Türkiye’nin kredi risk primi (CDS), TCMB'nin kritik faiz kararı öncesinde 33 ayın en düşük seviyesini test etti. Peki, CDS'teki düşüş ne anlama geliyor? İşte detaylar..
Türkiye'nin kredi risk primi olarak adlandırılan beş yıllık kredi temerrüt takasında (CDS) gerçekleşen düşüş, TCMB'nin faiz kararı haftasında da devam ediyor.
Kasım ayı başında 400 baz puanın altına gerileyen CDS, geçen hafta 350 baz puanın altını görmüştü.
Türkiye'nin CDS'i dünkü işlemlerde ise 338 baz puan ile yaklaşık 33 ayın en düşük seviyesini test etti. Risk primi yeni güne de 341 seviyesinden başladı.
Kaynak: Göksel Tekiner
Kredi risk primindeki düşüşün ekonomi üzerindeki etkileri ise şöyle sıralanıyor:
Risk algısını azaltıyor: Risk primindeki düşüş, yatırımcıların Türkiye’nin kredi riskini daha düşük görmesine ve ekonomiye karşı güvenlerinin yeniden artmasına destek oluyor.
Borçlanma maliyetini azaltıyor: Türkiye’nin uluslarası piyasalarda daha düşük faiz oranlarıyla borçlanmasını sağlıyor.
Döviz kurunun stabilitesine destek sağlıyor: Risk primindeki gerileme sonrasında ülkenin yerel para biriminin değerindeki oynaklık azalıyor.
Yabancı yatırımcının ilgisini artırıyor: Daha düşük risk primi, yabancı yatırımcıların gelmesine katkı sağlanıyor.
Finansal bir araç olan CDS ayrıca trade edilebilir bir ürün olması sebebiyle genelde yabancı yatırımcılar tarafından işlem görüyor. Bu kapsamda tahvil, döviz ve hisse senetlerindeki düşük yabancı payları gözetildiğinde CDS’ler gelişmekte olan ülkeler için önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.
Gözler Merkez Bankası kararında
CDS'teki düşüşün ardından piyasalarda iyimserlik dozunun yavaş da olsa yükselmeye başlaması sonrasında yatırımcılar ise Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında perşembe günü atacağı adımı bekliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayı faiz kararını perşembe günü saat 14.00'te açıklayacak. Piyasalar, bankanın faiz artırımında hız keserek 250 baz artış gerçekleştirmesini bekliyor.
Reuters anketine katılan 21 ekonomistin tamamı yüzde 35 seviyesindeki politika faizinde artış beklerken, tahminler yüzde 37,5 ile yüzde 40 bandında yer aldı. Ankete göre politika faizinde 16 ekonomist 250 baz puan, üç ekonomist 500 baz puan, bir ekonomist 350 baz puan ve bir ekonomist ise 300 baz puan artış bekledi.
Öte yandan Reuters anketinde TCMB'nin aralık ayında da faiz artışlarına devam etmesinin beklendiği görüldü. Ankette 2023 sonu faiz tahminlerinin medyanı da yüzde 40 seviyesinde oldu.
Piyasalarda son durum
Türk mali piyasalarında ise dün göreceli olarak sakin bir gün geride bırakıldı. Küresel risk iştahındaki artışa paralel olarak BIST 100 endeksi günü %1’in üzerinde artışla tamamlarken, dolar kuru 28,75 seviyesine ulaştı.
Tahvil faizlerinde ise yabancı kurum raporlarında ön plana çıkan Türkiye'nin TL cinsi tahvillerine yönelik alım önerisine paralel 2 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi %42 seviyesini test etmesinin ardından %40 seviyesine yakın yatay bir seyir izledi.