İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’dan faiz ve enflasyon tahmini

Okuma Süresi: 4 Dakika
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’dan faiz ve enflasyon tahmini
Doviz.com
28.11.2025 10:16

TCMB Başkanı Karahan'ın mesajlarını olumlu bulduğunu belirten İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, faiz ve enflasyon tahminlerini açıkladı.

Mevcut ekonomik görünümü değerlendiren İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye için faiz, büyüme ve enflasyona tahminlerini paylaştı.

TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın "Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm" başlıklı canlı yayınına ilişkin değerlendirmede bulunan Aran, "Karahan'ın açıklamasından sonra artan indirim beklentilerinin TCMB üzerinde bir baskı yaratmamasını umut ediyorum" dedi.

Hakan Aran’ın açıklamalarından öne çıkanlar şunlar oldu:

"TCMB Başkanımızın verdiği moral, gösterdiği inanç, enflasyonla mücadele konusunda duruşu herkesi umutlandırdı. Karahan'ın açıklamaları öncesinde 100 baz puan indirim bekleyenler 150'ye çıktı, 150 baz puan indirim bekleyenler 200'e çıktı. Ama ben bunun çok da önemli olmadığını düşünüyorum çünkü biz tek seferlik indirimlerle gelebileceğimiz yerlerin sınırlarında dolaşıyoruz. Daha uzun vadeli olarak beklentiyi değiştirecek, fiyatlama davranışlarını değiştirecek, hanehalkının beklentilerini piyasa aktörlerinin beklentilerinin seviyesine indirecek adımların atılması gerekiyor. İnsanların fiyat artışlarındaki değişimi artık görmesi gerekiyor. Aylık enflasyondaki trend değişip sonuç alındığı görülmedikçe TCMB'nin önden hareketi beklentileri arzu ettiği kadar etkilemiyor. Dünkü mesajları olumlu buluyorum ama daha yüksek oranda faiz indirim beklentilerini uzun dönemli kazanımlar için biraz riskli görüyorum. O yüzden biraz temkinli gitmek gerekiyor. Hanehalkının anketlerdeki beklenti seviyeleri hâlâ çok yüksek, hâlâ yüzde 50'lerde. Bir sene sonraki enflasyonu bekleyen hanehalkının olması tüketim alışkanlığını da alışveriş hacmini de bunun karşılığında üreticilerin fiyatlama davranışlarını da olumsuz şekilde etkiliyor ve enflasyonun düşmemesine neden oluyor. Bu yüzden uzun vadeli beklentileri iyileştirip indirimin hızını ondan sonra artırmak gerekiyor. Erken zafer ilan edildiği her dönemde enflasyonda tekrardan yükselişe neden olduğunu görüyoruz. TCMB çok deneyimli, onların da bunun farkında olduğunu düşünüyorum. Karahan'ın açıklamasından sonra artan indirim beklentilerinin TCMB üzerinde bir baskı yaratmamasını umut ediyorum.

"En büyük tehlike piyasayı etkilemeyen bir politika faizi"

Piyasa faizlerinin politika faizine eşlik etmemesinin arkasında yatan en önemli neden hâlâ çok sıkı makro ihtiyati tedbirlerin olması. Kredi büyümesine yönelik kısıtlar kredi arzını sınırlıyor, arz sınırlı olduğunda fiyatlamaya etki etmiyor. İkincisi mevduattaki TL/YP rasyo hedefi. Bankalar o rasyoyu tutturmak adına mevduata hâlâ yüksek faiz vermeye devam ediyor. Bir türlü mevduat faizi seviyesi politika faizi seviyesine inemiyor. Böyle olunca da kredi maliyetinin TCMB'nin politika faizini indirdiği kadar düşmemesine neden oluyor. Bu yüzden piyasa ile politika faizi arasındaki makas açılıyor, bunun sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Politika faizi indikçe bizim hem mevduat maliyetlerini paralelinde kredi faizlerini düşürebilmemiz lazım. Makro ihtiyati tedbirlerin gevşetilerek indirimin piyasada etkisinin görülmesine izin vermesi lazım. Piyasa etkilemeyen bir politika faizi durumuna tekrardan gelirsek en büyük tehlike orada başlar.

