
Tamamlanan haftada Orta Doğu’da İsrail ile İran arasında tırmanan gerilim ve ABD'den gelen makroekonomik veriler, emtia piyasalarında sert dalgalanmalara yol açtı. Özellikle enerji, değerli ve tarım emtialarında jeopolitik risklerin ve ekonomik beklentilerin fiyatlamalarda belirleyici olduğu bir hafta geride kaldı.
Haftaya damgasını vuran gelişmelerin başında, İsrail’in İran’ın nükleer tesisleri ve füze altyapısına yönelik gerçekleştirdiği kapsamlı hava saldırıları ile Tahran’ın aynı gece Tel Aviv’e balistik füzelerle yanıt vermesi yer aldı. Bu karşılıklı saldırılar, başta petrol olmak üzere enerji piyasalarında arz endişesini derinleştirdi. Söz konusu gelişmelerin ardından yatırımcıların "güvenli liman" olarak nitelendirilen varlıklara yöneldiği gözlemlendi. Petrol tarafında ise Hürmüz Boğazı’ndan geçen ticaret hacminin aksayabileceği endişesi, fiyatlarda yukarı yönlü baskı oluşturdu.
ABD Başkanı Donald Trump, yaşanan bu gelişmeler sonrasında İran’ı “planlanan saldırılara son vermek” amacıyla nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varmaya çağırdı. Dünya petrolünün yaklaşık beşte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı’ndaki seyrüsefer güvenliğine dair endişeler, yatırımcılar nezdinde risk algısını artırdı. Analistler, İran’ın Boğaz’ı ablukaya alması durumunda ülke ekonomisinin ağır sonuçlarla karşılaşabileceğini belirtti. Özellikle İran’ın deniz yoluyla yaptığı petrol ihracatına olan bağımlılığına dikkat çeken uzmanlar, bu adımın İran’ın en büyük petrol müşterisi olan Çin ile olan ilişkilerini de olumsuz etkileyebileceğini aktardı.
Petrol fiyatlarındaki bu yükselişin ürün maliyetlerini artırma olasılığı, yatırımcıları merkez bankalarının olası para politikası değişimlerine daha duyarlı hale getirdi. ABD Merkez Bankasının (Fed) önümüzdeki hafta alacağı faiz kararı bu çerçevede ön plana çıktı. ABD’de mayıs ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,4 ile beklentilerin altında açıklandı. Para piyasalarında, Fed’in faizleri yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit bırakacağı kesinlik kazanırken, eylül ayında faiz indirimi ihtimali yüzde 86 olarak fiyatlandı. Yıl sonuna kadar toplam iki faiz indirimi beklentisi öne çıktı. Bu gelişmelerle birlikte ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı 9 baz puan gerileyerek yüzde 4,42 seviyesinden tamamlarken, dolar endeksi yüzde 1 düşüşle 98,2’ye indi.
Değerli Metallerde Platin Öne Çıktı
Jeopolitik gelişmeler ve enflasyon verilerinin beklentilerin altında gelmesiyle birlikte güvenli limanlara olan talep artarken, değerli metallerin tamamı paladyum dışında değer kazandı. Altının ons fiyatı, güvenli liman arayışının etkisiyle 3 bin 433 dolara yükseldi. Platinin ons fiyatı ise uluslararası piyasalarda 1308 dolarla Şubat 2021’den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktı. Yılbaşından bu yana yüzde 40’ı aşan yükselişle platinin, en fazla değer kazanan değerli metal olduğu dikkat çekti. Altın yüzde 30, gümüş yüzde 25 ve paladyum yüzde 16'nın üzerinde değer kazanırken, bu süreçte özellikle platindeki arz sıkıntısı ve talep artışı fiyatlara yukarı yönlü ivme kazandırdı. Trump’ın ticaret politikalarına dair belirsizlikler ve jeopolitik risklerin artması, değerli metallere olan ilgiyi yüksek tuttu.
Paladyum fiyatları ise yılın ilk yarısında artış kaydetmesine rağmen Ekim 2024 zirvesinin altında kaldı. Analistler, paladyum talebinin büyük ölçüde benzinli araç üretimine bağlı olduğunu ve elektrikli araçlara geçiş sürecinin bu talebi sınırladığını vurguladı. Talebin zayıf seyretmesi nedeniyle paladyumun platin gibi alternatif metallerin gerisinde kaldığı ifade edildi. Bu gelişmeler sonucunda, haftalık bazda ons fiyatlarında platinde yüzde 5, altında yüzde 3,4 ve gümüşte yüzde 0,9 artış görülürken, paladyum yüzde 1,9 oranında değer kaybetti.
