Deutsche Bank'tan Türkiye için dezenflasyon öngörüsü: “Eşsiz bir örnek olacak”

Okuma Süresi: 3 Dakika
Deutsche Bank'tan Türkiye için dezenflasyon öngörüsü: “Eşsiz bir örnek olacak”
Doviz.com
17.07.2024 12:27

Türkiye ekonomisinde güçlü bir dezenflasyon süreci beklendiğini belirten Deutsche Bank Orta Doğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Wietoska, "Türkiye resesyona girmeden ekonomisini dengelemeyi başarabilirse eşsiz bir örnek olacak." değerlendirmesinde bulundu. Wietoska, yıl sonu dolar/TL beklentisinin ise 37 olduğunu açıkladı.

Deutsche Bank Ortadoğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Hans-Christian Wietoska, Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki değişim, enflasyon ve faiz beklentileri ve yatırımcıların Türkiye'ye bakışına ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin geçen yıldan itibaren makro ekonomi politikalarındaki değişimi başlatarak çok iyi bir adım attığını söyleyen Wietoska, bu değişimin yerel seçimlerde de sürdürülmesinin önemli olduğunu dile getirdi.

Wietoska, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yerel seçimlerden önce politika faizindeki 500 baz puanlık artışının "güçlü bir mesaj ve oyun değiştirici" olduğunu ifade ederek, "Bu adımın ardından bir U dönüşü oldu diyebiliriz. Yurt içi yatırımcılar ve yabancılar lirada bir devalüasyon bekliyordu ancak TCMB faiz artırımıyla para biriminde bir başka keskin değer kaybı stratejisinin olmadığı açık şekilde ortaya koydu." diye konuştu.

“Merkez Bankası önündeki zorlukları aşabilecek potansiyelde”

Yatırımcılarla iletişimin açık ve net olmasının da ileriye dönük politikalara olan güveni artırdığını söyleyen Wietoska, TCMB'nin önünde bir takım zorluklar bulunduğunu ancak bu sorunları aşabilecek gerekli çerçevenin bulunduğunu aktardı.

Wietoska, son aylarda Türkiye'ye ilişkin algının oldukça olumlu olduğunu, net rezervlerin 10 milyar doları aştığını ve uluslararası rezervlerin 150 milyar dolar seviyesine yaklaştığını da anımsattı.

Bu yıl iki faiz indirimi bekleniyor

Enflasyonun zirveyi gördüğüne dikkati çeken Wietoska, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ekonominin dengelenmesi açısından ilk aşama başarıyla tamamlandı. Şimdi ikinci aşama başlıyor. Enflasyon zirvenin ardından düşüşe geçiyor ve güçlü bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 40 seviyesine gerileyeceğini öngörüyoruz. Bundan sonra ikinci aşamada enflasyonu yüzde 20'ye düşürebilme konusu asıl soru işareti olacak. Ayrıca, büyüme de yavaşlıyor ve büyüme yavaşladığında TCMB'nin reaksiyonu da önemli olacak."

Wietoska, büyüme yavaşladığında ve enflasyon gerilediğinde faiz indirimi için doğru zaman olacağını belirterek, "Bu yıl kasım ve aralık aylarında olmak üzere toplam 500 baz puan faiz indirimi öngörüyoruz. Bu baz senaryomuz ve gevşeme gelecek yılın başlarında da sürecektir." dedi.

TCMB'nin sıkı para politikası duruşunu sürdürmesinin önemli olduğunu kaydeden Wietoska, "Kolay olmayacak ama daha önce dünyada yüzde 75 enflasyonu olan hiçbir ülke resesyona girmeden enflasyonu düşürmedi. Türkiye resesyona girmeden ekonomisini dengelemeyi başarabilirse eşsiz bir örnek olacak ki Türkiye'nin bunda başarılı olacağı konusunda oldukça iyimseriz. Ancak yarı yolda politika hataları olmamalı." diye konuştu.

İLGİLİ HABER Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan faiz indirimi beklentilerine yanıt TCMB Başkanı Fatih Karahan, faiz artış zamanlamasını tartışmadan önce bu yılın da ötesinde enflasyon hedeflerini tutturabileceklerinden emin olmak istediklerini belirterek, faiz indiriminde temkinli yaklaşımın korunması gerektiğini söyledi.

Yıl sonu dolar/TL beklentisi

Yıl sonu dolar/TL beklentilerinin ise 37 olduğunu kaydeden Wietoska, TL'de önümüzdeki dönemde reel anlamda değer kazancı öngördüklerini söyledi.

İLGİLİ HABER İki yabancı banka dolar/TL’de yıl sonu tahminini açıkladı Türkiye’ye ilişkin değerlendirmede bulunan HSBC’nin ardından Commerzbank da Türkiye’ye yönelik yeni bir rapor yayımladı. Bankaların raporlarında enflasyon görünümünden yıl sonuna dolar/TL tahminine kadar pek çok detay yer aldı.

“Tahvile 10 milyar doların üzerinde giriş olabilir”

Uluslararası yatırımcıların Türkiye algısındaki değişimi de değerlendiren Wietoska, "carry trade" ve yabancı para cinsinden ticarete ilginin oldukça yüksek olduğunu ve son 6 ayda bu alanda Türkiye ile ilgilenmeyen yatırımcı neredeyse olmadığını söyledi.

Wietoska, ancak asıl önemli noktanın Türk Lirası cinsinden tahvillere yatırım olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Burada da bakış açısında büyük bir değişiklik söz konusu. Yabancılar tahviller konusunda oldukça heyecanlı. Kısa süre önce uluslararası yatırımcılarla bir toplantıdaydım ve Türkiye en gözde ülkelerden biriydi. Yatırımcılar sabit gelir ticaretine girmekle çok daha fazla ilgileniyorlar. Henüz yolun başındayız ancak son 8 haftada (Türk Lirası cinsinden tahvillere) 8,5 milyar dolarlık giriş gördük. Bu rakam yıl sonuna kadar 20 milyar dolara kadar çıkabilir. Yani bu yılın sonuna kadar en az 10-15 milyar dolarlık daha tahvil girişi için imkan var. Önümüzdeki yıl bu rakam daha da artabilir ve mevcut yaklaşık 10 milyar dolara kıyasla toplamda 30-40 milyar dolara ulaşabilir."

İLGİLİ HABER Gri listeden çıkış sonrası hisse ve tahvilde yabancıdan yüklü alım Yurt dışında yerleşiklerden gri listeden çıkış sonrası yüklü portföy girişi gözlendi. Yabancı 10 Mayıs haftasından beri ilk hisse alımı yaparken tahvilde de yüklü giriş gerçekleştirdi. Bu dönemde toplam portföy giriş ise 1 milyar 661 milyon dolar oldu.
REKLAMI KAPAT X