Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Temmuz 2025’te yaptığı açıklamada, AK Parti, MHP ve DEM Parti’nin birlikte hareket edeceğini vurgulayarak yeni döneme ilişkin güçlü mesajlar verdi. Konuşmasında CHP lideri Özgür Özel’i sert sözlerle eleştirdi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da düzenlenen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, gündemin merkezinde yer alan "terörsüz Türkiye" idealine yönelik gelinen noktayı değerlendirdi. Erdoğan konuşmasının başlarında, "Terörsüz Türkiye sürecinde gelinen aşama ve bundan sonra atılabilecek adımlar elbette en önemli gündem başlıklarından biriydi. Bu konuda genel başkan vekilimizi kapsamlı bir sunumu oldu" ifadelerini kullanarak güvenlik politikalarının kapsamlı bir şekilde ele alındığını belirtti. Erdoğan, silah bırakma ve teslim sürecine dair sahadaki gelişmelere dair bilgiler paylaşarak, "Cuma günü yapılan merasim bu bakımdan anlamlıydı. MİT ve TSK başkanlıklarımızın riasetiyle kurulan mekanizmayla silah teslim sürecini sahada dikkatle takip ettik" dedi. Konuşmasının devamında Meclis'te komisyon kurulumuna dair yürütülen çalışmalara da değinen Erdoğan, "Meclis komisyonu teşekkülünü meclis başkanımız yürütüyor zaten. Yakında oradan da olumlu haber almayı diliyoruz" diyerek sürecin yasama boyutunun da ilerletildiğini aktardı. "Kimsenin süreci akamete uğratmaya, sabote etmeye, küçük hesap yapmaya hakkı yoktur. Hayatta ve siyasette her şeyin telafisi olur ama 86 milyonun huzurunu etkileyecek böylesi hayati meselede işi yokuşa sürmenin telafisi olmaz. Benim milletim bunu affetmez" sözleriyle bu süreçte siyasi sorumluluğun altını çizdi.[news_id:778410] Üçlü İttifak Mesajı ve Yeni Dönem Vurgusu Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, siyasi ortaklık mesajını da açık şekilde verdi. "Bu yeni dönem AK Parti'ye, Milliyetçi Hareket Partisi'ne, DEM Parti'ye değil tüm siyasi partilere önemli mesuliyetler yüklemektedir. Parti yöneticilerinin sürece dahil olmalarını önemli görüyoruz. Biz 3 parti olarak bu süreci sonuna kadar selametle götürmekte kararlıyız" sözleriyle süreçte kararlılık mesajı verdi. Erdoğan, "Söz konusu Türk milletinin istikbali ise biz herkesle konuşuruz. Eleştirilere, tenkitlere açığız, yeter ki bu milletin hayrına olsun. Meseleyi ideolojik kavgaların, bambaşka ajandaların mezesi yapmayan herkesin olumlu olumsuz görüşünün başımızın üstünde yeri var. Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandığı dönemde ülkemizi hak ettiği yere ancak böyle taşıyabilir ve büyük ve güçlü Türkiye'yi ancak böyle kurabiliriz" şekli. CHP’ye Sert Sözler: “Kuklalarla Değil Kuklacılarla Mücadele Ediyoruz” Erdoğan, konuşmasının önemli bir kısmını CHP ve Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik eleştirilerine ayırdı. Açıklamalarında, "Yeni bir senaryo ile karşı karşıyayız. Sorumsuz, şuursuz siyasi söylemleri son 23 yılda yaşadıklarımızdan bağımsız göremeyiz. Bu sefer figüranlar farklı ama oyun aynı oyun. Bu tiyatroyu çok seyrettik. Amaçları da yöntemleri de aktörleri de çok iyi tanıyoruz" sözleriyle muhalefete karşı eleştirilerini geniş bir çerçevede sundu. "CHP'nin ve başındaki karikatür tipin tüm çırpınışlarına rağmen kendilerini ciddiye almamamızın nedeni budur. Biz kimlerle mücadele ettiğimizin farkındayız. Bizim muhatabımız kuklalar değil onları istediği gibi oynatan kuklacılardır" cümleleriyle, siyasi muarızlarını dış güçlerin temsilcisi olmakla itham eden Erdoğan, "Çıkmış bizi ümmetçilikle suçluyor. Ümmetin birliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu" diyerek Özgür Özel’in eleştirilerine doğrudan yanıt verdi. Gelecek Vurgusu: “Daha İyi Bir Türkiye’ye Doğru” Konuşmasının sonunda ise umut dolu bir tablo çizen Erdoğan, Türkiye'nin geleceği konusunda kararlılık mesajını sürdürdü. "Bugün dünden daha iyiyiz, yarın bugünden de iyi olacağız. Evlatlarımız daha iyi olacak, onlar terörsüz bir Türkiye'de yaşayacak. Şu hakikate son üç dört günde bir kez daha şahitlik ettik. Yüz milyonlarca mazlumun umudunu omuzlarımızda taşıyoruz" diyerek Türkiye’nin yalnızca kendi halkı için değil, İslam coğrafyası için de önemli bir rol oynadığını vurguladı. Erdoğan konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: "Önümüzde iki seçenek var, ya bu duaların hakkını layıkıyla vereceğiz, milletin bize yüklediği sorumluluğa sahip çıkacağız ya da milletimizin gönlünden sakıt olmakla kalmayacak milletimize hayal kırıklığı yaşatmış olacağız. Hiçbir kardeşimizin bu vebalin altına girmeyeceğine inanıyorum. Sadece 81 milyonun değil tüm İslam coğrafyasının gözü bu kadronun üzerindedir, sizlerin üzerindedir. Türkiye'yi güzel günlerin beklediğini görüyor ve bunun heyecanını titreyerek yaşıyorum. Her birinizden bu bilinçle çalışmanızı istiyorum. Neyi niçin yaptığımızı halkımıza izah edip onları ikna edeceğiz. Bize tevazu yakışır. Bu tevazu bizi halkımızın karşısında yüceltecektir."
