İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması sonrasında başlayan boykot çağrılarına karşı devlet yetkilileri ve iş dünyası temsilcilerinden art arda açıklamalar geldi. Yerli ve milli markaların hedef alınmasının ekonomik istikrarı bozacağı ve toplumsal ayrışmayı derinleştireceği yönünde ortak bir tavır sergilendi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, üretim ve istihdamın Türkiye’nin milli gücünü oluşturduğunu belirterek, “Bu gücü kırmaya çalışmak, milli markaları boykot çağrılarıyla zayıflatmaya çabalamak Türkiye'nin ortak geleceğine zarar vermektir. Türk milleti, feraset ve basiret sahibidir. Milletimiz bu tür oyunlara gelmez. Milletimiz arasında ayrıştırıcı söylemler üretenler, yine ve daima kendileri kaybedecektir” ifadelerine yer verdi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da benzer şekilde boykot çağrılarını eleştirerek, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bizim üreticimiz, bizim çiftçimiz, bizim esnafımız. Milli markalarımıza 'boykot' adı altında yapılmaya çalışılanların, Türkiye'ye zarar vereceği aşikardır. Kendi üreticimize, kendi esnafımıza sırtımızı dönmek, kendi emeğimizi baltalamaktır. Üretimin, istihdamın, milli ekonomimizin işleyen çarklarına çomak sokmaya çalışanlara karşı milletimiz gereken cevabı verecektir” açıklamasını yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise ekonomik saldırıların sadece markaları değil, emeği ve geleceği de hedef aldığını vurgulayarak, “Bu güce zarar vermek isteyenlerin hedefi sadece markalar değil, emeğimiz, birlikteliğimiz ve geleceğimizdir. Boykot adı altında yürütülen kirli söylemler, bu milleti yıldıramaz. Aziz milletimiz neyin ne olduğunu bilir, ferasetiyle, basiretiyle her oyunu bozar. Toplumu bölmeye çalışanlar yine ve her zaman kaybedecektir. Biz biriz ve birlikte güçlüyüz” değerlendirmesinde bulundu.
İş dünyası temsilcileri: şirketler siyasi tartışmaların dışında tutulmalı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerimizin hedef haline getirilmesi ve boykot çağrıları yanlıştır. Şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, boykot çağrılarının yanlış olduğunu belirttiği paylaşımında, “Bizi biz ve bir yapan değerlerimize sahip çıkmamız gereken günlerden geçiyoruz. Şirketlerimiz bu değerlerimizin başında gelir. Boykot çağrıları yanlıştır. Türkiye, bir aklıselim ülkesidir. Köklü devlet geleneğiyle, kısır siyasi çatışmaların savuracağı bir ülke olamaz. Kaybedenin Türkiye'nin şirketleri, Türkiye'nin ekonomisi, 86 milyon vatandaşımızın fedakarlığıyla oluşturduğu üretim birikimi olmasına izin vermemeliyiz. Türkiye'nin yerli ve bağımsız ekonomisinin ürünü ve istihdam kaynağı olan şirketlerine saldırılamaz” sözlerini dile getirdi.
İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz da yaptığı yazılı açıklamada, vatandaşların yerli markalarına sahip çıktıklarında, muhalefetin bu kez tüm ticareti engellemeye çalıştığını savunarak, “Bu çağrı tam bir çaresizlik ve basiretsizlik örneği. Milletimiz bu oyunlara elbette gelmeyecektir” dedi. Açıklamasının devamında, “Önce gençleri sokağa dökmeye çalıştılar, istedikleri başarıyı elde edemeyince, yerli ve milli markaları hedef tahtasına koydular. Vatandaşlarımız yerli markalarına sahip çıkınca, bu kez tüm ticareti engellemeye çalışıyorlar. Bu çağrı tam bir çaresizlik ve basiretsizlik örneği. Milletimiz bu oyunlara elbette gelmeyecektir” ifadelerine yer verdi.
Belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarından uyarı: ayrıştırıcı çağrılar kabul edilemez
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, boykot çağrılarını kabul edilemez bulduğunu ifade ederek, “Tüm dünyada vicdan sahibi olan herkes katil İsrail mallarını boykot ederken buna katılmayanların ülkeye zarar vermek için, ekonomik istikrarı bozmak için ve kendi yolsuzluklarını kapatmak için attığı bu adımlar asla kabul edilemez” dedi. Altay, protesto hakkının kamu düzenine zarar vermeden kullanılmasının önemine dikkat çekerek, “Şimdi de yerli ve milli markaları boykot ederek zayıflatmaya, Anadolu sermayesine ve günden güne güçlenen ekonomiye zarar vermeye çalışıyorlar. Bizler tüm bu çağrıların karşısındayız” ifadelerini kullandı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise yaptığı yazılı açıklamada, boykot çağrılarının ekonomik dengeleri bozma amacı taşıdığına vurgu yaptı. “Bu çağrı, yerli ve milli sermayemizi zayıflatmaya, ekonomik bağımsızlığımızı tehlikeye atmaya ve küresel sermayeye alan açmaya yönelik açık bir girişimdir” diyen Asmalı, iş dünyasının siyasi tartışmalardan uzak durması gerektiğini hatırlattı. Ayrıca tüm vatandaşları, ekonomiye daha güçlü destek vermeye, yerli üretim yapan firmalara sahip çıkmaya ve alışverişlerini ertelemek yerine ekonomik istikrarı korumaya davet etti.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yerli ve milli ürünlere yönelik boykot çağrılarının, ticaretin, istihdamın ve vergi gelirlerinin altına mayın döşemek anlamına geldiğini belirtti. “Tüccarımızın, sanayicimizin, işçimizin alın terini, milletimizin geleceğini heba etmemeliyiz” diyerek ekonomik ve sosyal yapının zarar görmemesi için birlik çağrısı yaptı.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç da üretim ve istihdam sağlayan firmalar için tehdit oluşturacak eylemlerden kaçınılması gerektiğini ifade ederek, ekonomik bağımsızlığın ancak üretim ve istihdamın devamlılığıyla sağlanabileceğini belirtti.
TESKOMB Başkanı Abdulkadir Akgül, siyasi tartışmaların küçük esnafı hedef alacak boykot çağrılarına dönüşmemesi gerektiğini belirterek, "Ahi esnafımızı zor duruma düşürecek her türlü eylem ve söylemlerden uzak durmalıyız" dedi. Esnafın günlük kazançla geçimini sağladığını vurgulayan Akgül, her koşulda destek vermeye devam edeceklerini ifade etti.
Van TSO Başkanı Necdet Takva, özel sektöre yönelik boykot çağrılarını "akıl tutulması" olarak değerlendirerek, siyasetin ticaret üzerinden şekillendirilemeyeceğini vurguladı. TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl ise bu çağrıların farklı siyasi görüşlere sahip tüm esnafı ve üreticileri hedef aldığını belirterek, yerli markalara destek çağrısında bulundu.
Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, siyasi nitelikli boykotların işletmelere ve ülke ekonomisine zarar verdiğini söylerken; KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, enflasyonla mücadele sürecinde sanayi üretimine zarar verecek her türlü davranıştan uzak durulması gerektiğini ifade etti. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, üretim yapan şirketlerin hedef gösterilmesinin ekonomik geleceği tehdit ettiğini, çözümün yıkmak değil birlikte inşa etmek olduğunu dile getirdi.
