Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Selva Demiralp, Merkez Bankası’nın 12 Mayıs günü ile biten haftada net 2,3 milyar dolar rezervi kaldığını belirterek, “Bir adım ötemizde Mısır, üç adım ötemizde Arjantin var.” değerlendirmesinde bulundu.
Selva Demiralp, Yetkin Report’taki bugünkü yazısında, uygulanan mevcut ekonomi politikalarını eleştirerek, “Kim ister ki faizler artsın yatırım iştahı azalsın, pasta küçülsün? 2022 yılı boyunca faiz artıran ve sayısı doksanı aşan Merkez Bankası bunu cehaletten ya da vatan hainliği için mi yapıyor? Hükümetleri bu merkez bankalarını nasıl destekliyor? O merkez bankalarının başkanları neden görevden alınmıyor?” ifadelerini kullandı.
Demiralp, son gelen rakamların Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervlerinin 2,3 milyar dolara gerilediğine atıfta bulunarak, “Net rezervler Merkez Bankası’nın elinde bulunan bono, tahvil, nakit gibi döviz cinsi rezerv varlıklarından rezerv yükümlülüklerini çıkardığımızda elde kalan miktar. 12 Mayıs haftasında 103 milyar dolara inen brüt rezervlerin kısa vadeli borç ve cari açığı karşılayacak bir seviyenin altına düşmesi tehlikeli kabul edilir. 12 Mayıs itibariyle bu fark 150 milyar dolara yaklaştı.” diye yazdı.
Kaynak: Yetkin Report
Demiralp ayrıca düşük faiz politikalarının ekonomik açıdan çok ciddi riskler barındırdığını ve eğer bu yoldan sapılmazsa o risklerin çok yakında gerçekleşebileceğine inandığını belirterek şunları söyledi:
"Döviz talebinin bastırılamadığı ve döviz arzının ekonominin çarklarını döndüremediği, bunun sonucunda ciddi krizlerle mücadele etmeye çalışan ülke örnekleri mevcut. Bir adım ötemizde Mısır, üç adım ötemizde Arjantin var.
Mısır’da olan bitene hızlıca göz gezdirelim: Zayıf kurumlar, bir türlü devreye sokulamayan yapısal reformlar, yatırım iştahında düşüş, yabancı sermayede kaçış ve kumanda ekonomisi.
Köprüden önce son çıkış
Mısır Poundu sene içinde dolara karşı yüzde 50’den fazla değer kaybetti. Döviz yokluğu nedeni ile ithalatçıların dokuz aydan uzun süredir limanlardan mallarını çekemedikleri not ediliyor. Döviz kıtlığı nedeni ile yurtdışına seyahatler durmuş vaziyette. İthal ürün fiyatları patlamış. Market raflarındaki en sıradan ithal gıdanın fiyatı dudak uçuklatıcı seviyelere gelmiş. Tüm bunlar uzaktan izlenen bir film değil. Döviz kıtlığının arttığı ve bize çok da uzak olmayan bir noktada yaşananlar.
Ekonomide çok kritik günler bizi bekliyor. Dileğim memleketimizin yol yakınken bu patikadan geri dönmesi ve karar alıcılarımızın burada gösterdiğim kötü örneklerden hızla uzaklaşacak politikalarla yolun bundan sonrasına devam etmesidir. Aksi takdirde geri dönüşü çok zor ve esas maliyetlerini bundan sonra hissedeceğimiz bir ekonomik yolculuk bizi bekliyor."