Baz Metallerde Dalgalanma, Çin Talebi Ve ABD Verileriyle Şekillendi
Tamamlanan haftada baz metaller cephesinde fiyatlamalar, bir yandan ABD'den gelen olumlu makroekonomik verilerden destek alırken, diğer yandan Çin'e yönelik talep endişelerinin baskısı altında kaldı. Özellikle Çin'in zayıf ithalat ve sanayi üretimi verileri, baz metallerde talep görünümünü olumsuz etkiledi. Bunun yanında, ABD’nin sürdürdüğü ticaret savaşı ve Trump’ın metal ithalat vergilerini artıracağına ilişkin açıklamaları, bazı metallerin yönünü ABD pazarına çevirmesine neden oldu. Bu gelişmelerin fiyatlar üzerindeki baskıyı artırdığı değerlendirildi.
Tezgah üstü piyasalarda haftalık bazda libre fiyatları bakırda yüzde 1,6, çinkoda yüzde 1 ve nikelde yüzde 1,9 azalırken, kurşun yüzde 0,2 ve alüminyum yüzde 1 oranında yükseldi.
Hürmüz Boğazı’na Dair Endişelerle Petrol Haftayı Sert Yükselişle Tamamladı
İsrail ve İran arasında artan askeri gerilim, petrol ihracatının sekteye uğrayabileceği yönündeki kaygıları artırdı. İran Ulusal Petrol Rafineri ve Dağıtım Şirketi’nden yapılan açıklamada, rafinasyon ve depolama tesislerinin zarar görmediği ve faaliyetlerin sürdüğü bildirildi. Buna rağmen, Brent petrol fiyatları haftalık bazda yüzde 11,1 artarak 3 Ekim 2022 haftasından bu yana en güçlü yükselişini gerçekleştirdi ve haftayı 73,7 dolar seviyesinde kapattı.
İran’ın Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi olarak günlük yaklaşık 3,3 milyon varil üretim yaptığı, bunun 2 milyon varilinden fazlasını ihraç ettiği dikkate alındığında, Hürmüz Boğazı’nın stratejik önemi daha da belirginleşti. Analistler, OPEC üyesi ülkelerin İran’a denk bir arz kapasitesine sahip olduğunu belirtse de, Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak ve İran’ın ihracatının bu dar geçide bağımlı olması nedeniyle sevkiyatlarda yaşanabilecek olası aksamaların, petrol fiyatlarını yukarı yönlü etkilemeye devam edebileceğine dikkat çekti.
Öte yandan, New York Ticaret Borsası’nda doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı haftalık bazda yüzde 2,5 değer kaybetti.
Tarım Emtialarında Üretim Ve İklim Kaynaklı Baskılar Öne Çıktı
Tarım emtia piyasasında ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) yayımladığı raporlar ve farklı bölgelerden gelen üretim verileri fiyatlamaları etkiledi. Kışlık buğdayda “iyi/çok iyi” sınıfındaki oran yüzde 54’e yükselerek son altı yılın en güçlü haziran başlangıcını işaret etti. Hasat oranı yüzde 4’te kalırken, ihracat tahmini 25 milyon buşel artırılarak 825 milyon buşele çıkarıldı. Sezon sonu stok tahmini ise 898 milyon buşele düşürüldü. Mısırda ekimin yüzde 97’si tamamlandı ve ürünün yüzde 71’i olumlu sınıfa girdi. Soya fasulyesinde tarlaların yüzde 90’ının ekildiği, mahsulün yüzde 68’inin “iyi/çok iyi” kategorisinde yer aldığı açıklandı.
Pirinç üretimi 4,9 milyon cwt azaltılırken, ithalat beklentisi rekor düzeyde 50,7 milyon cwt olarak güncellendi. Şeker pancarında verim düşüşü üretimi sınırlandırırken, pamukta ise küresel üretimin yüzde 3 oranında azalması bekleniyor. Analistler, olumlu ekim koşulları ve yüksek verimin tahıl fiyatlarını aşağı yönlü etkilediğini belirtirken, hava koşulları ve Çin’in talep yönelimi önümüzdeki dönemde fiyatların seyrini belirleyecek temel unsurlar arasında yer aldı.
Bu gelişmelerin ardından Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 2,1 gerilerken, soya fasulyesinde yüzde 1,1, mısırda yüzde 0,2 ve pirinçte yüzde 0,9 yükseldi.
Brezilya’da 2025 yılı Robusta kahve hasadının güçlü seyretmesi, arz yönlü baskıyı artırarak kahve fiyatlarını aşağı çekti. Fildişi Sahili’nde ara kakao hasadında yağışların toprağın nemini koruması verimi desteklerken, çiftçiler, haziran sonuna kadar sürecek dengeli hava koşullarının, ana hasat öncesi ürün kalitesi açısından kritik önem taşıdığını belirtti. Bu gelişmelerin ışığında, Intercontinental Exchange’te libre fiyatları kahvede yüzde 2,7, pamukta yüzde 0,5 azalırken, şekerde yüzde 0,3 arttı. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 12,5 düşüşle tamamladı.