Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, Başbakan Binali Yıldırım'ın, geçen yıl kentte açıkladığı 'cazibe merkezi' programı kapsamında kentte 375 firmanın toplam 6.5 milyarlık yatırım yapmak için 8 ay önce yaptıkları başvuruya henüz yanıt verilmediğini söyledi. Sayar, Temmuz ayında TOBB'a rapor sunduklarını, Türkiye'nin üreteceği yerli otomobilin Diyarbakır'da üretilmesini istediklerini belirterek, "Yerli otomobilin Diyarbakır'da üretilmesinin huzura da etkisi olacaktır. İnsanlarımız daha fazla mutlu olacak. Burada yaşayanlar Marmara Bölgesi’ne göç etmeyecektir. Aynı zamanda bölgeler arası farkın azalmasına neden olacaktır" dedi.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, Başbakan Binali Yıldırım, 4 Eylül 2016 günü geldiği Diyarbakır'da 23 ili kapsayacak cazibe merkezi projesini açıklamasının ardından kentte yatırım yapmak için 375 firma başvuruda bulunduğunu, başvuruların hala sonuçlanmadığını söyledi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) işletmelerde 6 bin kişinin istihdam edildiği göz önüne alındığında cazibe merkezi programında faydalanmak isteyen firmaların istihdam sayısının 37 bin olduğuna dikkat çeken Sayar, şöyle konuştu:
"Cazibe merkezi programı tanıtıldığı zaman bir yatırım ortamının oluşmasını sağlanmıştı. Kamu-özel sektör açısından önemli bir projeydi. Şubat ayında başvurular alınmaya başlandı. Diyarbakır ile birlikte toplam 23 ili kapsıyordu. Diyarbakır'da 375 firma 6.5 milyarlık yatırım için başvuruda bulundu. Bu firmaların toplamda öngördüğü istihdam sayısı ise, 37 bin dolayındaydı. Fakat, 8 aydır bu başvurular henüz sonuçlanmadı. Oluşan o olumlu atmosfer, cazibe merkezi programının açıklanmamasıyla beraber yatırımların önünde bir engel olmaya yanı sıra yatırıcımlarda bir belirsizlik yaşatmasına neden oldu. Cazibe merkezi programlarının ivedi bir şekilde açıklanması gerekiyor. Programda faydalanmak isteyen 375 firmanın oluşturacağı 37 bin istihdamı baktığımızda, şu an Diyarbakır OSB'nin toplam istihdam sayısı 6 bin civarında."
DİYARBAKIR'DAN MERSİN LİMANINA UZANAN DEMİRYOLU HATTI TAMAMLANDI
Diyarbakır OSB'nin lojistiğini geliştirmek için Mersin'deki limana uzanan demiryolunun tamamlanmasıyla, buradaki ihracat yapacak firmalar için önemli bir avantaj sağlayacağını aktaran TSO Başkanı Sayar, şöyle dedi:
"İhracat boyutuyla dış pazarlara açılmanın önündeki en büyük engellerden biri de lojistik maliyetlerdir. OSB her geçen gün gelişiyor, yatırım yapan firma sayısı artıyor. Yatırım yapmak kolay ama esas olan pazara ulaşabilmektir. Bu demir yolu hattı, ana hattan, OSB'ye ulaşan 4 kilometrelik hattır. Bu hatta yük taşımak isteyen üreticilerimiz, bu demir yolu ağıyla beraber Mersin limanına kadar ürününü götürecek. Şu an tren yoluyla yük taşayın firmalar var. Buradaki üreticilerimiz o firmelarla görüşüyor. Bu firmaların kendi ekip ve ekipmanları olduğu için daha uygun fiyata taşımacılığı yapıyorlar. Bu durum, yeni pazarların bulmasına da yarayacaktır."
'IKBY'DE YAŞANANLAR İHRACATIMIZI ETKİLEDİ'
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) 25 Eylül günü yapılan bağımsızlık referandumu ardından kaydedilen gelişmelerin Diyarbakır'daki ihracatı etkilediğini ifade eden TSO Başkanı Ahmet Sayar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır OSB'deN ağırlıklı ihracatın yapıldığı ülke Irak'tır. Toplam ihracatımızın yüzde 51'ini Irak'a gerçekleştiriyorduk. Bu ihracatların tümü Kürt bölgesine yapılıyordu. O bölge ana pazarımız olduğu için, oradaki daralma, buradaki sanayicilerimizi olumsuz etkilemiş durumda. Belirsizlikte oradan gelecek siparişleri bizim buradaki yatırımcılarımızdan oluşan güvensizlikten dolayı üretim yapmama durumu var. IKBY'deki gelişmeler başta bölge illeri olmak üzere Diyarbakır'daki ihracatı da etkilemiştir."
DTSO Başkanı Sayar, yerli otomobilin üretim merkezi Diyarbakır'da kurulursa, kent huzur ortamı oluşturacağını ve aynı zamanda bölgeler arası farklılıkları da gidereceğini söyledi. Yerli otomobil üretimi planlandığı aşamasında, kamu görevlileri, üniversitelerle bir çok toplantılar yaptıklarını anlatan Sayar, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Otomobilin Türkiye'de üretilmesi durumunu değerlendirerek, biz bu projesinin neredesinde yer alabiliriz diye toplantılar yaptık. Bu toplantıların neticesinde Temmuz ayında TOBB'a bir rapor sunduk. Türkiye'nin otomobil üretebilime potontansiyeli var. Bir çok markanın montaj işlemleri burada yapılıyor. Esas yerli markayı oluşturabilmektir. Diyarbakır olarak biz bu işe talibiz. Diyarbakır'daki organize sanayi bölgelerinde gelişmeler var fakat bölgeler arasında ciddi bir sosyo-ekonomik farklılık da var. Diyarbakır olarak göç veren bir iliz. İnsanlar iş bulma düşüncesiyle göç ediyor. 80 milyonluk bir ülkeyiz. 780 bin kilometre karelik bir geniş coğrafyamız var. Biz eğer ekonomik yatırımları sadece bir bölgeye sıkıştırırsak, yarın farklı sebeplerin yaşanmasına neden olacak. Yatırımları göç durumunu göz önünde bulundurak dengelemek gerekiyor. Örneğin Marmara bölgesine bir eko-sistem oluşmuş. Herkes orada oluşan sisteme göre yatırım yaparsa, yatırım yapılmayan bölgelerden sürekli o bölgelere göç yaşanacak. Bir il işçi ararken, diğer il bulamıyorsa bu sosyal adalete zarar verir. Diyarbakır olarak, bölgeler arası farklılıkların çok fazla açılmamamısı adına, yerli otomobilin üretiminde yer almak istiyoruz. Bunun için alt yapımız da uygundur. Diyarbakır'da 900 bin dolayında genç yaşıyor. Biz onlara uygun bir gelecek hazırladığımız zaman, istihdam oluşturamadığımız zaman, farklı problemler karşımıza çıkacaktır. Buradaki sosyal refahı biz artırdığımız zaman ülkenin daha fazla huzur bulma ve fazla mutlu olabilmesini sağlayacaktır. Yerli otomobilin Diyarbakır'da üretilmesi huzura da etkisi olacak, insanlarımız daha fazla mutlu olacaktır. Burada yaşayanlar Marmara bölgesine göç etmeyecektir. Aynı zamanda bölgeler arası farkın azalmasına neden olacaktır."
FOTOĞRAFLI