"Aralık toplantısında bireysel olarak 100 baz puanlık indirim bekliyorum"

Kredi faizleri politika faizlerine eşlik etmeye başladığı noktaya kadar faizle oynamak yerine makro ihtiyati tedbirleri gevşeterek kredi faizlerinin düşmesine öncelikle yardımcı olmak, daha sonra kredi faizlerinin politika faizine eşlik etmeye başladığını gördükten sonra politika faizini indirmenin daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. İş Bankası olarak Aralık ayında 150 baz puanlık bir indirim bekliyoruz, bireysel olarak benim beklentim 100 baz puanlık indirim.

"Piyasada faizlerin denge noktasını bilemiyoruz"

Makro ihtiyati tedbirlerin 2026 yılında en azından ilk yarıyıl boyunca devam edeceğini öngörüyorum. Eğer piyasa faizlerinin merkez bankası politikalarına eşlik etmesini istiyorsak mutlaka kontrollü bir şekilde bu tedbirlerin yavaş yavaş ortadan kaldırarak, piyasanın kendi dengesini bulabileceği faiz seviyelerine de merkez bankasının görmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Şu anda bir piyasa sistematiği çalışmıyor, piyasa ekonomisi çalışmıyor, çok sıkı kurallarla beraber faizin denge noktası suni bir yer. Bu yüzden piyasada faizlerin denge noktasını bilemiyoruz. Bunun bilinmesi için ilk önce mutlaka kuralların gevşetilmesi, piyasanın nereye yakınsayacağının görülmesi ardından para politikasının etkinliği arttıktan sonra yola devam edilmesi lazım. Yoksa para politikası etkinliğinin gittikçe zayıfladığı bir noktaya doğru yaklaştığımızı hissediyorum.

"2026'da büyüme aşağı yönlü risk taşıyor"

2026 yılında büyümenin yüzde 4 civarında olabileceğini ama yüzde 4'lük bir büyümenin aşağı yönlü riskler taşıdığını, dolayısıyla yüzde 3,5-4 bandına kadar inersek şaşırmayacağımı ifade edeyim. Enflasyonun yüzde 23-25 bandına kadar inme potansiyelini görüyoruz, doğru hamleler yapılırsa. Ama ötesini göremiyoruz, yüzde 23'ün altında bir enflasyonu göremiyoruz. Kurun önümüzdeki yıl için majör bir sorun olmayacağını, ekonomiden kaynaklı olmayan jeopolitik veya siyasi nedenlerle oynaklığa neden olacak hareket olmazsa yıl boyu stabil gideceğini öngörüyoruz. Bu yıl sonu için yüzde 31-32 bandında bir enflasyon hemen hemen kesinleşti gibi. Kasım ayında aylık bazda yüzde 1,3-1,5 arasında bir aylık enflasyon bekliyoruz. Aralık ayında da yüzde 1'in altında bir enflasyon bizi şaşırtmaz çünkü geleneksel olarak Türkiye'de Aralık ayında çok yüksek enflasyon görmüyoruz.

"Bankacılık sektörü için kötüyü geride bıraktık "

Bankacılık sektörü için "en kötü gün geride kaldı" her dediğimizde daha kötüsünü gördük. Ben bunu birkaç kez kullandım, umarım en kötüsü geride kalmıştır, daha kötüsünü göreceğimiz bir durumla karşılaşmayız. Baktığımızda daha kötüsünü görmek için rasyonel bir kriter karşımıza çıkmıyor. Riskler var mı var ancak yönetilebilir durumda. Elimizde olmayan nedenlerle gerek küresel gerek bölgesel veya içsel nedenlerle çok hızlı bozabiliyoruz. Bankacılık sektörü için daha kötüsünü görürsek şaşırmam ama beklemiyorum. Kötüyü geride bıraktık diyebilirim.”

İLGİLİ HABER TCMB Başkanı Karahan: Hedef tek haneli enflasyon Enflasyonu tek haneli rakamlara indirmenin temel hedefleri olduğunu belirten TCMB Başkanı Fatih Karahan, "Alacağımız tedbir ve adımlarla para politikası sıkılığını tekrar kalibre ederek enflasyonun düşmesi için elimizden geleni yapacağız" dedi.
REKLAMI KAPAT X