Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Sanayi Odası’nın ağustos ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, sosyal medyanın ekonomik beklentiler üzerindeki etkisine dikkat çekerek, “Sosyal medyada isminin önüne ekonomist sıfatı koyan birçok insan sabah akşam karamsarlık yayma peşinde. Sosyal medyada oluşturulmaya çalıştıkları havaya kapılmamak lazım” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Sanayi Odası Meclis Toplantısı'nda ekonomik gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisinin 19 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ettiğini belirten Yılmaz, 2025 yılı haziran ayında yıllık cari işlemler açığının 18,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini, bu yıl cari açığın milli gelire oranının Orta Vadeli Program’da öngörülen yüzde 2 tahmininin altında, yaklaşık yüzde 1,5 civarında oluşmasını beklediklerini açıkladı. Enflasyon konusunu temel öncelik olarak nitelendiren Yılmaz, “Üç dönem olacak, geçiş, dezenflasyon ve kalıcı fiyat istikrarı dönemleri olacak demiştik. Geçiş dönemini geçen yılın haziran ayında tamamladık. Yıllık enflasyon 2024 Mayıs’ında yüzde 75,5 seviyesindeydi; 42 puana ulaşan, 14 aylık kesintisiz düşüşle Temmuz 2025 itibarıyla yüzde 33,5’e gerilemiştir. Üretici fiyatları enflasyonu da aynı dönemde yüzde 57,7’den yüzde 24,2’ye düşmüştür” dedi. Piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası enflasyon beklentisinin yüzde 22,8 olduğunu belirten Yılmaz, reel sektör ve hanehalkı tahminlerinin resmi beklentilerin uzağında kalsa da genel olarak düşüş eğilimini koruduğunu söyledi. Sosyal medya eleştirisi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal medyada oluşturulmaya çalışılan algılara karşı uyarıda bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Sosyal bilimlerde ‘kendini gerçekleştiren kehanet’ diye bir kavram var. Herkes kötümser senaryo üretirse kötü şeyler olur. Olmayacaksa bile olur. Beklentiler önemli. Sosyal medyanın burada çok ciddi etkide bulunduğuna inanıyorum. Sosyal medyada isminin önüne ekonomist sıfatı koyan birçok insan sabah akşam karamsarlık yayma peşinde. Eleştiriye sonuna kadar saygılıyız. Ama bir insan sabah akşam bir tek olumlu şey görmeden tüm gelişmeleri karalamaya çalışıyorsa orada ya bir ideolojik saplantıdan ya da farklı bir etki oluşturma çabasından bahsedebilirsiniz. Bunu iktisat bilimiyle izah etmek mümkün değil. Kaynağı belli olmayan veya farklı güç odaklarınca kullanılan bir takım terör yapılarıyla da irtibatlı karamsarlık oluşturma, kurumlara güveni zedeleme, toplumsal umudu zayıflatma çabası olduğunu görüyoruz. Bizi karamsarlığa sevk etmeye çalışanlara güçlü cevap vermemiz lazım. Sosyal medyada oluşturulmaya çalıştıkları havaya kapılmamak lazım.” Enflasyonda yıl sonu beklentisi Yıl sonu enflasyon tahminine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Yıl sonunda enflasyonda inşallah 20’li rakamlardan bahsedeceğiz. 30’un altında bir rakamı artık görüyoruz. Ama reel sektöre sorduğumuzda bir yıl sonra 42-43 olacak diyor. Şu anda 33,5 zaten. Bunu hepimizin düşünmesi lazım. Bunun sonucunda enflasyonla mücadelemiz zayıflamış oluyor. Yıl sonunda 30’un altını göreceğiz” ifadelerini kullandı. Arz yönlü politikaların da program kapsamında hayata geçirildiğini söyleyen Yılmaz, bu yönde ilerlemenin süreceğini, yapısal reformlar konusunda geçtiğimiz dönemde atılan adımların önümüzdeki süreçte devam ettirileceğini vurguladı. [news_id:782130]