Deutsche Bank'ın TL tahvillerin 2024'ün en iyi yatırımı olacağı yönündeki notunun ardından BNP Paribas da uzun vadeli TL tahvillerin cazibesinin arttığını belirtti. Türk tahvillerine yönelik iyimser tahminler ise kurda sert yükseliş beklentilerinin azalmasına yol açtı.
BNP Paribas Gelişen Piyasalar Başstratejisti Burak Başkurt imzalı raporda, Türk lirası cinsi uzun vadeli tahvillerin cazip bir konumda olduğu belirtilerek, kısa vadeli TL tahvillerde daha fazla düzeltmeye ihtiyaç duyulduğu söylendi.
Raporda, kurumun model portföyünde TL ve TL tahvil tavsiyesinin ‘nötr’ olduğu da hatırlatılarak düzeltmenin sona ermesinin ardından kısa vadeli tahvillerin de daha cazip olmaya başlayacağı öngörüldü.
BNP Paribas'ın öncesinde ise Deutsche Bank da TL tahvillerle ilgili olumlu görüş bildirmişti.
Deutsche Bank analistlerine göre bu yıl gelişmekte olan ülkelerdeki en kötü performansa sahip Türk lirası cinsi tahviller, 2024’te en iyi performansa sahip tahviller haline gelecek.
Bu kapsamda bankanın Christian Wietoska liderliğindeki stratejistleri, yapısal olarak alıma geçmek için hala erken olduğunu belirterek, “Yerel tahvillerin 200-400 baz puan daha yeniden fiyatlaması gerektiğine ancak daha sonra yapısal açıdan değer sunacağına inanıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Dolar/TL ne kadar?
Dolar kuru ise Türkiye piyasalarının kapalı olduğu saatlerde uluslararası piyasalarda 28,70 TL seviyelerinden işlem gördükten sonra saat 09.15 itibarıyla yüzde 0,03 artışla 28,6873 TL seviyesinden işlem görüyor.
Euro kuru ise aynı dakikalarda yüzde 0,10 artışla 31,1582 TL seviyesinden fiyatlanıyor.
Dün doların fiyatı 28,6809 lira, euronun fiyatı ise 31,12 lira olmuştu.
Kurda sert bir yükseliş yaşanır mı?
Ekonomim yazarı Tuğrul Belli ise kulardaki yükselişe ilişkin görüşlerini şöyle paylaştı:
“Bir kaç gündür “kurlar yükseliyor” şeklinde haberlere rastlıyoruz. Ancak, ben artık neredeyse resmiyet kazanmış olan TL’nin zaman içinde değer kaybettirilmesine dayanan bir çeşit kontrollü dalgalı kur rejiminden (managed float) ciddi bir sapma göremedim. Bu rejimin devreye sokulduğu eylül başından beri sepet kur yüzde 7 oranında artış göstermiş. Aynı dönemde yaşanan enflasyonun altında kalmakla birlikte bu devalüasyon oranının gerek ihracat fiyatlaması, gerekse de ithalat talebi bakımından bir miktar dengeleyici etkisi olacaktır. Ayrıca, kurlardaki bu kontrollü devalüasyon yerel seçim sonrası kurlarda “keskin” düzeltme beklentisini de ortadan kaldırıyor.
Öte yandan TL’de yavaş da olsa değer kaybının devam etmesi halen dövizde pozisyon almış yatırımcıların TL’ye dönmelerini geciktirse bile artan TL faizlerle birlikte en azından TL’den bu varlıklara geçişin önü kesilmiş durumda.
Aynı zamanda TL faizlerin rasyonel seviyelere çekilmesi ile birlikte yabancı yatırımcı girişlerinin başlaması şaşırtıcı olmayacaktır.”