Bakan Kacır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2025 yılında tekstil, hazır giyim, mobilya, ayakkabı ve deri gibi emek yoğun sektörlere ilişkin yeni teşvik paketi açıklayacağını duyurdu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Türk sanayisinin küresel arenada rekabet gücünü koruyacak önlemler üzerinde çalıştıklarını belirtirken, sanayi yatırımlarını hızlandıracak adımlar attıklarını söyledi.
Konuyla ilgili Ekonomi Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Bakan Kacır, istihdamın korunması, OSB’lerde faaliyetlerin etkinleştirilmesi, endüstri bölgelerinde kamu- özel işbirliği ve yeni sanayi alanlarının planlanması konularında önemli adımlar atılacağını söyledi.
"İstihdam yoğunluğuna göre belirlendi"
Emek yoğun sektörler olan, tekstil, hazır giyim, mobilya, ayakkabı ve deride KOBİ’lere güçlü bir istihdam koruma paketi geleceğini bildiren Kacır, “İstihdam desteği vereceğimiz sektörleri istihdam yoğunluğuna göre belirledik. Üretimde istihdamın payının en yoğun olduğu imalat sanayi sektörlere öncelik verdik. Biz bu istihdam yoğun sektörleri asla kaybetmek istemiyoruz. Onların rekabet güçlerini korumayı sağlamalıyız. Dolayısıyla içinden geçtiğimiz dönemde, kırılganlık riski daha çok olabilecek sektörlere daha etkin katkı sunmamız lazım. Tüm bunları gözeterek çok ciddi bir istihdam koruma paketi hazırladık” diye konuştu.
"1 milyon çalışanı kapsayacak"
Bu kapsamda 2025 itibarıyla bu sektörlerde çalışan başına önemli destekler vereceklerini açıklayan Kacır, “İddialı ve tüm kesimleri mutlu edecek kapsamlı bir destek programı yolda. Destek paketi 1 milyon çalışanı kapsayacak” dedi. Bakan Kacır, destek miktarını açıklamasa da KOSGEB işbirliğinde çok güçlü bir kaynak sunacaklarının altını çizdi.
Kacır, istihdam desteği konusunda bu beş sektörün dışına çıkmak ya da çok genişletmek niyetinde olmadıklarını belirterek, bu konudaki ihtiyaçları belirlemek konusunda çok detaylı bir çalışma yaptıklarını vurguladı.
"Planlı sanayileşmede ivme kaydettik"
Almanya gibi gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 1,5’i geçtiğini hatırlatan Kacır, “Şu anda Türkiye’de 363 OSB, 45 de endüstri bölgesi var. Türkiye, planlı sanayileşmede son yıllarda önemli bir ivme kaydetti ve tecrübe kazandı. Ama bu Türkiye için yeterli değil. Bu konuda hızlanabilmek için önemli adımlar atıyoruz” açıklamasını yaptı.
Bu noktada öncelikle ulusal plan ortaya koyulması gerektiğine işaret eden Kacır, şu bilgileri verdi: “Bu kapsamda ilk kez Ulusal Sanayi Alanları Master Planı hazırlıyoruz. Demiryolu, karayolu, denizyolu gibi tüm lojistik bağlantılarını, enerji nakil hatlarını, tarım ve madencilik faaliyetlerini hesaba kattığımız bir master planı bu. 2053 yılı Türkiye ulaştırma planlarını dikkate alan, tarım arazilerinin gözeten, dolaysıyla ilgili bakanlıklarla işbirliği içinde olduğumuz bir çalışma yapıyoruz ilk fazını özellikle Samsun-Adana- Mersin hattı için ilan edeceğiz. Hedefimiz bu planla bir kere OSB ve endüstri bölgelerinin nerelerde kurulacağını önümüzdeki 20-30 yıl için projektör edebilmek.”
"Kamu-özel sektör iş birliği üzerinde çalışıyoruz"
Bakanlığın sanayi yatırımlarını artırmaya yönelik önemli çalışmalarından biri de kamu-özel işbirliğinde kurulacak endüstri sanayi alanları olacak. Kacır, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Önümüzdeki dönemde endüstri bölgeleri tarafında kamu-özel işbirliği üzerine de çalışıyoruz. yani kuracağımız bazı mega endüstri bölgelerinde uluslararası yatırımları da, endüstri bölgesi yatırımcılarını da Türkiye’ye çekmek üzere kamu-özel işbirliği modellerini hukuki zemin oturmaya çalışıyoruz. İşletme, yer tahsisi, yer kiralamaları bütün bunlarla ilgili yeni bir model ortaya koyacağımızı düşünüyoruz. Örneğin, Türkiye’nin Güney bölgesinde 30 milyon m2’lik bir sanayi alanı üzerinde çalışıyoruz. Bizim buraya uluslararası yatırımcılarla da işbirliği yapmamız lazım bunun için de alternatif finansman yöntemleri geliştirmemiz lazım.”
"Yeni yönetmelik sanayiciyi mağdur etmeyecek"
Sanayi çevrelerinin yeni yönetmelik konusundaki endişelerini değerlendiren Kacır, şunları söyledi:
“Bu yönetmeliği oluştururken, her yaptığımızın arkasında ciddi bir istişare var. Yatırım yeri tahsisi, şeffaf öngörülebilir kurallarla olduktan sonra kriterlerle ilgili ilaveler yapılabilir, yeni kriterler tanımlanabilir bunlar kolay. Bunlarla ilgili derdimiz yok. Burada şunu görüyorum ki, bazı argümanlar öne sürülerek başka taleplerin önü açılmaya çalışılıyor. Biz ana düzenlemenin temel hedeflerinden vazgeçemeyiz. Bizim için bu sanayi politikamızın ana unsurlarından biri. Dolayısıyla bizim ana düzenlemeden vazgeçmemiz beklenemez. Ama biz zaten her gün beraberiz, sıklıkla bunu konuşuyoruz. Bu tür beklentileri bir takım alt düzenlemelerle adımlar atılabilir. Bizim ‘gerçek’ sanayiciyi mağdur etmemiz söz konusu olamaz.”
Kacır, OSB’lerin Türkiye ekonomisi için önemine vurgu yaparak, önümüzdeki yıl OSB’lere 10 milyar TL’den fazla kaynak ayıracakları bilgisini de verdi.