ING analistleri yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinin dolar ve euro üzerindeki olası etkisini değerlendirdi.
ING analistleri 5 Kasım tarihinde Donald Trump ve Kamala Harris arasında gerçekleşecek yarış öncesinde başkanlık seçimlerinin ülkelerin para birimi üzerindeki etkisini değerlendirdi.
WSJ tarafından aktarılan bilgiye göre Cumhuriyetçilerin net bir zafer kazanmalarının orta vadede dolar için en olumlu sonuç olacağını söyleyen ING analistleri, olası vergi indirimlerinin ekonomik büyümeyi ve enflasyonu artıracağını, gümrük tarifeleri ve göçmenlik kontrollerinin de enflasyonu yükselteceğini belirtti.
“Daha güçlü büyüme ve daha yüksek enflasyon, muhtemelen Fed'in bu senaryoda faiz oranlarını en yüksek seviyede tutacağı anlamına geliyor” değerlendirmesini yapan analistler, "Bu senaryoda EUR/USD şu anda 1,0993'ten yıl sonuna kadar 1,02'ye düşebilir" dedi.
Donald Trump'ın başkanlığı kazanması ancak Kongre'nin bölünmesi halinde euronun dolar karşısında kaybının sınırlı olacağını ve yıl sonuna kadar 1,06'ya düşebileceğini belirten analistler, Kamala Harris'in Kongre'nin bölünmesiyle kazanacağı bir zaferin ise EUR/USD paritesini 1,12'ye yükseltebileceğini dile getirdi.
Donald Trump'ın fiyatları yarıya indirme planı
Eski ABD Başkanı Donald Trump, 15 Ağustos Perşembe günü New Jersey'deki Trump National Golf Club Bedminster'de yaptığı konuşmada, mevcut politikaları sert bir şekilde eleştirerek ekonomik planlarını açıklamıştı. Trump, burada yaptığı konuşmada, başkan olması halinde her şeyin fiyatının yarıya düşeceğini belirtmişti.
Harris'ten düşük gelirlilere subvansiyon planı
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ise ev almaya hazırlanan ve düşük gelirli Amerikalılar için yeni sübvansiyonlar hazırlığında olduğunu bildirmişti.
Harris'in planları arasında, çocuk vergi kredisini 2 bin dolardan 3 bin 600 dolara, yeni doğanlar için ise 6 bin dolara çıkarmak bulunuyor. Diğer planlar arasında ise sağlık sigortası satın alanlar için sübvansiyonları artırmak yer alıyor.
Ekonomistler ise Donald Trump ve Kamala Harris'in bazı önerileri ve özellikle fiyat sınırlama çabalarının uygulanabilirliği ve etkinliği konusunda eleştirilerini sürdürüyor.