Ekonomik programa ilişkin görüşlerini açıklayan İş Bankası Genel Müdürü Aran, sıkı para politikasına ara verilmesi önerisinde bulundu. Aran, "Bazı reformist yönüyle eksik olan parçaların tamamlanması için programın sıkı olan bölümüne belli bir noktaya gelindiğinde bir mola vermenin çok daha sağlıklı olacağına inanıyorum" dedi. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, OSB'lerdeki ikiz dönüşüm buluşmaları toplantısında açıklamalarda bulundu. Aran'ın açıklamalarından öne çıkanlar şunlar oldu: "Kişi başına düşen millî gelirin tüm kesimlerce aynı şekilde hissedilmediği görülüyor. Sıkı para politikası orta segmenti zayıflattı. Gelir dağılımı adaletsizliğinin artması ile ev sahibi–kiracı sorunu çıkıyor. Sağlıklı bir kredi büyümesinden söz etmemiz zorlaşıyor. Borç yapılandırması ve aflar aktif kalitesini bozuyor. Finansmanda yaşanacak rahatlamanın devre arası rahatlama olduğunu bilmekte yarar var. "Ucuz iş gücü ile rekabete imkan yok" Irak, Suriye ve Ortadoğu’da büyüme potansiyelimiz çok yüksek. Türkiye, ucuz işgücü ile rekabete imkan vermiyor. Örnek olarak Mısır ile rekabet edecek şansımız yok. Sürekli borç yapılandırması vergi yapılandırması aflar insanların borç ödeme alışkanlığını bozduğu için aktif kalitesinin bozulmasına neden olan bir ahlak erozyonu oluyor. Bunların hepsi yan etkiler ama yan etkileri de fazla büyümeden daha kapsamlı bir ekonomik programa dönüştürme sorumluluğumuz var. "Hepimiz bedel ödüyoruz" Yeni ekonomi politikası, sıkı para politikası enflasyonla mücadeleyi önceliklendiren program kapsamında hepimiz nefesimizi tutmuş programın başarıya ulaşmasını bekliyoruz ama bu sırada hepimiz bir yandan bedel ödüyoruz. Bu geçtiğimiz dönemi kış dönemi olarak nitelendirirsek kış belki sert geçiyor, kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı da unutmazmış ama bizim de bu dönemi nasıl geçirdiğimizi unutmamamız lazım. Bu dönem başlamadan önce paraya erişimin kolay olduğu o dönemde kredileri nasıl ve ne amaçla kullandığımızı gözden geçirip bundan sonra o mola verildiğinde ve politika değişimi finansal erişim daha rahat hale geldiğinde nasıl kullanmak gerektiğini bence çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Kredi muslukları tekrar açıldığında aynı hataya düşersek aynı süreci tekrar yaşarız. Bütün ülke programın başarılı olması için dua ediyoruz ve elimizi taşın altına koyuyoruz. Bu programı ben kısa süreli bir program olarak görmüyorum; kısa süreli devam ettirilebilir bir program olarak da görmüyorum. Ama mutlaka bazı reformist yönüyle eksik olan parçaların tamamlanması için programın bu sıkı olan bölümüne belli bir noktaya gelindiğinde programa bir mola vermenin ve devre arasına gelindiğinde üzerimize düşen diğer görevleri yapmanın ve devre arasını iyi geçirdikten sonra programa biraz toparladıktan sonra hem sanayi hem reel sektör bedel ödeyen tüm çevreler toparlandıktan sonra devam edilmesinin çok daha sağlıklı olacağına inanıyorum." [news_id:794476]