviyesini aşabilir
Kısacası endeks yılbaşından bu yana zaten doğal bir düzeltme içerisinde bulunuyor. Bu süreçte endeksteki düşüşlerin nakdi olanlar için güçlü şirketlerde uzun vadeli iyi fırsatlar vereceğini düşünüyorum. Seçime kadar piyasada oynaklık olacaktır. Ancak bu oynaklık karşısında sakin kalmak, uzun vadeli düşünmek ve oluşabilecek fırsatlardan faydalanmak için bir miktar nakit bulundurmak önemli olacaktır. Bu süreç kesinlikle kredili pozisyon taşımak için uygun değildir. Hareketsiz kalmanın en sağlıklı olacağı bir süreç olabilir. Seçimlerden sonra bir süre dalgalı bir piyasa oluşma riski olsa da yılsonunda BIST100 endeksinin 6000 seviyesinin üzerinde yılı tamamlamasını bekliyorum."
"Yatırım araçlarının seçim sonrası yönüne ilişkin ana hatlar oluştu" - Gökhan Uskuay
"Seçimin kaç turda biteceği, seçimin kimin kazanacağına yönelik ana bir eğilim oluşmamasına karşın, seçimden sonra yatırım araçlarının yönüne doğru ana hatlar oluştu ve piyasalarda fiyatlanmaya başladı.
Seçim sonrasında yatırımcının ve tüketicinin ana düşüncesi kurların hızlı şekilde yükselmesi şeklinde. Bu nedenle yatırımcıların Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) yönelimlerinin arttığını, tüketicilerin ise tüketimlerini kur artışlarından olumsuz etkilenmemesi için öne çektiğini görüyoruz. Özellikle EYT tazminatları ve EYT maaşları nedeniyle bu yönde eğilimin nisan ayında arttığını görebiliriz.
Yatırımcılar mevduata ve KKM’ye yöneliyor
Yatırımcılarda diğer ana eğilim kısa vadeli faizlerin yükselebileceği şeklinde. Seçim sonrasında yüzde 40-45 mevduat faizlerinin görülebileceği belirtildiği için tüm piyasanın KKM ve kısa vadeli mevduata konsolide olduğunu görüyoruz.
Yatırımcının yanlış yaptığını düşünüyorum
Yatırımcıların yeniden KKM, aylık mevduat ve altına yönlenmesi ile birlikte halka arzlara yoğun ilgi olmasına rağmen borsaya ilgi düştü. Fakat ben yatırımcının yanlış yaptığını düşünüyorum. Çünkü seçim sonrasında sadece yüzde 10 puanlık bir faiz artışına karşılık daha güçlü bir kur ayarlaması, yükselen kurlar ve enflasyonist beklentiler ile Borsa İstanbul’u destekleyebilir. Seçime kadar 4500-5000 arasında, yatırımcı aşırı satış yiyen endeks hisselerinde pozisyon alabilir. Piyasada yaşanan düşüş ve zayıflık, kur ve faiz beklentilerinden kaynaklanmakta bu da endeks hisselerinde fırsatlar yaratmaktadır."