Merkez Bankası'nın bugünkü toplantısında politika faizini 500 baz puan artışla yüzde 30'a yükseltmesi sonrası ekonomistler kararı değerlendirdi. Peki, ekonomistlerin faiz kararına ilişkin ilk yorumları nasıl oldu? İşte detaylar...
Merkez Bankası'nın (TCMB) bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini piyasa beklentilerine paralel 500 baz puan artırarak yüzde 30’a çıkarması sonrası, ekonomistlerden de ilk değerlendirmeler gelmeye başladı.
Buna göre politika faiz oranının enflasyonun altında kalmasını eleştiren ekonomistler, sıkılaştırma hamlelerine devam edilmesini ise olumlu karşıladı.
Prof. Dr. Cem Başlevent, konuyla ilgili açıklamasında, “Politika faizinin enflasyonun altında kalmaya devam etmesi eleştiri konusu yapılabilir elbette. Ancak bugünkü artışın beklentilerle uyumlu olması ve kademeli sıkılaştırma söylemiyle tutarlı olması olumlu bir durum” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın faiz kararı öncesinde 500 baz puanlık bir artışa sıcak bakmayan Ekonomist Atilla Yeşilada ise “İnanmamıştım, yanılmışım” yorumunu yaptı.
Merkez’in faiz kararı öncesi yaptığı açıklamada “Merkez Bankası’na kibar bir uyarı yapmak istiyorum. Bugünkü faiz kararı çok önemli. Doğru adım atılması halinde (500 baz puan ve üstü) ilk tebrik edenlerden olacağım” diyen Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise, kararın açıklanmasının ardından şu yorumu yaptı:
“Merkez Bankasını kararından ötürü tebrik ederim. Bu kararların devamını dilerim. Ayrıca ilk dakikalarda dövize sert müdahale yapmadıkları için de tebrik ederim… Daha çok yolumuz var.”
Diğer ekonomistler ise TCMB’nin faiz kararına yönelik şunları kaydetti:
Hakan Kara
TCMB’den net bir iletişimle, doğru yönde atılmış bir adım. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
İris Cibre
Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. CDS 10 BPS birden düşerek 385’e tekrar geriledi. Kur salınıma bırakılmış görünüyor, bu da çok doğru hareket. Bu karar ve kararlılık kur talebini baskılayacaktır, dolayısıyla müdahale ihtiyacı da düşecektir.
Bilge Yılmaz
Bugün Merkez Bankası politika faizini 500 baz puan artırdı. Ekonomi yönetiminin iyi yolda olduğunu söyleyen çok sayıda uzman var. Ancak unutmamak gerekir ki, bazen bir işi yarım yamalak yapmak hiç yapmamaktan daha kötüdür. Türkiye’nin ihtiyacı olan yapısal reformlarla desteklenen, dış finansman ayağı sağlanmış, yoksul kesimler üzerindeki yükü hafifletmeye ve gelir dağılımını düzeltmeye yönelik politikaları içeren bir program. Özetle iyi tasarlanmış bir istikrar programı hazırlamadan sadece faizleri yükseltip kredileri daraltarak kendi yarattığınız krizi çözemezsiniz. Ve hatta gittiğiniz bu yolda devam ederseniz dar ve orta gelirler ağır yaşam koşulları altında daha çok ezilir, işsizlik artar, gelir dağılımı bozulur.
Yapı Kredi Bankası
PPK Karar Metni’nde; enflasyonun son 2 ay tahminden yüksek gerçekleştiği, iç talepteki ve petrol fiyatlarındaki artışın yükselişe sebep olduğu, aylık enflasyonda düşüşün başlayabileceği, sadeleşmenin kademeli olarak süreceği ve %5 enflasyon hedefine ulaşmak için faiz artırımlarının yanı sıra seçici kredi ve miktarsal sıkılaşma kararlarına devam edileceği öne çıkan unsurlar oldu.
Sonuç:
1- Bu kararın, değişim-dönüşüm-sadeleşme sürecinin inandırıcılığını artırdığını düşünüyoruz. Lokal varlıklara olan etkisi olumlu olabilir.
2- Aylık enflasyonun düşüşe geçmesi ile algı olumluya dönebilir. Bizce bugünkü metnin en dikkat çekici vurgusu bu. Esasında söylenen mealen ‘duruşumuz sonuç üretmeye başlayacak’.
3- Sıkılaşmanın etkileri biraz daha hissedilebilir (mevduat faizlerinde artış, kredi faizlerinde artış vb). Bunun ekonomiye etkisi yavaşlatıcı yönde olabilir. TL faizi daha cazip hale gelebileceği için alternatif maliyet hesabı biraz daha öne çıkabilir.
4- Yeni ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu çabada maliye ve para politikasındaki uyum önemli. Ankara’nın bu anlamda süreci iyi yönettiğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Bbakan Şimşek’in ABD temaslarına, bugünkü kararın destekleyici olacağını düşünüyoruz. Bu anlamda lokal varlıklara olan ilgi sürebilir.
5- Normalleşme süreci uzun. O yüzden ara ara momentumun azalmasının sürecin doğası gereği olduğu unutulmamalı.